Gürbüz ÖZALTINLI

Zaman gazetesinin “yetti artık AKlama” bildirisinin üzerine atlaması beni hiç şaşırtmadı. İmzacıları arasında Serbestiyet.com yazarlarından Ferhat Kentel, Roni Margulies ve Erol Katırcıoğlu’nun da bulunduğu bildiri ne diyordu? Okumamış olanlar için aktarayım.
“Derin bir yolsuzluk soruşturması, inanılmaz bir hızla Balyoz ve Ergenekon davasından ceza yiyen darbecilerin yeniden yargılanması tartışmasına bağlandı. Bu eğilim, hem yolsuzluk yapanları hem de Ergenekon ve Balyoz suçlularını aklamayı hedefliyor. HSYK’nın yapısını 2010 öncesine döndürerek tümüyle hükümete bağlamaktan yolsuzluk soruşturmasını yapan yargı mensuplarının ve kolluk güçlerinin tasfiye edilmesine kadar bir dizi hukuksuzluk gündemde.”
Bildiri, imzacıların; yolsuzluk yapanların yerinin Ergenekon’cuların yanı olduğunu, yargıya baskı yapılmasının suç oluşturduğunu hatırlatmasıyla devam ediyor ve HSYK’nın bu haliyle muhafaza edilmesi ve soruşturmaların tam bir şeffaflık ve tarafsızlıkla sürdürülmesi taleplerini sıralıyordu. Ardından da; (1) devlet yapılanması içindeki yasadışı tüm odakların açığa çıkartılmasının yolunun daha fazla demokrasi ve daha fazla şeffaflıktan geçtiği, (2) çözüm, barış ve demokratikleşme yönünde yepyeni adımların hızla atılmasının gerekli olduğunun her geçen gün açığa çıktığı, (3) demokrasinin, yeni ve demokratik bir anayasa yönünde verilecek mücadelenin ürünü olacağı saptamalarıyla bitiyordu.
Bu metni imzalayanlar sıradan insanlar değil. Onları, kâh konspiratif yöntemlerle kâh hükümetin yol vermesiyle etkin biçimde devlete yerleşmiş bir örgütle hükümet arasında kıran kırana bir iktidar savaşı yaşandığına ikna etmeye çalışmayı, hem kendim için hem de onlar adına ayıp sayarım. Soruşturmanın yürütülüş biçimi, (aylarca süren soruşturmada zinhar bilgi sızmayacak derin disiplini, mesleğinden olma tehlikesine rağmen Başbakan’ın oğluna delil çuvallarına el bile sürmeyen bir aceleyle tutuklama isteyen savcının şaşırtıcı cesareti ve motivasyonu, özenle seçilmiş onlarca polis- savcı ve hâkimin büyük bir düzen ve gizlilik içinde çalışabilmesi, seçilmiş “gazetecilere” servis yapılması, HSYK’nın hukuku da aşıp Danıştay’ın önünde karar için bekleyen dava dosyasına ilişkin kamuoyuna açıklama yapması), Hoca efendinin tuhaf bedduaları, Cemaat medyasının tutumu, Pennsylvania’ya gönderilen “elçiler”, yazılan mektuplar, kısacası yaşanan bütün olaylar ortada bir örgüt- hükümet kavgası olduğunu gözümüze sokarken, “ben bu soruşturmaların arkasında Cemaat olduğuna inanmıyorum” diyecek bir imzacı varsa bana susmak düşer- ki Roni aynen bu cümleyi kurabildi- . Siyasal bir olayı anlayabilmek için birbirimize “hukuki kanıt” soracak hale gelmişsek bunda başka bir niyet aramak gerekir.
Böylesi açık bir durum varken; Cemaat’i bu kadar görünmez kılmak, o cepheye ilişkin de en azından bir tehlike uyarısı yapmaktan kaçınmak, neredeyse “görevini yapan bir emniyet ve yargı” resmi sunmak nasıl açıklanabilir? Her ne kadar, sevgili Erol Katırcıoğlu siteye yazdığı yazıda (Cemaat mi hükümet mi) imza metnini, “ne ‘cemaate’ve ne de ‘hükümete’ bakan, aslında ‘üçüncü göz arayan’ bir metin” olarak nitelemenin daha uygun olacağını ifade etmişse de, okuyan herhangi bir gözün yazılanların hükümeti hedef aldığını fark etmemesi imkânsızdır. Metin yoruma yer bırakmayacak açıklıkta kendisini anlatmaktadır zaten. Zaman gazetesinin baş tacı etmesi, onun anlama hüneri değildir.
