Fehmi KORU
Gecenin bir vakti izlediğimde benden önce izleyenlerin sayısı yarım milyonu bulmuştu. Sabah olduğunda izleyici sayısı o arada 1 milyonu aşmışsa şaşırmayacağım.
Daha önce başka siyasi konuları da özgün biçimde işleyip çok izlenilirliğe kavuşturmuş olan ‘140 Journos’ gazeteciler grubu, bu defa ana eksenine Sedat Peker’i aldığı halde, onunla birlikte konuk ettikleri başka görüş sahipleriyle ülkemize daha farklı bir gözle bakmamızı sağlayan bir belgesele imza atmış…
Varlığını erkenden duyanlar, 500 binden fazla kişi, Youtube’a koşup benden önce izlemişler.
Birkaç saat içerisinde yarım milyona ulaşmış izleyici sayısı.
Eminim izleyenler uzunluğu bir saati bulan belgeseli benim gibi gözünü kırpmadan sonuna kadar izlemişlerdir.
Dengeli bir belgesel. Sedat Peker dahil görüşlerine başvurulanların hepsi aşırıya kaçmadan olabildiğince nesnel ifadelerle konunun -ülkemizin güncel durumunun- iyi anlaşılmasını sağlamışlar.
Türkiye 20 yıldır aynı siyasi parti tarafından yönetiliyor. Ancak bu uzun sürenin başlangıç bölümünde ülkeyi yönetme görevinde yer almış kadroların önemli bir bölümü artık aynı parti içerisinde değiller. Bazıları artık farklı çatılar altındalar ve kurdukları veya vaktiyle içerisinde yer aldıkları AK Parti’ye muhalefet etmekteler.
Belgesel, eski AK Partili yeni muhaliflerin kendilerinin anlatmakta zorlandıkları ‘neden artık farklı partilerde bulundukları’ ayrıntısını çok anlaşılır bir dille sergilemeye de yarıyor.
Kuruluşunda yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadeleyi kendisine misyon olarak seçen bir partiydi AK Parti; iktidarının ilk yıllarında o misyonu yerine getirmek için çabaladı da. Bugün ‘stratejik ortak’ olarak birlikte hareket ettiği MHP ile önceki dönemlerin yanlışlıklarının sorumlusu olan bütün siyasi figürler, o zamanlar, AK Parti’nin karşısında konuşlanmışlardı.
Sedat Peker o eski dönemlerde yaptıklarından nadim olduğunu bir kez daha vurguluyor bu belgeselde.
En az onun kadar görüşlerine bu belgeselde görüntülü olarak yer verilen Bülent Arınç da, hep ön planda görevler üstlendiği dönemlerden söz eder ve sonrasıyla ilgili tespitlerde bulunurken, AK Parti’nin nereden nereye geldiğini de anlatmış oluyor.
Anlattıklarından Sedat Peker kadar olsun nedamet duyduğu izlenimi alınmasa da, onun da yeni dönemden hoşlanmadığı ifadelerine yansıyor.
Son 20 yılda ülkemizde yaşananlara görüşleriyle ışık tutan belgesel konuğu sınırlı sayıdaki gazeteciler ile bir akademisyen genellikle doğru tespitlerde bulunmuşlar.
AK Parti iktidara geldiğinde kendisini sandıktan birinci parti olarak çıkarmış seçmen kitlesinin neden destek verdiğini doğru anlamıştı. Hem onlara verdiği sözleri yerine getirebilmek hem de daha geniş yeni destekçi kitleleri yanına kazanmak için çaba göstermiş, o sayede girdiği her seçimde oylarını artırmayı başarabilmişti AK Parti.
Kendisini ‘yumuşak güç’ olarak konuşlandırması sayesinde uluslararası arenada hemen her ülkeden saygı görüyor, o sayede dostluk halkasını genişletirken bunun yararları ekonomisine de yansıyordu. Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri öyle başlamış, fert başına milli gelir 12 bin doların üzerine çıkmış ve kendisiyle aynı kültür iklimini paylaşan ülkelere ‘örnek’ teşkil eder olmuştu.
İdeolojik saplantıları yüzünden elleri AK Parti’ye oy vermeye gitmeyen seçmenler bile icraatlarını beğeniyor, eleştirmeleri gerektiğinde insafı elden bırakmıyorlardı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin geçici üyeliği için yapılan seçimde (2008), üyelerin üçte ikisinden çok daha fazlasının (151 ülkenin) oyunu alarak ilk turda seçilebilmesi bu sayededir.
Ülkemiz o dönemde doğrudan yatırım için yabancıların gözdesi haline dönüşmüştü.
Herkes görüşlerini özgürce ifade edebiliyor, hükümetin çıkardığı basın yasası yurtdışı medya kuruluşlarından övgü alıyordu.
Gelinen o noktadan hayli uzaktayız bugün.
Milli gelirimizin yaklaşık dörtte biri son yılda eridi.
Uluslararası kuruluşların çeşitli alanlarda yaptıkları gözlemlere dayalı listelerde birlikte görünmeyi arzulamayacağımız ülkelerin bile gerisinde yer alıyoruz.
Avrupa Birliği perspektifi terk edileli hayli zaman oldu. Kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi’nin Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamadığı için ülkemizin üyeliğini askıya almaya hazırlanıyor.
Cezaevlerinde azımsanmayacak sayıda siyasi ve gazeteci bulunuyor.
Sevgi ve saygı görmek yerine uluslararası arenada tercihimiz çoktandır korkulmak…
Bütün bunlar, ülkemizi 20 yıldır yöneten ve kuruluşunda yoksulluk, yolsuzluk ile birlikte yasakları da ortadan kaldırmayı hedef seçmiş AK Parti’nin iktidarı döneminde oldu.
Olmayabilirdi ama oldu işte.
Maalesef bunlar olduğu için de ekonomik alanda her geçen gün biraz daha derinleşen sıkıntılar yaşanıyor.
‘140 Journas’ tarafından yayına verilen ‘Ya Devlet Başa’ belgeselini izlerken, devletin ‘suç örgütü lideri’ saydığı biri olan Sedat Peker’in itirafları ve son 20 yılın önemli bir bölümünde AK Parti hükümetlerinde sorumluluklar taşımış Bülent Arınç’ın paylaştığı gözlemler ışığında, bugün karşı karşıya olunan durumu daha iyi değerlendirmek mümkün olabiliyor.
Bir saatlik bir belgesel onlarca kanalda yapılan propaganda taarruzlarından daha etkili olmaya aday.
İzlemeyenlerinizden izlemek isteyecekler çıkabilir diye belgeselin linkini de yazıma ekliyorum.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları

























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025