M.Şükrü HANİOĞLU
Türkiye fazlasıyla sulandırılmış "bilimcilik (scientism)"den "siyasal program" üretilmek istenen bir toplumdur.
Bunun, on dokuzuncu asır sonunda ulaştığı entelektüel zirvedeki ikameti uzun sürmeyen "bilimcilik"in günümüzde küresel ivme ve popülerlik kazanmasının doğal neticesi olduğu düşünülebilir.
Buna karşılık, "bilimcilik"in toplumumuzda gördüğü ilgi söz konusu gelişmeden ziyade Türkiye'nin resmî ideolojisinin önemli ölçüde on dokuzuncu asır sonu vülgermateryalizmi tarafından şekillendirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Asır sonu dünyasında fazlasıyla etkili olan ve Marksistlerin "diyalektik materyalizm"lerinden ayırmak amacıyla "vülgermateryalizm" olarak tanımladığı "bilimcilik," "deneysel bilim"in "sınır tanımayan" ve "hiçbir şeyin dışında kalamayacağı" bir alanda "her türlü gerçekliği" açıklamaya muktedir olduğunu iddia etmiştir.
1859 sonrasında Lamarckist yaklaşımlarını Darwin'in bulgularına dayalı "evrim kuramı" ile ikame ederek "gerçeklik"i anlama tekeli iddiasını tahkim eden "bilimcilik," "yeryüzüne inen bilim"in insanlara "maddeci bir mağfiret" sunabileceğini savunan "bir postmilenyalist ideoloji" biçimini almıştır.
Bu ideoloji, bilime öncelik atfetmenin fazlasıyla ötesine geçerek, "bilgi"ye "din" gücü bahşetmekte ve onu bireyi "yaradılışı, varlığı ve gerçeklik"i anlama gücüne kavuşturacak "yegâne" araç haline getirmektedir.
Dolayısıyla "bilimcilik," "bilim"i merkezine yerleştirmesine karşılık onu kültleştiren, "yaradılış ve gerçekliğin sırlarına vukuf (gnosticism)" temelli bir "ideoloji"dir. Bu karakterdeki (gnostic) bilimciliği sadece "özne"si olan "bilim"den değil deneysel bilimin toplumsal gelişmeleri anlama alanında kullanılması gerekliliğini vurgulayan "epistemik ve metodolojik bilimcilikler"den de ayırmak ve bir "ideoloji" olarak değerlendirmek gereklidir.
Türkiye'de konu tartışılırken karşılaşılan temel sorun "bilimcilik"in "bilim" ile eşanlamlı olduğunun varsayılması ve onun tartışılmasının "bilim"in sorgulanması anlamına geldiğinin düşünülmesidir.
Thomas Lessl'in ifadesini ödünç alırsak "bilimciliği bilimselleştiren" bilimcilerin savunduğunun tersine bu "ideoloji"nin sorgulanması "bilim karşıtlığı" anlamına gelmemektedir.
Türkiye özelinde "örgütlenmiş din"in "siyasallaşması"nın toplumun öncelikli sorunu olduğunu iddia eden kesimlerin bilimciliği "siyasal bir program" haline getirmelerinin doğurduğu neticelerin ele alınması da son tahlilde bir "bilim" tartışması değildir.
Büchner'den Hawking'e
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında yükselişe geçen vülgermateryalizm "evrenin, hayatın ve yaradılış"ın "sırlarını çözme" iddiasındaydı. Dönemin önde gelen bilimcilerinden, "Alman Darwin"i lâkaplı Ernst Haeckel'in satış rekorları kıran kitabına "Die Welträthsel" adını vermesi şüphesiz bu vurguyu yapan postmilenyalist bir yaklaşımı dile getiriyordu.
Bilimci dünya görüşünün "kutsal kitabı" haline gelen, 1911'de yayımlanan Türkçe baskısı da satış rekorları kıran Ludwig Büchner'in Madde ve Kuvvet'i de "deneysel bilim"in her türlü "felsefe"nin yerini alacağı, yaşamın karmaşık ve muğlâk kuramlar yerine "basit ama tartışılmaz" bir "gerçeklik" tarafından şekillendirilmesi arzusunu dile getiriyor, basit din eleştirisinin ötesinde "bilim"i "inanç" seviyesine yükseltiyordu.
