Gülay GÖKTÜRK
Siz bu yazıyı okuduğunuzda çoktandır beklediğimiz Demokrasi Paketi'nde neler olup neler olmadığını belki de öğrenmiş olacaksınız. Bense bu yazıyı paket açıklanmadan bitirip teslim etmek zorundayım. Ama yine de, şimdiye kadar yapılan açıklamalar ve beklentiler ışığında bazı şeyler söyleyebilirim.
Hiçbir zaman maksimalist bir tutum içinde olmadım. Hiçbir paketin "tam" olamayacağının, paket paket ilerleyeceğimizin, bir başka deyişle on yıldır yaşanan"sürekli reform" hareketinin daha yıllar yılı süreceğinin farkındayım. Daha da ötesi, sağlıklı olanın bu olduğunu da biliyorum. Zira toplumlar ancak böyle ilerlerler; hazmede hazmede, alışa alışa... Travma yaratmayacak, geri tepmeyecek reformlar ancak böyle yapılır.
Reformcu siyasi hareketler, kitle tabanlarından bir kol boyu önde giden, dolayısıyla tabanlarıyla teması kaybetmeyen ama o kitleyi adım adım daha ileri taşıyabilen hareketlerdir.
Kitlenin gerisine düşme tehlikesi
Ne var ki, bu dozu tutturmak her zaman kolay iş değildir. Bazen kitle çizgisi izleyeyim derken, aşırı temkinli davranma ve kitlenin gerisine düşme tehlikesi de vardır.
Ben şu anda AK Parti'nin ana dilde eğitim konusunda böyle bir durumda olduğunu düşünüyorum.
Başbakan bundan bir süre önce, ana dilde eğitimin -ister devlet okullarında, ister özel okullarda olsun- bu pakette yer almayacağını açıkladı. Oysa ana dilde eğitim hakkı, kitle çizgisi açısından baktığımızda bu pakette yer alabilirdi ve mutlaka almalıydı.
Malum, biz bu meseleyi en azından son üç-dört yıldır yoğunbir biçimde tartışıyoruz. Ve ben şimdiye kadar, muhafazakâr kesimin önemli kanaat önderlerinden hiçbirinin bu hakka karşı çıktığını duymadım, görmedim. Tam tersine, basının en saygın muhafazakâr kalemleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, kanaat önderleri giderek artan bir biçimde, ana dilde eğitimin her insan için ontolojik bir mesele olduğunu; temel bir hak olduğunu, bu hakkın gasp edilemeyeceğini, bu hakkın pazarlık konusu edilemeyeceğini yazıyor, çiziyorlar...
Peki bütün bu insanlar, milliyetçi-muhafazakâr tabandan kopuk mu? O tabanın ruh halinden habersiz mi yazıyor bunları? Kim yanlış yapıyor tabanın ruh hali konusunda? AK Parti mi yoksa onlar mı?
Çözüm artık yakın
Benim kanaatim "ana dilde eğitim hakkı"nın zamanı gelmiş bir reform olduğudur. Şu anda MHP'nin seçmen kitlesi diyebileceğimiz kitle dışında, geniş milliyetçi-muhafazakâr tabanın büyük çoğunluğuyla bu reforma hazır olduğunu düşünüyorum.
Eğer AK Parti, seçim platformuna girdiğimiz şu dönemde MHP tabanını da gözden çıkaramadığı için böyle bir çekingenlik yapıyorsa, bu da yanlış bir hesap. Zira MHP'nin etkisindeki kitle açısından, ana dilde eğitim hakkının tanınmasından çok daha kabul edilemez olan, çözüm sürecinin başlatılmasıdır. Öcalan'la birlikte çözüm sürecini başlatan AK Parti, ağzıyla kuş tutsa kemikleşmiş MHP oylarını alamaz. Ama böyle demokratik bir hamleyle şu ana kadar AK Parti'ye uzak durmuş bazı demokrat oyları bir kesim Kürt oylarını alabilirdi. Bunun da ötesinde uluslararası planda itibarını yükseltip, belli çevrelerce boynuna takılmaya çalışılan "diktatörleşen Erdoğan"yaftasına ciddi bir darbe daha vurabilirdi.
Ne yazık ki bu olmadı. Şu anda "gelecek pakette inşallah" demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Ama şunu biliyoruz ki, bu meselede artık çözümün kıyısına geldik. Kürtler yakın bir gelecekte ana dillerinde eğitim yapma imkanına kavuşacak. Bugün değilse yarın, belki başta sadece özel okullarda, belki başlangıçta bir anayasa değişikliği ile değil ama bir yasa değişikliğiyle ana dilde eğitim hakkı tanınacak. Sonra bu hak yavaş yavaş gelişerek eksiksiz bir hal alacak.
Tıpkı başörtüsünün serbestleşme sürecinde olduğu gibi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015