Markar ESAYAN
Pazartesi günü başlayan anayasa değişikliği görüşmelerinde dün gece itibarıyla, geneli ve iki madde üzerinde üç oylama yapıldı. Geneli 338, 1. Madde 343, 2. Madde ise 347 “evet” oyu ile Meclis’ten geçti. İlk tur oylamalarda 276 “evet” oyu yeterli olsa da, ikinci tur oylamalarda 330 referandum aralığı geçerli olacağından bu oylamalar önemliydi. Nitekim Başbakan Binali Yıldırım’ın defaten ifade ettiği gibi AK Parti grubu bu tarihi dönemeçte de üzerine düşeni eksiksiz yerine getirdi. Taslağın diğer mimarı MHP de üzerine düşeni yaptı.
Gelecek günlerde birçok oylama daha olacak ve bu tablonun değişmesini “ümit” edenler yine sükut-u hayale uğrayacaklar.
Çünkü bu değişiklik, isimlerin ve konjonktürel her türlü siyasi meselenin üzerinde bir önem ifade ediyor. İki parti de bunun farkında.
1960 ve 1980 müdahalelerinden sonra gelen darbe anayasalarının parlamenter rejim olmaktan çıkardığı, seçilmişlerin üzerinde bir tür komiserlik kurmak amacıyla formatladıkları bu sistem, nihayet halka teslim edilecek ve demokratikleşme yolunda Türkiye devrimsel bir adım atmış olacak.
15 Temmuz’dan sonra Türkiye’ye yakışan da bu adımı atmaktı.
Sahip olduğumuz parlamenter görünümlü bir vesayet sistemidir. CHP’nin “15 yıldır neyi istediniz de yapamadınız da sistemi değiştiriyorsunuz” türünden iddiaları, yine kendileri tarafından çürütülüyor. Çünkü tüm CHP ve HDP’liler bu sistemin sorunlu olduğunu, vesayet ürettiğini kabul ediyorlar.
Cumhuriyet rejimi değişmemekte, bilakis daha sağlam temellere oturmaktadır.
15 yılı sanki birlikte yaşamamışız gibi, bu türden çocukça argümanlar ileri sürmek doğru değil. Daha altı ay önce 15 Temmuz zelil işgal girişimini yaşadık. 15 yılda Sayın Erdoğan ve AK Parti’nin hangi darbe girişimleri, hangi yargı müdahaleleri ile uğraştığı ortada. AK Parti bu darbe girişimlerini sisteme rağmen siyasi irade ile aştı. Bu siyasi iradeye güçlü kılan sandıkta artan millet oyu idi. AK Parti dik durdukça, “sistemi demokratikleştir, irademi kurumsallaştır”diyen halkın yolunda gittikçe, halk da sandıkta ona verdiği desteği her seçimde artırdı. Yani vesayet üreten sisteme rağmen bir 15 değerli yıl geçirdiysek, güçlü siyasi irade ve halkın koalisyonu ile bu mümkün olabildi.
Onlarcası arasından sadece bir örnek vereyim. Eğer AK Parti 2007 yılında 27 Nisan Muhtırası’na direnmese, 367 darbesini halka giderek aşmasa idi, bugün bırakın AK Parti’yi, ülkenin durumu nice olurdu, yorumu sizlere bırakıyorum.
Anayasa değişikliğinin hedeflediği, kurumsal vesayeti sonlandırmak, yasama ve yürütmeyi birbirinden sert biçimde ayırarak, halk iradesini kurumsallaştırmaktır. Yani özetle, yasama ve yürütmeyi doğrudan çift seçimle aynı gün halka seçtirerek, her türlü vesayet odağını, kadro hareketlerini devre dışı bırakmaktır esas olan.
Yürütme artık parlamentonun içinden çıkmayacak, onu doğrudan halk seçecektir. Yürütme Cumhurbaşkanı’nın seçilmesiyle doğrudan oluşacağı için, şu anki anayasada yürütmeye, yani başbakan ve Bakanlar Kurulu’na verilen yetkiler Cumhurbaşkanı’na kaydırılmaktadır. Yani zaten var olan yetkilerden daha fazlası ihdas edilmemekte, hatta kısıtlanmaktadır.
Demokratikleşme yönünde önemli bir adım olarak, Cumhurbaşkanı artık yürütmeye dair geniş yetkileriyle sorumsuz olmamakta, yaptığı her fiilden ötürü hesap vermesinin yolu açılmakta, aldığı kararlara da yargı denetimi getirilmektedir.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olgusu bugün zaten fiili durumda Bakanlar Kurulu’nun kullandığı bir yetki olup, çıkacak kararnameler de net kurallara bağlanmıştır. Meclis’in yetkisinde olan kanun yapma müessesesi karşısında kararnameler etkisizdir. Yani kanunla yapılacak hiçbir düzenleme hakkında Cumhurbaşkanı kararname düzenleyemez. Eğer Meclis bir kararnamenin düzenlediği konuda yasa çıkarırsa, kararname işlemden kaldırılacaktır. Temel, bireysel, siyasi haklar konusunda kararname çıkarılamaz.
Devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019