Etyen MAHÇUPYAN
Kurultayın ardından gazete köşeleri yine CHP'nin değişip değişmediğine dair alışılagelmiş klasik tartışmaya dönmeden edemedi.
Her zaman olduğu gibi bu parti hakkında olumlu birkaç şey söyleme isteği epeyce rağbet buldu. Muhalefete olan gereksinimden söz edilerek hem CHP'de bu yönde ipuçları arandı, hem de o kesime bir çağrıda bulunulmuş oldu. Ne var ki değişimin gerekliliği kendiliğinden değişim üretmiyor... Somut koşullar değişimi anlamlı kılsa da, asıl belirleyici güç her zaman o somut koşulların algılanma biçimidir ve bugünün Türkiye'si değişen bir CHP'nin aslında bir 'final' olacağını söylüyor. Yani değişen CHP sayesinde Türkiye değişecek değil... Bu partinin ülkenin gidişatını etkilemek açısından işlevi görünenden de daha az. CHP aslında AKP hükümetinin yetersizlikleri sayesinde kendisine siyaset alanı bulabilen bir parti. Dolayısıyla da, aslında ilişki ters yönde tecelli edecek: Bir gün Türkiye geri dönüşü olmayan bir biçimde değiştiğinde, CHP de değişecek.
Aslında söz konusu 'değişim' kelimesi ve söyleminin CHP ile birlikte anılması bile, ortada bir gariplik olduğunun ve bu partinin hasbelkader hayatiyetini sürdüren nostaljik bir anakronizme dönüştüğünün işareti. Çünkü partilerin 'değişmek' gibi asli bir amaçları olamaz. Siyasi partiler 'değiştirmek' üzere kurulurlar ve devlet sistematiğinden yönetim mekanizmasını, toplumsal meselelerden ideolojik algılara hemen her konuda üzerinde anlaşılmış olması beklenen bir değişim programını hayata geçirmeyi hedeflerler. Bu program doğal olarak zamanla esner ve değişir ama bunun amaç haline dönüşmesi bir garabettir. Üzerinde anlaşılmış olması gereken bir programın, zaten zaman içinde yaşanacak değişimi de hesaba katması, onu öngörmesi beklenir. Büyük seçim yenilgileri almış partilerin esasa dönüp kendilerine çekidüzen vermeleri de yadırganmaz, ama CHP özelinde öyle bir durum da yok. İstikrarlı olarak aynı oyu alabilen, rakipsiz bir biçimde anamuhalefet partisi olmayı sürdüren bir siyasi hareket niye değişsin?
Açıktır ki bütün bu 'değişim' talep ve beklentisi, gerçekte CHP'lilerin değil, CHP dışından bu partiye bakan ve demokrasinin alternatif siyasi çizgiler arasında bir 'konuşma' olduğundan hareketle bu partiyi zorlamaya çalışan az sayıdaki aydının kaygısını ifade etmekte. Son kurultaydan olumlu belirtiler üretmeye çalışanlar da muhtemelen hüsrana uğrayacaklar. Nitekim parti meclisine girenler ve giremeyenlerin muhasebesini yaptığımızda elde anlamlı ve bilinçli bir yön değişikliği gözükmüyor. CHP ulusalcılarla kendisine sosyal demokrat demek isteyen siyaset eyyamcılarının koalisyonu olmayı sürdürüyor ve dramatik bir seçim yenilgisi almadığı sürece bu melez yapının değişme ihtimali yok. Her şeyden önce yönetimsel tercihler nedeniyle... Çünkü böyle bir yapının lidere daha fazla hareket ve manipülasyon alanı bırakacağı, kimsenin kalıcı bir biçimde ikinci adam olamayacağı ve lider bağımlılığı ile lider üzerinden 'siyaset' arayışının devamını garanti edeceği belli. Kısacası CHP'nin değişmesi kurumsal açıdan tek kelimeyle 'akılcı' değil.
Ama değişim kavramının ima ettiği arka plan, bu partinin ideolojik olarak değişmesinin de pek akılcı olmadığını ima ediyor. CHP içinde en toparlayıcı ideolojik zemin, ulusalcılarla diğerlerini yan yana getiren ortaklık halen Kemalizm... Bu ideoloji bir tutkal işlevi görüyor ve AKP iktidarı karşısında da tüm ana kaygı ve tercihleri taşıyor. Kemalizm'den uzaklaşmak CHP'nin bölünmesinden öte, dağılması demek. Dolayısıyla partinin Kemalizm'den uzaklaşmayı ima eden bir değişim geçirmesi hedeflenemez. Öte yandan AKP Kemalizm'e alternatif oluşturan bir sessiz devrimi hayata geçirmekle meşgul. Yani AKP aslında değiştiriyor ve söz konusu değiştirmeyi mümkün kılacak ölçüde değişmekle yetiniyor. Buna karşılık CHP, iktidarın değiştirdiğini yeniden yerine koymanın peşinde. Başka bir ifadeyle CHP sistemin değişmemesi için siyaset yapıyor... Soru şu: Sistemin değişmemesi için siyaset yapan bir partiden sürekli olarak değişim beklemek akla uygun mu? Bu partiden asgari bir tutarlılık beklemek gerekmez mi? Kemalist rejim hükümranlığını sürdürürken kimse CHP'nin değişmesini talep etmiyordu. Çünkü parti ile rejim arasında uyum vardı... Bugün rejim değişirken parti uyumsuz hale geldi ama CHP'nin derdi yeni düzenle uyum sağlamak değil ki... Eski düzeni restore etmek. O zaman da değişmesi değil, aksine değişmemesi ve sadece 'yeni' gibi gözüken bir söylem üzerinden toplumu yeniden eskiye davet etmesi lazım. Oysa CHP'den değişim bekleyenler, bu partiyi kendisini reddetmeye davet etmiş oluyorlar...
Kurultayda öne çıkan eski isimlerin gösterdiği üzere, CHP kendi pozisyonunda emin adımlarla yerinde saymayı sürdürecek. Kemalizm ortak paydası ilerleyen AKP iktidarları sürecinde herkesi adım adım ulusalcılığa taşıyacak ve parti yeniden kişiliğine kavuşacak. İtiraf etmek gerek ki, bu toplum açısından pek de anlamlı bir kişilik olmayacak ama hiç olmazsa 'değişim' diye zorlayanlar yakadan düşmüş olacak, herkes rahatlayacak....
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024