Kurtuluş TAYİZ
PKK’nın 1 numarası Cemil Bayık’ın, Erdoğan’a bayrak açmaları halinde AK Parti’nin eski ağır toplarını destekleyebileceklerine yönelik sözleri, kamuoyunda oldukça ilgi gördü ve gündem konusu oldu.
Kamuoyundaki teveccühün sebebi, bu garabet teklifin gayriciddiliği ve makuliyet ölçüsünde olabilirlik ihtimali taşımamasıydı. Lâkin bir kez daha tecrübe edildi ki, büyük tartışmalar insanı şaşırtan, hayrete düşüren gayriciddi düşüncelerden de doğabilir.
“Şaşırtıcı” olanın zamanla “alışıldık” hale gelmesi her zaman ihtimal dâhilindedir. ABD destekli Gülen’in başında olduğu paralel örgüt de yıllarca bu prensibe uygun hareket etti. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan haberler hatırlanacak olursa; atılan başlıklar, kullanılan sözler tamamen şaşırtmayı, hayrete düşürmeyi hedefliyordu. “Camiyi bombalayacaklardı”, “Denizaltıyı ziyarete giden öğrencileri havaya uçuracaklardı” vs gibi söylemler; kafası karıştırılan halkın, o şaşkınlıkla makul biçimde düşünüp olan biteni anlamasını engellemek içindi. Kovuşturmaya geçilmeden evvel TSK’ya yönelik yoğun bir psikolojik harp uygulandı.
Benzer yalan furyasına Gezi’de de rastlandı. Paralel örgüt bağlantılı siyasetçi ve gazeteciler, yalan haberlerle insanları sokağa dökerek hükümeti devirmeye teşebbüs ettiler. CHP’lilerin olaylar sırasında canlı yayınlara çıkıp “Panzerlerle insanları ezdiler, yüzlerce ölü var”; Can Dündar’ın “Polis annelerin kucağındaki çocukları alıyor, benim oğlum da kayıp” gibi aslı esası olmayan yalanları ileri sürmeleri boşuna değildi. Amaç, dehşet uyandıran suçlamalarla kamuoyunu siyasi iktidara karşı doldurup ayaklandırmaktı.
17-25 Aralık darbe girişiminde de aynı metot uygulandı. Şaşırtması, dehşet uyandırması, hayrete düşürmesi istenen; gerçekliği ispat edilemeyen montajlı kaset, çarpıtılmış kayıt ve belgeler piyasaya sürülerek Erdoğan’a yönelik darbe girişimine toplumsal destek oluşturulmak istendi.
Gezi ve sonrası süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Parti’yi vurup zayıflatmak için birtakım sınırlayıcı değerlerin serbest bırakılmasına ihtiyaç duyuldu. Değerlerle oynanmadan sağa sola saldırtacak insan bulmak zordur. Bu prensipten hareket edilmiş olunmalı ki Gezi olayları sırasında bazı ünlü isimlerin kişisel hesaplarından Erdoğan’ın şahsına, eşine, çocuklarına yönelik küfür ve hakaretler yağdırıldı. Bu, kendiliğinden doğan bir öfkenin yansıması olmaktan ziyade; kamunun ahlak duvarının yıkılması suretiyle kitleleri ülkenin meşru liderine karşı harekete geçirmeye dönük, profesyonel bir aklın ürünü olarak tezahür eden yapay, kurgusal bir tepkisellikti.
Hayrete düşüren, şaşırtan yalanların gördüğü önemli işlevlerden biri, belli değerleri zaman içinde aşındırarak normal, kabul edilir hale getirmesidir. Mesela CHP’nin PKK ve HDP ile yan yana durması düne kadar şaşırtıcıyken bugün alışıldık bir görüntü. Cumhuriyet gazetesinin, Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti’ni bölmek için dağa çıkanları “Çevreye saygılı insanlar” olarak pazarlaması da kimseyi şaşırtmıyor artık. Doğan Medyası’nın ‘Bebek katili’ olarak markalaştırdığı PKK’ya oy toplamak için Demirtaş’a canlı yayında Anadolu türküleri söyletmesi başta şaşırtıcı gelse de sonradan normalleşti. PKK’yı “Bölücü terör örgütü” olarak dünyaya tanıtan Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün, Batı basınında çıkan yazılarında PKK’dan “Terör örgütü” olarak değil, “Radikal Kürt siyasi hareketi” olarak bahsetmesi çoktan kanıksandı.
Kandil’in, AK Parti’nin eski yöneticilerini Erdoğan’a karşı destekleme teklifi, son yıllarda uygulanan algı operasyonlarının bire bir aynısı ve devamı. Kandil de Gülen grubu gibi aynı merkezden yönetilen bir yapı olduğundan, paralel yapıyla aynı teknikleri kullanıyor. Kandil’in fütursuz görülmeyi hak eden bu teklifi ciddiye alınacak olursa, eski Cumhurbaşkanı Gül ve diğer AK Parti yöneticilerine büyük haksızlık yapılmış olur.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019