Kısa adı YAŞ olan Yüksek Askerî Şûra’nın, bir vesayet aracı olarak mevcut yapısını korurken dolambaçlı yollardan bu yapıya, generallerin terfi ve tayinleri üzerinden müdahale edilmek istenmesini anlamak mümkün değil. Demokrasi istiyorsak kaçak güreşmek niye?

Geçen hafta iktidar yanlısı Akşam gazetesinin, 40 general ve amiral ile bir kuvvet komutanının, Hizmet hareketine yakın oldukları iddiasıyla yaklaşan YAŞ toplantısında TSK’dan tasfiye edilecekleri haberine ilgili kurumlardan peş peşe yalanlama geldi. Ne var ki geçen yazımda belirttiğim üzere Akşam gazetesi bu haberinin arkasında olduğunu belirtti.

    İktidarın, askeri ve sivil reformlara imza attığı o altın çağının artık mazide kalmasıyla birlikte asker, sivil ilişkilerinde “seviyeli bir birliktelik” yaşandığına tanık olmaktayız.

    13 generale karşılık, seçilmiş hükümetin, başbakan ve milli savunma bakanı olmak üzere iki sivil kişiyle temsil edildiği asimetrik bir YAŞ’ın yapısını siviller lehine değiştirmek yerine iktidarın, dolambaçlı yollardan kuvvet komutanları ve general atamalarına, bu yılbaşlarında kanunlaşan askeri yasalardaki değişikliklerle nüfuz etmeye çalıştığı anlaşılıyor.

    Askeri yasalardaki değişikliklerden biri, TSK’ya genç generallerin atanmasının önünün açılacağı şeklinde lanse edilen hükmüyle ilgili. Buna göre, görevde bekleme süreleri kısaltılan generaller ve amiraller, böylece daha genç yaşta terfi edecekler ama emekliye de sevk edilebilecekler. General ve amirallerin aynı rütbede bekleme süreleri ise emeklilik yaşlarına kadar birkaç kez uzatılabilecek. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, örneğin, 2015 yılında dolacak olan görev süresi, emekli olacağı 65 yaşına kadar iki yıl daha uzatılabilecek.

    Böylece askeri yasa, hükümetin, TSK komuta kademesi üzerinden generallerin terfi, tayin ve emekli edilmelerini manipüle etmesine olanak sağlıyor.

    General ve kuvvet komutanlarının atamaları, terfileri ve emekli edilmeleri gibi işlemlerin siyasi irade ve YAŞ’ın tasarruflarında söz sahibi olan cumhurbaşkanı tarafından şeffaf bir süreçte yapılması zaten demokratik bir hak. Ne var ki iktidarın, mevcut tartışmalı yapısını değiştirmek yerine dolaylı yollardan, şimdilerde savaş verdiği Hizmet hareketini tasfiye amaçlı YAŞ’ı araç olarak kullanıyor izlenimi veriyor olması son derece sakıncalı.   

    Peki, tüm yalanlamalara rağmen TSK içinde tasfiye olacak mı?

    İyi haber alan kaynaklarımın verdiği bilgiye göre, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, yakın çevresine, TSK içinde sağ, sol ya da farklı diğer görüşlerin bulunduğu dolayısıyla kesin deliller olmadan bir tasfiye yapmayacaklarını dile getiriyormuş. Aslında TSK, Hizmet hareketine yakın isimler oldukları iddiasıyla orduda yapılacak tasfiyenin, TSK içinde her dönem rüzgârının esebileceği bir dönemi başlatabileceğinden endişe ediyormuş.

    Orgeneral Güler’in, “Paralel iddiasıyla orduda ihraç başlarsa bu durumun üst kadronun da ileride dizayn edilebileceği riskini taşıdığını” yakın çevresine aktardığını öğrendim.

    Bu şûrada, kuvvet komutanlarının aynen kalması bekleniyor. Ancak Akşam gazetesinin ad vermeden Hizmet’e yakın olduğunu iddia ettiği kuvvet komutanının Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar olduğu ve hükümetin, bir dönem yakın olduğu bu ismi hedef tahtasına oturttuğu Ankara kulislerinde konuşuluyor.

    Akar’ın adının, Özel’den sonra Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna geçecek isim olarak anıldığını da hatırlatalım.

    Her ne kadar TSK’dan ihraç haberlerine yalanlamalar gelmiş olsa da, 1 Ağustos’ta başlayacak YAŞ toplantılarında, kimilerinin kaymaklı sürgün niteliğinde yurtdışı görevlere ve pasif görevlere atanmaları ya da kadrosuzluktan terfi yerine emekli edilmeleri gibi dolaylı tasfiyeler gelirse sürpriz olmaz.