Markar ESAYAN
Cumhuriyet tarihinin her seçimi meşakkatli, heyecanlı ve zor olmuş, ama sandığa gidilebildiği ölçüde de ufuk açıcı sonuçlar doğurmuştur. Bu seçimlerin de bir ayrıcalığı yok. Sivil ve askeri bürokrasinin keyfine göre darbe yaptığı, sermaye ve medya oligarklarının hükümet indirip hükümet kurduğu bir ülkeden, sandıkların sonucu tayin ettiği bir seviyeye son 13 yılın demokratik kavgası sayesinde gelindi. Ak Parti vesayet odaklarının arka arkaya gelen hamlelerini aştıkça, sistem kendine gelmeye ve demokratik kurallar yavaş yavaş çalışmaya başladı.
Nihayetinde geldiğimiz bu nokta, tankın topun geri çekildiği, Gezi, 17/25 Aralık yolsuzluk susturucusu takılmış darbelerin veya 6/7 Ekim gibi etnik soslu kalkışmaların kifayetsiz kaldığı, piyasaya yeni oyunların sürüldüğü yeni bir aşamadır.
Bu aşamanın da, aşılan tüm müdahale biçimlerine rağmen farklı bir darbe süreci olduğunu ifade edebiliriz. Türkiye'de AK Parti ile halk iradesinin güçlenmesine karşı mücadele eden vesayet koalisyonunun tüm hünerlerini siyaset ambalajı içerisinde bu seçimlerde sergilediklerini görüyoruz. Türkiye sorunları, birikmiş travmaları çok olan bir ülke ve AK Parti hem bu sorunları çözer, hem de ülkenin önünü açmaya, halk iradesini yegâne meşruiyet kaynağı olarak yerleştirmeye çalışırken, sırtlarında küfe olmayan, hukuk, hak ve adalet tanımayan bu koalisyon, üst akıldan aldığı tüm destekle AK Parti'ye saldırıyor.
Üç seçim öncesi ülkenin ekonomik verilerinin cumhuriyet tarihinin en parlak oranlarına ulaştığı, Çözüm Süreci'nin çok olumlu gittiği bir aşamada yaşadığımız Gezi, 17/25 ve 6/7 Ekim gibi yıkıcı kalkışmaların hayatın olağan akışına uymadığı ortadaydı. 30 Mart yerel seçimlerinde darbenin tutmadığı anlaşılınca hemen B ve C planları devreye girdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu gibi “saçma” bir adayın CHP ve MHP tarafından öne sürülmesi, 7 Haziran genel seçimlerinde kurulacak oyunla ilgiliydi. Böylelikle Öcalan yerine piyasaya sürülen Demirtaş'ın tüm kapasiteyle desteklenmesi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise bir prova olarak değerlendirilmesi uygun bulunmuştu. Ulusalcı, dindar seçmen, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP'ye alıştırılacak, hem de oy potansiyeline bakılacaktı.
Nitekim düşük katılımla da olsa yüzde 9.7 olarak nihayetlenen sonuçlar, genel seçimler için startın verilmesine yol açtı. HDP'nin seçimlere parti olarak girmesine karar verildi. Diğer yandan da Saadet Partisi ve BBP ittifakı madalyonun diğer yüzünde yer alıyordu. Yüzde onu geçen bir HDP ve yüzde üçleri geçen bir Saadet-BBP ittifakı koalisyona dahi yol açabilir, böylelikle Yeni Türkiye'nin, Çözüm Süreci'nin ve paralel örgütle mücadelenin beli kırılabilir, siyaset görünümlü bir darbe gerçekleşebilirdi.
Oyunun aslı budur. Şimdi, bu oyunun böyle kurulduğunu, amacın da açıkça eski Türkiye'ye, savaşa ve koalisyonlara geri dönüş olduğunu gören, ama bunun kendisi için uygun olduğunu düşünen vatandaşlarımız varsa, bu tercihlerine saygı duyarım. Ancak, HDP, Saadet ve BBP'nin bu denklemde yer alış biçimlerinin Türkiye'nin hayrına ve “doğal” olduğunu, ülkenin AK Parti'nin zayıflatılmasıyla iyi bir sürece girileceğini, bu istikrarın, barış ortamının güçlenerek devam edeceğini zannedenlerin naçizane bir kez daha düşünmelerinde fayda var.
Sakın yanlış anlaşılmasın, bizler CHP'li değiliz, halka akıl öğretmek gibi bir vazifemiz olmadı ve olamaz. 7 Haziran akşamı tecelli edecek halk iradesi hangi yönde olursa olsun başımızın üzerinde yeri olacak. Seçim sonuçları her zaman hayırlı olmuştur. Her başarı kendi handikaplarıyla, her zorluk da kendi imkanlarıyla gelir.
Ancak ben de bir oyu olan bir vatandaş olarak ülkemin geleceği hakkındaki tesbitlerimi sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.
New York Times'ın önderliğinde, Doğan ve paralel örgüt medyalarının yaptığı bu kampanya bu oyunun içeriğini her ne kadar “demokratik bir mücadele” olarak pazarlamaya çalışsalar da, işin aslının öyle olmadığını vatandaşlarımız görmekteler. Diyelim ki bu oyun tuttu ve MHP/HDP/CHP koalisyonunun önü açıldı. Bunun Türkiye'ye neler getireceğini AK Parti'den bağımsız olarak her vatandaşımızın kendisi ve çocukları için düşünmesi elzemdir. Bu oyunu ancak halkımızın sağduyusu bozacaktır.
AK Parti'ye bir nedenle gönül koyanların, CHP'li, HDP'li, MHP'li, Saadet ve BBP'li yurttaşlarımızın, sürecin doğal olmadığını, halkın tamamının zararına çalıştığını, AK Parti'ye ceza verebilmek için bile düzgün çalışan bir demokratik sisteme sahip olunması gerektiğini takdir etmeleri gerekmektedir.
Seçim sonuçlarının tüm Türkiye, bölge ve dünyaya hayırlar getirmesini diliyorum.
O nedenle bu Pazar her sorumlu vatandaşın sandıklara gitmesi, önümüzdeki elli yılda nasıl bir Türkiye'de yaşayacağımızı tayin açısından hayatidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019