Mahmut ÖVÜR
Geçmişte Türkiye'nin normalleşmesinin önündeki en büyük engel vesayet sistemiydi. Bürokratik vesayetçi yapı, kimi zaman silahlı gücüyle kimi zaman kurumlarıyla siyasete müdahale edip, her türlü değişime karşı çıkıyor ve Türkiye'yi kilitliyordu.
Bu yüzden ülkenin tarihi "yasaklar" tarihi gibiydi.
Düşünceden, teşebbüse kadar her alanda yasak vardı. Bırakın ceza yasalarını temel insan hak ve özgürlüklerini düzenleyen Anayasa maddeleri bile "ama ve fakat" diyerek "yasak" kapsamına alınıyordu.
Teoride düşünce, inanç ve teşebbüs özgürlüğü yazıyordu ama uygulanmıyordu. Ve ne zaman toplumsal muhalefet yükselip talep etme noktasına geldiyse o zaman da devreye darbeler ve muhtıralar girdi.
Birey ve toplum değil devlet önemliydi.
Son 14 yıllık AK Parti iktidarında sessiz devrimlerle önemli adımlar atıldı. Bazı yasalar kökten değişti bazı yasalar yürürlükten kaldırıldı. Birçok tabu yıkıldı. Dindarların, Kürtlerin, azınlıkların önü açıldı. Toplum nefes almaya başladı.
Ama tüm bunlar hiç de kolay olmadı.
Vesayet sistemi farklı biçimlerde hep direndi. Kimi zaman tehdit etti, kimi zaman tuzak kurdu, kimi zaman da medya üzerinden algı operasyonları yürüttü.
Bunu yaparken de en çok "aydınlanmacı" aydınları kullandı. Onlar da en ufak bir değişimi, basit bir normalleşmeyi bile topluma "tehlike" olarak sundu.
Bazen "irtica hortluyor, İranlaşıyoruz" türküsü tutturdular, tutmayınca "eksen kayıyor, Malezyalaşıyoruz" dediler, bazen "367" garabetini uydurup engel olmaya çalıştılar, bazen "mahalle baskısı" kılıfı bulup hedef saptırmaya çalıştılar, bazen bölücülük üzerinden "ihanet ediliyor" dediler, bazen "diktatörlüğe gidiyoruz" çığlıkları attılar ama değişimi durduramadılar.
Faşizan içerikli "Ant"ı değiştirmekten, Kürtçe üzerindeki yasağa, azınlıkların vakıf mallarının iadesine kadar neye el atıldıysa bir bahane bulundu.
Birkaç gündür de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı, hükümetin cuma namazıyla ilgili düzenlemesi gündemde.
Toplumun neredeyse yüzde 75'inin cumaya gittiği bir ülkede öğlen tatilinin cuma namazı saatine getirilmesinden daha makul ne olabilir?
Bunun bugüne kadar yapılmaması ayıp... Ama ne mümkün, vesayetçi aydınlar işin o yanını unutup, saldırıya geçti. Başörtüsü meselesini siyasi krize dönüştürdükleri gibi buradan da bir kriz çıkarma derdindeler...
Bu işin öncülüğünü de 2010'da bir televizyon programında birlikte olduğum "sosyalist Kemalist" arkadaşım Enver Aysever yapıyor. Başörtüsü meselesine yaklaştığı gibi buna da kışkırtıcı bir dille yaklaşıyor. İnanç özgürlüğünden yana olduğunu söyleyen biri şu cümleleri kurabilir mi?
"Cuma düzenlemesi yapılsa bile -ki bunu deneyecekler- kimse uymamalıdır. Buna direnmek yurtseverliğin ölçüsüdür."
Şimdi soruyorum size, ibadetini yapan insanlar için kolaylaştırıcı bir adımı, "yurtseverlerin direnişiyle" durdurma önerisi getirmek sağlıklı bir aklın ürünü mü?
Soruna bu zihniyetle yaklaşıldığı için en basit reformları bugüne kadar yapamadık ve geç kaldık.
Aysever daha sonra yaptığı açıklamada dilinin altındaki baklayı çıkartıyor. Atılan adımı, cumaya gitmeyenlerin "fişlenerek deşifre" edilmesine ve "cumhuriyet kurumlarının örselenmesi"ne bağlıyor. Satır arası Alevilere mesaj vermeyi de ihmal etmeden.
Bu nasıl bir cumhuriyet ki inançlı insanlara yönelik en küçük bir düzenlemede kurumları örseleniyor, zarar görüyor? Sanki bu insanları yok sayıldığında sorun ortadan kalkıyor...
"Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim" diyen bakan misali...
Cemevlerine de hukuki statü bu zihniyete rağmen gelecek, hiç sevinmeyin...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019