Hilâl KAPLAN
Leyla Zana, milletvekili yeminini ederken "Türkiye milleti" dedi ve Meclis Başkanı Deniz Baykal yemini kabul etmedi. Zana'nın tekrar yemin etmeyeceğini açıklaması üzerine başlayan tartışma sürüyor. Hâlbuki Zana, 2011'de de, yine Baykal'ın yönettiği 7 Haziran seçimi ertesindeki yemininde de "Türkiye milleti" demiş ve herhangi bir tartışma yaşanmadan yemin kabul edilmişti.
Zana'nın yemin metninde, inanmadığına emin olduğum "Atatürk ilke ve inkılapları" üzerine yemin edip, "Türk milleti" ifadesi üzerinde, belki de üç harf olduğu için çok da 'arıza çıkmayacağını' umarak yaptığı değişikliği ve bu değişiklikteki ısrarını 'bastırılanın geri dönüşü' olarak okumak mümkün. Hatırlarsanız 1991'deki yemin töreninde, ilk kez vekil olan Zana, 30 yaşındaki genç bir kadınken, başında, köylü bir ananın hediyesi sarı- kırmızı- yeşil incecik bir bantla kürsüye çıkmış, yeminden sonra Kürtçe "Yaşasın Türk-Kürt halklarının kardeşliği" sloganı atmış ve Meclis birbirine girmişti. Ne de olsa sekiz yıl sonra Merve Kavakçı'yı kürsüye bile çıkmasına izin vermeden kovacak olan güruhun zihniyeti iş başındaydı.
Zana'nın duygusal çıkışları sadece bununla da sınırlı değildi. Mesela 2011'de, başörtülü vekil adayı göstermeyen kendi partisi dahil siyasîleri eleştirip, "Acaba ben mi başörtüsü takıp meclise girsem, diye düşünüyorum" demiş ve eklemişti:
"Biz her şeyi total aldığımız için bir türlü değiştiremiyoruz. Kürtlerde de Türklerde de ara formül yok. Bırakın eğitimini bitirsin, ondan sonra tartışılsın. Öyle bir şey yapsam ama bana kalmaz. Birileri bu görevi yerine getirmeli. Bir hakkın gaspı varsa o hak verilmeli."
Yine HDP heyetinin YDG-H terörüne rağmen 'direniş' olarak yansıttığı Cizre'ye gittiği gün, İdil'de şunları söylemişti:
"Bir diyalog süreci yaşadık. İlk defa bir bütün olarak Kürtler muhatap alındı. Sayın Öcalan İmralı'da muhatap alındı. Kandil'deki arkadaşlarımız kardeşlerimiz muhatap alındı. Parlamentodaki grubumuz muhatap alındı. Bunlar çok önemli şeylerdi. Asla ve asla küçümsemiyorum (...) Ölümle büyümeyeceğiz. Ölerek ve öldürerek toplumu ve vicdanları çürüteceğiz. Vicdanları ve duyguları çürüteceğiz. Kimin kafasında zihninde ne varsa masaya dönmeli seçim sürecinden önceki pozisyonuna dönülmeli ve masada kozlar paylaşılmalıdır. Müzakereden niçin korkuluyor anlamıyorum. Gençler öleceğine varsın biz ölelim."
Demirtaş'ın "Üç genç eline silah almış" diye küçümsediği ölümlerin yaşandığı bir süreçte, Zana'nın çıkıp bir yandan hükümeti eleştirip diğer yandan Kandil'e 'masaya dönün' demesi, Kandil'i 'müzakereden korkmakla' itham etmesi az şey değildi. Nitekim, 2012'de "Bu meseleyi Başbakan Erdoğan çözer" çıkışı da çözüm sürecinin başlamasını sağlayan psikolojik ortama büyük katkı sunmuştu.
Zana'nın yemin çıkışı, kendisinin ara sıra fay hatlarına dokunan aykırı duruşundan bağımsız okunamaz. 'Türkiyelileşen' HDP'nin İzmir vekili Müslüm Doğan, Zana'yı "gündemi işgal etmekle" suçlarken, Sakarya vekili Ayhan Sefer Üstün ile Karabük vekili Mehmet Ali Şahin'in arka arkaya Zana'ya sahip çıkan ve yemin metnini de bu zorunluluğu da eleştiren açıklamalarını da bu bağlamı ıskalamamış olmalarına bağlıyorum. Ak Parti'den çıkan yeni Meclis Başkanımız, Rizeli İsmail Kahraman'ın da Zana'yı kürsüye davet edip, gerçekten Türkiye partisi olanın kim olduğunu cümle âleme bir kez daha göstermesini diliyorum.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019