Cemil ERTEM
Bizdeki ve Ortadoğu’daki bütün bu gelişmeler adeta yakıcı bir asit işlevini görüyor. Bilirsiniz mavi turnusol çözeltisi ya da kâğıdı kuvvetli bir aside katıldığında rengi kırmızıya döner. Zayıf asitlerde turnusolün kırmızısı açılır. Yaşadığımız her şey, herkesin gerçek rengini ortaya çıkaran yakıcı asit işlevini görüyor. Yani bütün bu olaylar, şimdiye kadar rengini hiç belli etmeden “işlerini” yürütmüş olanları yalnız ortaya çıkarmakla kalmıyor gerçek renklerini de açığa vuruyor.
Ortadoğu’da Baas partileri aracılığıyla iktidarlarını yürüten ailelerin, kabilelerin gerçek yüzleri ve ilişkileri ortaya çıkıyor. Bu ülkelerdeki, neredeyse sınırsız doğal kaynakları yağmalayan aile ekonomileri artık günlerini doldurduğu gibi, şimdiye kadar saklı gibi duran isimler ve ilişkiler ağıda ortaya çıkıyor. Mesela Suriye’de petrolden, doğalgaza, mobil iletişimden otomotive kadar milyarlarca dolarlık bir ağ kurmuş tek bir isim var. Bu isim de, tahmin edeceğiniz üzere, Esad’ın çok yakın bir akrabası. Tabii bu yalnız Suriye’ye özgü bir durum değil; bütün kapalı rejimlerde diktatörlük ekonomisi bu yolla çalışır. Bu ülkelerin pazarına girmek için, küresel bir güç olsanız bile, ilkönce diktatörlüğün bu ağına dâhil olmak zorundasınız. Yani, zorunlu olarak, iktidardaki aileyle ortak olacaksınız. Bu bir “ver gülüm-al gülüm” ekonomisi idi tabii.
Ortadoğu’da olan yeni bir petrol paylaşımı meselesi olmaktan ziyade, bölge halklarının talebi ile de örtüşen, yeni bir dengeye yolculuktur ve bu denge, piyasa mekanizmasını bu ülkeler için geçerli kılacak önemli bir eşiktir.
Bu siyasi değişimin aslında Türkiye tam ortasında. Türkiye’deki değişim aynı zamanda, şu sıralar gözlemlediğimiz üzere, çok ciddi bir kutuplaşmayı da gündeme getirdi. Son sınav olayı da ortaya çıkardı ki, Türkiye’de var olanı bütün güçleriyle korumak isteyen kesimler, aslında Esad ve Kaddafi gibilerden daha kararlı ve gözü kara. Böyle olmasa şu YGS melesinin üzerine böyle atlamazlardı. Peki, meselenin teknik özü ne; kısaca anlatalım...
Algoritma, medya ve sınavın turnusol kağıdı olması
Bir kavram kargaşası var öncelikle. Yani sosyal bilimler ve sayısal bilimler için temel sayılacak kavramlar bunlar. Örneğin, algoritma, model, sistem gibi kavramlar. Şimdi şifre diye ortaya çıkan bir algoritmadır. Algoritma bir programın en önemli öğesidir. Şifre değildir. İddia edilen algoritma sistemin tümü için geçerli değil. (Dün baskıyı yapan matbaa’nın da açıklaması da bu yöndeydi)
Meseleyi başka bir açıdan şöyle açıklayabiliriz; 1.700.000 bireysel kitapçık için geçerli olacak bir sistem kitaplar tek tek yayınlandığında ortaya çıkmamalıdır ki modelin tümüne içkin olsun ve modeli çökertmesin. Hâlbuki böyle değil... Söz konusu algoritma, belli ki sınırlı sayıda kitapçıkla programlama kolaylığı ya da -matbaanın iddia ettiği gibi başka bir amaç- için yapılmış ama modelin tümüne içkin olmamış. Eğer olsaydı söz konusu algoritma indirilen her kitapta geçerli olurdu; bu teorik olarak mümkün ama görülüyor ki böyle değil... Çünkü YGS sınavları gibi sınavlar bütünüyle bir model oluşturur... Şu an uygulanmakta olan model, bireysel, kişiye özel, çoklu seçenekli sınav modelidir. Yani 1.700.000 adayın hepsine ayrı soru kitapçığı basılıyor. Tabii bu da doğal olarak ayrı cevap anahtarlarını gerektiriyor. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da baskı sisteminin özelliği. Uygulanan dijital baskı sistemi, konvansiyel ofset baskı sisteminden çok ayrı bir teknoloji. Nasıl ofset baskı sistemi bir orijinalden sonsuz kopya yapabiliyorsa, bu sistemde tam tersine sonsuz orijinal yaratarak benzer kopya yaratamıyor. Yani isteseler de sistemi programladıktan sonra iki aynı kitapçık basamazlar. Şimdi bu temel bilgilerden yola çıkarak modeli kurduğumuzda, modelin kendisi, bize iddia edilen algoritma çözümünün, sınırlı sayıda -tesadüfî olarak- kitapçıkta ortaya çıkabileceği verir. Bu birincisi... İkincisi de diyelim teorik olarak iddia edilen algoritmayı tüm modele içkin kıldılar- bu zor olmakla birlikte teorik olanak mümkün- ancak o zaman da model ÖSYM bireysel soru kitapçıklarını internette yayınlamaya başladığında çöker. Çünkü herkes hileyi fark eder. Şimdi soruyorum: ÖSYM kitapları yayınladı. Bütün çocukların kitapçığı ayrı mı, ayrı; peki iddia edilen algoritma kaç kitapçık için geçerli... 20, 30, 50, 100 kaç söyler misiniz? Kaldı ki sistemin bu algoritmayı içeren kitapçıkları, toplu kopya yapacak sayıda, üretmiş olduğunu varsaysak bile bunları, kopya için tespit edilen kitleye yönlendirecek bir aklı-programı- olmadığı da açıktır.
Sonuçta bu YGS sınavı da, Türkiye tarihine renkleri belli eden turnusol kâğıdı olarak geçti. Ancak bu sınav sistemini ve onu doğuran eğitim sistemini tümüyle tartışalım ve alternatifini üretelim derseniz ona varım ama siz var mısınız; hiç sanmıyorum...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2)
25.10.2018 - Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... Paylaş Twitle
24.10.2018 - SORUNLAR, TESPİTLER VE ÇÖZÜMLER...
18.10.2018 - Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir?
17.10.2018 - Enflasyonla mücadele: Dün ve bugün...
- Dışarısı ve içerisi: Rakamlar-çözümler...
- BM Genel Kurulu: ABD, Türkiye ve diğerleri...
25.09.2018 - Yeni Ekonomi Programı üzerine
21.09.2018 - Cinayeti çözmek: Bakış açınızı değiştirin!
18.09.2018 - Büyüme ve dönüşüm meselesi üzerine...
11.09.2018
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
mustafa ekici
senin gibi akıllı bi adamın ateist olması çok üzücü..yazın yine her zamanki gibi büyülü we harika.. teşekkürler..
Abdurrahman Bulut
hayata şükretme hayatı yaratana şükret de sen de kurtul biz de rahatlayalım