Aydın ENGİN
Başlığı okuyunca yadırgadınız mı? “Ben Reis’in değil, yargı erkinin yargıcı, savcısıyım” filan dediniz mi?
Demeyin.
Ne adınızı biliyorum, ne hangi mahkemede ya da bir yüksek mahkemenin hangi dairesinde görevli olduğunuzu. Ama kararlarınızı, kılınız kıpırdamadan kestiğiniz hükümleri biliyorum. Bir de Reis’in hukuk anlayışının sizlerin kararlarınızda birebir yansıdığını görüyorum.
Örnek ister misiniz?
Buyrun:
Anayasa yanlış anlamaya, yorumlamaya, ezip büzmeye olanak tanımayan bir açıklıkla buyuruyor: Seçilip mazbatasını alan her milletvekili o andan itibaren dokunulmazlık kazanır.
O milletvekili hakkında daha önce açılan bir dava varsa ya da yeni bir dava açılacaksa izlenecek yol bellidir: Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanır ve gerekli buluyorsa o milletvekilinin yeni kazandığı dokunulmazlığını kaldırır ve o zaman, ancak o zaman başlamış bir yargılama sürer ya da yeni bir yargılama süreci başlar.
O kadar. Bunun lamı cimi, arkadan dolaşması, falanı filanı yoktur.
Bu temel hukuk ilkesidir ve hukuk fakültesinin daha ilk yılında hukuk felsefesi ya da hukuk başlangıcı derslerinde size bunu öğrettiler. Öğrenmediyseniz ya o derste pencereden dışarı bakıyordunuz ya da siz hukuk fakültesinde okumadınız.
24 Haziran’da Meclis’e 600 milletvekili seçildi. Bunlardan biri CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, öteki HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’dir.
Her ikisi de tutuklu ve 24 Haziran’ın üstünden tastamam 28 gün geçti. Derhal tahliye edilmeleri, haklarında açılmış ve yürümekte olan davaların durdurulması ve yasama faaliyetine katılmaları için yapılan başvurular sizler tarafından reddedildi.
AKP Reis’inin onların tahliyesini istemediğini, Meclis’te bulunmalarını hiç istemediği, “Yatsınlar da bana karşı çıkmanın bedeli neymiş görsünler” gibi kesinlikle hukuk dışı düşünceler taşıdığını şiddetle tahmin ediyordum.
Olabilir. Onun hukukla ilişkisi üstüne 16 yıldır epey deney ve bilgi edindik ve artık şaşırmıyoruz.
Peki ama sizler?
Yargıçsınız. Kimileriniz de savcı. Göreviniz, yasaları uygulamak. Hele hele anayasayı lafzıyla ve ruhuyla eksiksiz uygulamak.
Enis Berberoğlu arkadaşımın ve Leyla Güven’in bir gün, bir saat bile hapiste tutulmaları “Kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” suçunun daniskasıdır.
Yani suçluları yargılamak ve suçları sabitse cezalandırmakla görevli ve yükümlü olan sizler bizzat suç işlemektesiniz. Hem de anayasal bir suç.
Başka örnek ister misiniz?
Buyrun:
Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’a birlikte (ayrı ayrı değil birlikte) suç işlediklerini ileri süren savcıya hak verdiniz, tutukladınız, yargıladınız, ömür boyu hapis cezası verdiniz. Sonra Mehmet Altan’ı en yüksek mahkemenin verdiği “hak ihlali” kararına uyma zorunluluğunuz olduğu için tahliye ettiniz. Peki aynı suçu birlikte işlediği iddiasını kabul ettiğiniz öteki iki sanığın halen hapiste tutulmalarını, hukuk fakültesinde öğrendiğiniz “adalet” kavramı ile nasıl bağdaştırabiliyorsunuz ve temel görevinizin “adalet”i sağlamak olduğunu nasıl unutabiliyorsunuz?
***
Savcılar için özel not: Bu yazıda suç aramaya niyetiniz varsa, durun ve düşünün. Yazının içinde söylenenlerle dürüstçe yüzleşin. Eğer hâlâ adalete uygun davranıldığına inanıyorsanız, buyrun bu Tırmık için de soruşturma açın.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021