Mustafa Karaalioğlu
Af kanunu planlandığı gibi geçti, AK Parti ve MHP’nin yazdığı metin neticeye ulaştı ve cezaevleri boşalmaya başladı.
Neredeyse iki yıldır gündemdeydi ama koronavirüs salgını süreci hızlandırdı, zaten sınırlı tartışmaları da bitirdi. Korona bir yana, çoğunluk zaten affa karşı değildir. Ama aynı çoğunluğun önemli bölümü affın belirli suçları dışarıda bırakmasına itiraz etmektedir.
Düşünce ve fikir beyanından dolayı hapse atılan, mahkum edilen ve henüz mahkumiyetleri kesinleşmediği halde tutuklu yargılananlarla, zoraki gerekçelerle örgüt üyesi kategorisine dahil edilenler vb.
Onlar affedilmedi. O kadar ikaza, tavsiyeye, hukuki mütaalaya, etmeyin gitmeyin feveranına rağmen kulaklar tıkandı. Meclis’in aflar tarihinde düşünce ilk kez liste dışı bırakıldı. Birçoğu parlak fikir bile sayılmayacak, bırakın sarsıcı olmayı sıradan birkaç cümle sebebiyle hapse atılan gazeteci, akademisyen, siyasetçi veya sosyal medyada yakayı ele veren! vatandaşlar sarsılmaz bir inatla af kapsamı dışında tutuldu. Bu tutum, uzun süredir demokrasi standardını bir hayli düşüren, hukuka dair beklenti kaynağı olmaktan çıkan iktidar için bile yanlıştır.
Şimdi cezaevlerini güle oynaya boşaltan adi suçluların yanısıra, fikir suçluları da infaz indiriminden yararlandırılsaydı kimse buna itiraz etmezdi. AK Parti ve MHP, bunu yaptığı için oy kaybetmezdi. Muhtemelen çoktandır elde edemedikleri bir sempati bile kazanacaklardı.
Ortadaki açık çelişkiye rağmen düşünceye karşı direnişleri ve düşünce insanlarına göz açtırmama tavrı endişe vericidir. Ülke adına elbette ama aynı zamanda iktidarın hal ve gidişine dair bir endişe… Bunu görememek bir hata, görüp gereğini yapmaktan kaçınmak başka hatadır.
Oysa, ne kadar baskı altına alınsa da, ne kadar düşmanlaştırılsa da ve ne kadar yaftalansa da düşünce, tabiatı gereği özgürdür. Yatağını bulan su gibi kıvrılır ilerler. Yolunu uzatmak belki mümkün ama durdurmak imkansızdır. Bir yerden mutlaka akar, olmadı taşar… Düşünceye kafayı takmak, fikir özgürlüğünü yasaklamak tecrübeyle sabit ki boş bir çabadır. Öfkenizi dindirmek için hapse birkaç kişi daha atarsınız, o kadar.
Şimdi de korona hakkında fikir serdedenlere karşı polisiyle, savcısıyla muazzam bir takip yürütülüyor. İnsanlar kendi canlarından endişe edip iki cümle fikir yazıyor diye takibata uğruyor, hatta hapse atılıyor. Uzmanlar, uzman olmayanlar, fikir adamları veya fikirle işi olmayanlar…. Herkes, bugün konuşmayacak, bugün yazmayacak, bugün paylaşmayacak da ne zaman konuşup, yazacak? Herkesin fikrine, herkesin tecrübesine en fazla bugünlerde ihtiyaç vardır çünkü dünya salgına teslim, ölümle burun burunadır.
Virüsle mücadele de devletin tekelinde değildir; herkes mücadele sahasındadır, devlet ise en sorumlu kurumdur. Herkesin en az kamu kurumları kadar virüsle mücadele hakkı ve bu konuda söz söyleme yetkisi vardır. Bilhassa da herkes iktidarı eleştirme hakkına sahiptir.
Olup biteni sorgulamak, takip etmek, şeffaflık talep etmek, ulaştığı bilgiyi paylaşmak herkesin en tabii hakkıdır. Devletin yapacağı şey beğenmediği fikre kelepçe takmak değil, eleştirilere kulak kabarmaktır. En doğruyu her zaman devlet bilmez, bunu akıldan çıkarmayın. Sadece son birkaç haftalık virüsle mücadele dönemi de gösterdi ki iktidar aldığı birçok tedbiri değiştirmek zorunda kaldı ve başta karşı çıktığı birçok tavsiyeyi sonradan uygulamak zorunda kaldı. Eğer cesaret sahibi insanlar ve medya çekinip fikirlerini söylememiş olsa muhtemelen o yanlışlardan dönülmeyecek, belki iktidar o fikirlere ulaşamayacak ve virüsle mücadele zaafa uğrayacaktı.
Daha fazla tadı kaçmadan bir yerde duralım artık. Zira, tarih bugünlerin notunu “Nasıl olsa korona vardı, hukuk olmasa da olurdu” diye bol keseden vermeyecektir.
Tadı kaçmadan -artık sadece Anayasa Mahkemesi eliyle de olsa- af listesine düşünce mahkumlarını ekleyelim.
Kendileri ve ailelerinin sağlığını kurtarmaya çalışırken iki satır sosyal medya mesajı yazanların kapısına polis göndermeyelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025