Mehmet BARANSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinde ve evinin altında dinleme amaçlı böceklerin bulunması yaklaşık 10 gündür kamuoyunun gündeminde. Başbakan Erdoğan çıktığı bir televizyon programında ilk kez bu konuyu gündeme taşımış, ardından da böcek olayı manşetlere çekilmişti.
Geçen hafta bu köşede “Başbakana not” başlığıyla konuyla ilgili küçük bir değerlendirmede bulundum. Ardından da medyadaki manşetleri, gazetecilerin konuyu nasıl ele alacaklarını, ne yazacaklarını merakla bekledim. Ve hayretler içinde kalarak şunu gördüm. Medya konuyu tek taraflı ele almış, derinlemesine irdelememişti.
Bugün böcek konusunda irdelenmeyen bazı noktalara parmak basacağım.
İddia doğruysa (yalanlanmadı) geçen şubat ayında Başbakanlık ofisinde MİT bir dizi arama ve tarama faaliyeti yapmış. Prizlerin içerisine saklanmış, yansıtıcı böcekler bulunmuş. Bu harbeleri okurken bir noktaya takıldım; olayın şubat ayında gerçekleşmesi ve böcekleri MİT’in bulması. Bu konuya takılmamın nedeni şu; hatırlarsanız, şubat ayında MİT manşetlerden inmemiş, kurum yaptığı faaliyetler kapsamında kamuoyunda eleştirilmeye başlanmıştı.
Oslo sürecinin ardından gazetelere yansıyan ses kayıtları kurumu yıpratmış, terör örgütü PKK’nın devlet tarafından muhatap alınması, kullanılan dil kamuoyunda tartışılmıştı. Tartışmaların zirveye çıktığı dönemde, savcılar eski ve yeni MİT müsteşarlarını ifade vermek üzere İstanbul’a çağırmış, fırtına da bundan sonra kopmuştu.
Başbakan Erdoğan olaya el koymuş, “hedefte ben varım” diyerek müsteşarlarını savcılara göndertmemişti. Gece yarısı çıkan yasayla da MİT’çiler savcıların elinden kurtarılmıştı.
Aynı dönemde MİT’te ikinci bir kriz patlak verdi. Uludere katliamında istihbaratın MİT tarafından verildiği raporlarını yazmam, MİT’i bir kez daha tartışmanın odağına oturttu. MİT peşime adamlarını taktı. Biri kadın iki MİT görevlisini yakalattım. Kurum yine manşetlerdeydi ve yapılan hukuksuz faaliyetlere cevap veremiyordu.
Aynı günlerde MİT’in şahsım dâhil Taraf üst yönetimi sahte isimlerle dinlediğinin belgesini yayımladım. Ortalık deyim yerindeyse toz duman oldu. MİT yine sessizliğe büründü. Hukuksuzluğunu sessizlikle örtme yolunu tercih etti.
Kurumun yıpranan imajını düzeltmek için medyanın üst düzey yöneticileri MİT karargâhına davet edilip, MİT’in çağ atladığı propagandası yapıldı.
Yukarıda da belirttiğim gibi “Şubat” ve “MİT” kelimelerine takılmamın nedeni yaşanan bu olaylardı. Hiçbir bilgiye dayanmamasına rağmen, aklıma şu sorular gelmiyor değil. İmajını düzeltmek için olmayan böcek tartışmasını MİT başlatmış olabilir mi? Böcekleri arama yaparken MİT koymuş olabilir mi?
Sizleri bilemem ama mantıksız gibi gelen bu sorular, şubat ayı içerisinde yaşanan gelişmeleri düşündükçe aklımdan çıkmıyor. Birileri yine bu yazdıklarımı “cemaat, MİT” bağlamına oturtacak. Bundan eminim. Ancak hiçbir bir bilgiye dayanmamasına rağmen, böcek soruşturmasında bu soruların akla gelmeyecek şekilde cevaplanması gerekiyor. Varsa bir suçlu bunun ortaya çıkarılması şart.
Konunun bir de şu yönü var. Hükümet ve Başbakan durup dururken 10 ay önce yaşanmış bu konuyu neden şimdi gündeme getirdi? Başbakan Erdoğan TRT’de çıktığı programda “Son dönemde artık bu soru bize sorulunca, biz bunu bu şekilde cevaplamak durumunda kaldık” dedi. Başbakan konunun bilindiğini söylemesine rağmen, kamuoyu ilk kez kendi açıklamasıyla böcek olayından haberdar oldu.
Aklıma nedense şu soru da gelmiyor değil. Gündemi değiştirmede maharetli olan Başbakan, aylar önce yaşanan bu olayı, Uludere’nin yıl dönümü öncesi gündeme getirmesi bilinçli mi? Uludere’yi kapatmakla eleştirilen Başbakan, “usta” bir manevra uygulamış olabilir mi?
Sizi bilemem ama “gündem değiştirmek” bana mantıklı geliyor. Kürtaj tartışması da benzer şekilde olmuştu.
Son bir söz de yine Başbakan ve medyaya. Dinlenmekten bu kadar rahatsız olan Başbakan, nedenTaraf çalışanlarını yasadışı dinleyen MİT görevlilerinin yargılanmasına izin vermedi?Sayın Başbakan Anayasamıza göre hani siz ve Taraf çalışanları eşitti? Kendinizin dinlenmesinden bu kadar rahatsız oluyorsunuz ama Taraf’ın dinlenmesi sizi neden rahatsız etmedi? İzin niçin vermediniz? Her fırsatta dile getirdiğiniz Hz. Ömer adaletiniz bu mu?
Bir sözüm de medyaya. Bir haftadır böcek tartışmasında Başbakan’a bu soruyu soracak bir medya mensubu aradım. Ama üzülerek söyleyeyim ki “gazetecilik ahlakını” kaybetmemiş bir kalem bulamadım. Ahlak yoksunu medyanın böcekten şikâyet etmesine de şaşırdım.
*
NOT: Sayın Başbakan. Her fırsatta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le aranızda bir sorun olmadığını“Kardeşim Abdullah Gül” diyerek açıklıyorsunuz. Ancak Lale Kemal’in haberine göre Göktürk-2 töreninde Cumhurbaşkanı’nın protokoldeki ismi unutulmamış, listeden Başbakanlıkça çıkarılmış. “Kardeşlik hukuku” açısından bu durumu nasıl açıklıyorsunuz?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Eline Hrant’ın kanı bulaşanlar…
29.01.2016 - Kar taneleri
5.02.2016 - Dengir Bey öyle kaçmak yok!
28.12.2015 - Şems-i itiraf!
15.12.2015 - İkametgâh Silivri- Suç darbe
9.02.2015 - Cesaretin bedeli
30.11.2015 - ‘Kelepçeyle gireceksin!..’ Sayın Arınç duymasın!
23.11.2015 - Avukatımız olur musunuz Sayın Arınç!
16.11.2015 - Hürriyet’i kim ‘kumpasa’ getirdi
9.01.2015 - Yüzünde tebessüm eksik olmayan ‘çınar’
26.10.2015
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Bedri Celilhan
Çok karakterli bir yazı. Hakikate dokunan bir yazı. Dünyada böyle insanlar olduğunu bilmek güzel.