Sezin ÖNEY
Roboski’de, çoğu resmen çocuk yaşta 34 kişinin üzerine bombalar yağdırılması ile ilgili “ihmal” iddiaları hakkında “kovuşturmaya” gerek olmadığı kararını beyan eden Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı belgesi, gözümün önünde bir çöl gibi uzayıp gidiyor.
Karar, “ısı kaynaklarından” bahsediyor; yani insanlardan...
Bazen, aynı nitelemeyle, arabalardan ve yük hayvanlarından söz ettiği de oluyor.
“Evrakta”, 28 Aralık günü yaşanan askerî haberleşme trafiği robotik bir tonda detaylandırılıyor.
En alt kıdemden en üst kademeye, konuyla ilgili askerler birbirini arıyor, durum raporu veriyor ve hareketlerinin tümü için, herkes birbirinden onay alıyor.
Kararda yazıldığına göre, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Milli Güvenlik Kurulu toplantısındayken, “vur” emri için haritaları istiyor.
Askerî Savcılığın kararı, en “can alıcı” noktayı, yani, olan bitenden MGK toplantısı daha sürerken haberdar edilen, önüne haritalar giden Özel’e “vurma ehliyetini” verenin kim olduğu sorusunu karanlıkta bırakıyor.
Ancak, kararın sonuna doğru, Ekim 2011 tarihli “sınır ötesi operasyon tezkeresi” büyük harflerle referans gösteriliyor. Bu tezkerenin, Genelkurmay’a, “hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe belirlenecek” şekilde, yetki tanıdığına da dikkat çekiliyor.
Ardından da, bombardıman kararının alınmasına neden gösterilen “istihbarat bilgileri” sonbaharın başından, 28 Aralık gününe kadar sıralanıp, “neden” sorusuna Genelkurmay açısından yanıt veriliyor.
Tabii, “terör örgütü unsurlarının... bugüne kadar verdiği zararlar ile bundan sonra vereceği kesin olan zararlar ile orantılı olması...” gibi sebepler, yaşanan vahşete hiçbir insani açıklama getirmiyor.
Askerî Savcılığın “evrakının” sustuğu yerde, “gerçekler” sessizce dile geliyor.
Sivil karar alıcı, yani hükümetin bakış açısıyla, üst düzey bir PKK komutanının Roboski’ye doğru ilerleyen kafilede olması ihtimali, “kamuoyunu galeyana getirecek bir zafer kazanarak voleyi vurmak” fırsatı olarak yorumlanmışa benziyor.
Asker ise, son derece mekanik işleyen bir mantık zincirinde, emir komuta zinciri gereği, “görevini yapmış”.
Roboski katliamı, üç yıl önce yaşandı.
Bu üç yılda, Roboski’deki “faili meçhulün” baş “kahramanlarından” insansız hava araçları, Türkiye’de askerî hareketliliğin yoğun yaşandığı bölgelerde vızır vızır devriye gezdi.
Türkiye’de, savunma sanayiinin, “yerli malı” insansız hava araçları üretimine ilişkin her haber, medyada “düğün dernek sevinciyle” yer aldı.
“Keklik”, “Turna” gibi kuş isimleriyle “taçlandırılan” insansız hava araçlarının Türkiye’deki örnekleri, şimdilik, sadece istihbarat toplamakta kullanılıyor. Ancak, bu araçların silahlandırılmışları için de yerli üretime geçilmesi konusunda çalışmalar var.
Silahlı insansız hava araçları, Ankara’dan bir düğmeye basılmasıyla, “ısı kaynağı hedefleri” bizzat avlayabilecek.
Günü gelince de, insansız hava araçları kendi hedeflerini kendileri belirleyebilecek.
Emniyet’te de, insansız hava araçlarının “toplumsal olaylarda” kullanılması için çalışmalar var.
Urfa’da, “Hava Ceylanı” adı verilen bir insansız hava aracının, Emniyet tarafından üretimi “sevinçli” bir haber olarak verilmişti.
Türkiye bu arada, 2007 Muhtırası döneminde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin fütursuz harcama hevesine örnek olarak gösterilen, deniz aşırı harekâtlarda kullanılacak, üç milyar dolarlık “havuzlu çıkartma gemisini” 2013’te aldı.
Üç milyar doları aşkın füze savunma sistemi anlaşmasının, Çin’le yapılması da geçen yılın, çam sakızı çoban armağanlarındandı.
Dün de, Japonya kamuoyunun tepkisi sonucu bir yeni askerî marifet ortaya çıktı; Türkiye, Japonlara yaptıracağı nükleer santral vasıtasıyla uranyum zenginleştirme imkânına da sahip olacak. Yani, nükleer silahlanmaya gidebilecek.
Türkiye’nin “sivilleri”, kime karşı askerleşiyor?
Galiba, hedefi seçenler dışında herkes “ısı kaynağı”.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024