Ben de bu bildiriyi, imzacıların niyeti ne olursa olsun asla bir üçüncü göz arayışı olarak değil, mücadelede açıkça taraf tutmak olarak okuyorum.
Ben imzalamadım. Çünkü ben de bu kavgada açıkça taraf tutuyorum.
1) Yolsuzluk iddialarının gerçekliğini çok güçlü bir ihtimal olarak görüyorum. 2) Fakat bunu hükümete karşı siyasal bir darbe olarak da değerlendiriyorum. 3) Soruşturma ve yargılamayı yapan kuvvetin “şeffaf ve tarafsız” bir yargı değil, amaçları belirgin, yöntemleri asla güvenilmez konspiratif bir örgüt olduğunu görüyorum. 4) Bu durumda, dolaşıma sokulan ve sokulabilecek “enformasyonun” yolsuzluğun gerçek boyutlarına ve gerçek suçlulara ilişkin hiçbir güvenilirliği olmadığına inanıyorum. 5) Yine buna bağlı olarak; “yargıdan elini çek” talebinin, hesap sorulabilir bir seçilmiş hükümet karşısında hesap sorulamaz ucu ve derinliği belirsiz bir derin devletin eylemlerinde serbest bırakılmasını istemek anlamına geldiğini düşünüyorum. 6) Yine aynı nedenlerle; kesinleşmiş davalarda “yeniden yargılama”nın, devam edilen davalarda da tarafsızlığı ve adil yargılamayı sağlayacak önlemlerin alınmasının zorunluluğuna inanıyorum. Bunu talep edeceğimiz adresin de hükümet olduğunu düşünüyorum. 7)“Şeffaf yargı”, “kuvvetler ayrılığı”, “bağımsız yargı” vb. genel, soyut ve haklı ilkelere dair yapılan çağrılara aynen ben de katılıyorum. Fakat farklı olarak ben bu çağrıları seçilmiş hükümete değil, yargıyı darbenin siyasal enstrümanına dönüştürdüğü çırılçıplak görünen “örgüt”e yöneltiyorum. Bence yolsuzluklar, ne derin devleti, ne de darbe girişimini önemsizleştirmiyor, görünmez kılmıyor.
Açık olmakta yarar var. Mesela Roni, bir yandan Cemaat’in gücüne, paralel devlete inanmadığını söylerken diğer yandan da geçenlerde açıkça yazıyordu: “Ee, ne olmuş devirmeye çalışıyorsa? Ben de devirmeye çalışıyorum. Daha güzel, daha adil, daha eşitlikçi bir düzen özleyen herkes bu düzeni değiştirmeye, devirmeye çalışıyor. Ne var bunda? Cemaatçinin de en doğal hakkıdır, benim de… ‘Ama’ diyecek hükümeti savunanlar, ‘seçimle geldi, ancak seçimle gidebilir’. Hayır, efendim, yok öyle bir şey. Güney Afrika’daki ırkçı beyaz rejim seçimle mi gitti? Mısır’da Mübarek seçimle mi gitti? Dünyada daha bir dizi berbat rejim çok büyük kitlelerin doğrudan eylemiyle gitti, gönderildi… Kaldı ki, büyük kitleler bir yana dursun, kısır burjuva politikasında bile, bir hükümeti devirmeye çalışmak, yolsuzluk yaptığını göstererek bir hükümeti zayıflatmaya çalışmak suç filan değildir.” (Cemaat mi suç işliyor hükümet mi)
Bu açıklık karşısında bize de; daha adil, daha eşitlikçi, daha güzel bir düzene, Kürt barışına, ileri demokrasiye ulaşmak için, derin devletle (ya da Cemaat mi demeliyiz) el ele hükümeti devirme yolunda hayırlı yolculuklar dilemek düşer…
Yalnız; Yılmaz Özdil’den, Ertuğrul Özkök’e; Sözcü yazarlarından Aydınlık militanlarına; hükümetin ittifak için el attığını düşündükleri bilumum Ergenekon’culardan, “son PKK’lıya kadar savaşa devamcı” Türk ırkçılarına ve tabi Sarıgül’lü, Mansur’lu, Birgül Ayman’lı dev kadrosuyla bu Cumhuriyeti kuran şanlı partimizden, kendileri gibi eşitlikçi ve adil bir düzen ideali için çırpınan İstanbul sermayesine kadar uzanan; hepsi de“yolsuzluklardan nefret eden”, hepsi de “kendilerini hukukun savunulmasına adayan” geniş bir kervanla karşılaşabilirler yolda… Kürtler mi? Pek sanmıyorum…
Şaşırmasınlar.
http://serbestiyet.com/yetti-artik-bu-kavgada-hicbirimiz-tarafsiz-degiliz/
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023