Yıldıray OĞUR
Yargı mensupları konuşacaksa emekli olduktan sonra konuşsunlar, ona engel yok.”
2008 yılındaki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin karşısına geçen Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Danıştay Başkanvekili Tansel Çölaşan’ın rutinleşen siyasi açıklamalarından birine böyle tepki göstermişti.
O yıllarda muhtemelen haber bile olmayacak kadar rutin bir tartışmaydı bu.
Çünkü AK Parti iktidarı, uzun yıllar karşısında muhalefet olarak sadece partileri değil, askerleri, yargıçları, savcıları da bulmuştu.
Bazen doğrudan adlarıyla, kamuoyu önünde ateşli nutuklar atarak, “Devir teslim töreninde sert konuşan Kara Kuvvetleri Komutanı”, “Birinci Ordu Komutanı irtica tehdidine dikkat çekti” gibi haberlere konu olmaktan büyük zevk alan askerler, bazen de isimlerini vermeden “üst düzey komutan” adı altında siyasi açıklamalar yapar, uyarılarda bulunur, hükümetin uygulamalarını eleştirirlerdi.
Bu milli sporda askerler kadar yüksek yargı başkanları, savcılar, hakimler de iddialıydılar.
Ama keşke bütün bunlardan mazide kalmış kötü hatıralar olarak bahsedebilseydik.
Siyasi tweetler atan, tvlere çıkıp siyasi konuşmalar yapan HSYK üyelerine, hakimlere, savcılara, parti il başkanı gibi davranan valilere, siyasi hashtag kasan bürokratlara artık kimse şaşırmıyor.
Son olarak aynı zamanda bir partinin lideri ve cumhurbaşkanı adayı olan Cumhurbaşkanı’nın başka bir partinin cumhurbaşkanı adayını eleştirdiği konuşmasını alkışlayan generaller levelina ulaştık.
Bu kabul edilemez davranışın “askeri kahramanlığı” ve “onu eleştirmenin kimlerin işine yaradığı” demogojileriyle nasıl örtülmeye çalışıldığı da yine maziden epey tanıdıktı.
En son örnek de bir partinin cumhurbaşkanı adayını capsli tweetlerle eleştiren Danıştay üyesi oldu.
Tansel Çölaşan ruhunun reenkarne olması da diyebiliriz. Ama böyle diyebilecek bir maziye sahip olanların, bugün böyle demeyi tercih edenlerin sayısı epey az.
Eski günlerde hükümete karşı konuşan askerleri, yargıçları, savcıları hararetle manşetlerine çıkaranlar, şimdi siyasi demeçleri alkışlayan generalleri, siyasi tweetler atan Danıştay üyelerini eleştiriyor, bütün bunlardan çok çekmiş iktidar çevreleri ise bu kez kendilerini alkışlayan generallerin, alenen destekleyen yargıçların arkasında durmayı tercih ediyor.
Ana iskelet aynı kalıyor sadece pozisyonlar değişiyor, siyasi menfaat ve tarafgirlik, ilkelerin yerleşmesini, kurumsallaşmayı engelliyor.
Ama Danıştay üyesinin tweetinde maziyi hatırlatan sadece hakimlerin siyasi demeçler vermesi değil.
Capslerin de yer aldığı dört dörtlük siyasi tweetinde şöyle diyor hakime hanım:
“Evet çok şükür başörtüsü mesele olmaktan çıkmıştır bugün, gizlemeye çalıştığınız gerçek niyet ve çabalarınıza rağmen. Muharrem İnce zihniyetindekilerin yaşattıklarını unutmadık, unutmayacağız”
Büyük mücadeleler sonucunda önce üniversitede eğitim, ardından kamuda başörtülü hizmet hakkını almış ve Danıştay üyeliğine atanmış başörtülü bir hakimin bu tepkiselliği anlaşılmaz değil.
Ama bu tepkideki bir itham, bir zamanlar kendilerine kapatılmış üniversitelerin, devlet kurumlarının kapılarını zorlayan başörtülü kadınların ve dindar siyasetçilerin hiç yabancısı değil; “Gizlemeye çalıştığınız gerçek niyetleriniz.”
1994’te İstanbul’a Belediye Başkanı seçilirken, 2001’de AK Parti’yi kurarken Tayyip Erdoğan’ın karşısına 80’lerde yaptığı konuşmaların kasetleri çıkarılmış, “Bugün değişim, demokrasi, kimsenin hayat tarzına karışılmayacak dediğine bakmayın, takiyye yapıyor, gerçek niyetini saklıyor” denmişti.
Halbuki, içkili lokantaları kapatacağı, otobüsleri kadın erkek ayıracağı söylenen siyasetçinin iktidar yıllarında önce İstanbul Avrupa’nın en hip şehirlerinden biri oldu, ardından Başbakanlık döneminde Türkiye, demokratikleşme ve Avrupa Birliği’ne uyumu yolunda cesur adımlar attı.
Yıllarca bu samimiyet testlerinden, takiyye ithamlarından çok bunalmış muhafazakar çevreler bugün Türkiye’nin başörtüsü diye bir meselesi olmadığını, herkesin istediği yerde başörtüsü takabileceğini söyleyen CHP’nin Cumhurbaşkanı adayına benzer bir muamele yapıyorlar.
Onun beyanına güvenmiyor, yaşanan tecrübelerle fikirlerinin değişmiş olabileceğine bir şans vermiyor, gerçek niyetini gizlediğini, takiyye yaptığını iddia ediyor ve buna delil olarak da maziden eski kasetlerini çıkarıyor, hatta namazında bile samimiyetsizlik arıyorlar.
Halbuki, beyanın esas kabul edilmemesi, gizli niyet arama, esas amaç sorgu suali, bugün benzerini başkalarına yapan hakime hanıma, başörtüsünün yasaklanmasını isteyenlerin argümanlardan tanıdık gelmeliydi.
Siyasi pozisyonların sabit, asla değişmez hatta varoluşsal olduğunun düşünüldüğü, kavganın da ezeli ve ebedi olduğunun varsayıldığı bir ülkenin nasıl yerinde saydığının örneği de herkesin hafızalarında taze olmalıydı.
Halbuki toplumlar, insanlar ve siyasetler değişir. Dünün en hararetli tartışmaları bugün önemini kaybeder. Hatalardan dersler çıkarılır ya da bazı önyargılar, ayrımcılıklar artık bugün mümkün, işlevsel ya da faydalı olmadığı için terkedilebilir.
Toplumlar da samimiyet testleriyle değil böyle böyle ilerler ve değişirler.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayının bu mesajları acıkça vererek, bunlarla seçimde sonuç almaya çalışması, Türkiye’nin değiştiğinin, bazı zor eşikleri aştığının da işaretidir.
Bu takiyye edebiyatı maziden geri çağrılıp, samimiyet testlerini çıkarılarak kavga vesilesi yapılacak değil, ancak keyfi sürülecek bir başarıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025