Bilimcilik ve onunla paralel gelişen Sosyal Darwinizm asır sonu toplumları kadar I. Dünya Savaşı sonrasında oluşan dünyayı da yakından etkilemiştir. Büchner'in dile getirdiği vülgermateryalizmin "sosyalist cemiyet"in ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini düşünen ancak Haeckel'e duyduğu hayranlığı gizlemeyen Lenin'den "bilim"in her türlü "toplumsal sorun"u çözeceğine inanan Nehru'ya ulaşan devlet kurucuları bu akımdan etkilenmişlerdir.
Bilimcilik, iki savaş arası dönemde Sovyetler Birliği ve Almanya'da gelişen totaliter ideolojilerin fikrî temellerinin oluşumunda da göz ardı edilemeyecek bir rol oynamıştır.
Bu açıdan bakıldığında "bilimcilik" sadece davranışsal psikoloji benzeri disiplinlerin gelişimini sağlamamış, bir ideoloji olarak değişik siyasal tasavvurların geliştirilmesinde de fazlasıyla etkili olmuştur. Bunlar arasında resmî ideolojisinin düşünsel arka planında sulandırılmış bir bilimciliğin izleri bulunan Türkiye de vardır.
Altın çağını Tek Parti döneminde yaşayan, siyasetleri şekillendiren bu "bilimcilik" ilerleyen yıllarda "devletçi modernleşme" kutbunun düşünsel arka planını oluşturmuştur. Bu "etki" açısından ciddî bir gerilemeye işaret etmektedir. Buna karşılık "popüler bilimcilik"in siyaset kutuplarından birisinin dünya görüşünü belirlemesinin önemi ortadadır.
Francis Crick, Jared Diamond, Stephen Jay Gould benzeri bilimci düşünürlerin zamanın ruhunu oluşturmakta etkili oldukları, Stephen Hawking'in Türkçe dahil otuzdan fazla dile çevrilerek milyonlarca satan "Zamanın Kısa Tarihi" eserinin âhir zaman "Madde ve Kuvvet"i haline geldiği günümüz dünyasında bu göz ardı edilmemesi gereken bir gelişmedir.
Yeni bilimcilik ve Türkiye
Yükselen yeni bilimciliğin, Türkiye gibi bu ideolojinin kuruluş ideolojisinin şekillenmesinde ciddî rol oynadığı ve onun kaba, popüler yorumunun siyasetin bir kutbunun temel yaklaşımlarını derinden etkilediği bir toplumda farklı etkiler yaratacağı ortadadır.
Neil deGrasse Tyson dünyanın, "bir cümlelik" anayasası "tüm siyasetin [bilimsel] kanıtlara dayanması"nı âmir olan, "Rationalia" adlı bir "ülke"ye ihtiyacı olduğunu ileri sürdüğünde, farklı siyasî eğilimleri temsil eden entelektüeller tarafından kendisine verilen cevaplar, geçmiş örneklerin de ortaya koyduğu gibi, "siyaseti bilim tarafından şekillendirilen toplum"un anlamlı bir hedef olmadığını vurgulamıştır.
Türkiye'de toplumun popüler bilimcilik yaklaşımlarını "bilime saygı, onun üstünlüğünü kabûl" olarak içselleştiren kesimler ise böylesi bir "siyaset"in özlemi içindedir. Bu ise, son tahlilde, "dinin siyasallaştırılması"ndan farklı değildir. Hayata geçirilebilseydi Tyson'ın "Rationalia"sındaki "siyaset" günümüz İran'ındakinden fazla bir farklılık göstermeyecekti.
Tarihî örneklerin de ortaya koyduğu gibi "bilimcilik" temelli siyasal tasavvurlar "dogmatik" "otoriter" ve "çatışmacı" siyaset üretmektedir. Bu sadece asır sonu dünyası için geçerli değildir.
Jürgen Habermas'ın değişik çalışmalarında vurguladığı gibi "bilimci siyaset" yaklaşımı, modern demokrasilerde de çoğulculuğu olumsuz etkileyen bir "siyasetçi- vatandaş" ilişkisinin gelişmesine neden olmuş ve "siyasetsizleştirme"ye katkıda bulunmuştur.
Bu nedenle Türkiye'de siyasetin bir kutbunun "bilimcilik" temelli siyasal tasavvur geliştirmesi küçümsenmemesi gereken bir sorundur. Siyasetin böylesi bir program ile "dini siyasallaştıran" karşıt tasavvurun mücadelesine dönüşmesi ise "dinbilim çatışması" tezinin hâlâ revaç bulduğu bir toplumda şiddetle kaçınılması gereken bir senaryodur.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları











































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018