Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi 17 Aralık 2013 tarihinde başlayan “yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan” sonra başka bir şey konuşmaz olduk ve ilk defa da bu kadar duraklayan uzun ömürlü,değişmeyen ve krize dönüşen bir gündemimiz oldu.
Bu operasyon aynı zamanda bir yargı kriziyle dönüşüp hızla siyasi bir krize doğru sürükleniyoruz toplum olarak.
Başbakan bu operasyonunun bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu değil,hükümetime ve bana karşı yapılmış bir “yargı darbesidir” diyor..
Devletin içine sızmış bir yargıçlardan ve polis teşkilatından oluşan bir çete var, çete olarak cemaati kastederek devlete karşı “paralel bir devlet” oluşturmaya çalışıyorlar,yargı darbesinin arkasında olan dış güçlerden destek gören küresel ayağı var içeride de işbirlikçileri var,diyor Erdoğan.
Başbakan kendisine biat eden tetikçi medya grubuyla bunu her gün demek ne kadar doğru her saat başı demek daha yerinde olsa gerek televizyonlarda ve gazetelerinde partisinin kontenjan kadrosundan gazetelerde yer alan, bir de yazar geçine saz ekibiyle tam bir kara propaganda yapıyor.
Başta şunu belirtelim başbakanın söylediklerinin hiçbir inandırıcılığı olmadığı gibi, mazeret üretme lüksü de yok.
12 yıldır iktidardasın ve tek başına hem de koalisyon hükümeti de değilsin, devleti yönetiyorsun eğer bir çete varsa bu çeteleşmeye sen yol vermişindir.Kendiniz diyorsunuz ne istediler de vermedik,istediklerini verseydiniz size karşı yargı darbesi olmayacak mıydı?
Hatırlanırsa başbakan 17 aralıkta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapıldığında ilk açıklamasını Konya’da yaptı ve yargıya intikal etmiştir bir şey söyleyemem dedi..
Ardından 25 Aralık’ta yapılacak olan ikinci operasyonda oğlunun da göz altına alınacağını öğrenince, oğlum üzerinden bana gelmeye çalışıyorlar deyip,yargıya müdahale etti ve adli kolluk kuvvetlerini devre dışı bırakarak savcının talimatlarını polis yerine getirmedi ve yargıya Başbakan darbe yaptı.
Olayı kısaca böyle özetledikten sonra “devlet,kadrolaşma ve liyakat” üzerine düşüncelerimizi ifade edelim..
Devlet:
Bir ülke de devlet nötr(tarafsız) değilse,hukukun evrensel ilkleriyle yönetilmiyorsa o ülkede misyon sahibi örgütler ve cemaatler o devleti kadrolaşarak yönetmeye hatta ele geçirmeye çalışırlar ,bu çokta doğaldır,çünkü devlet kendisi vatandaşına eşit davranmadığı için, o ülke de faaliyet gösteren örgütler de bunu hedefler,devleti kendi inancı ve ideolojisiyle yönetmenin yollarını arar ,devlete sızmalar yaparlar kadrolaşma anlamında,bundan da doğal da bir şey yoktur..
Batılı demokratik ülkelerde devlet ideolojilerden arınmıştır, toplumun tüm katmanlarına ve bireylerine karşı inanç ve düşünce boyutunda eşit mesafede durur ‘temel hak ve özgürlükleri’referans gösterir,bizde ise tam tersi uygulanır..
Demokratik hukuk devletinde, devlet bir sınıfın,inancın,ideolojinin,ırkın,mezhebin,azınlığın değil çoğunluğun demokratik yoldan iktidara gelmesini anayasayla güvence altına alır ama çoğunluğun üzerinden de, çoğulculuk kavramını yok sayarak ,bireyi ve azınlıkları yok edemez klasik deyimle mahalle baskısı yapamaz.
Ama bizde Cumhuriyetin kuruluşundan bu tarafa devlet hiçbir zaman ideolojiden arındırılmadı toplumun bütün kesimlerini “Türk,Müslüman ve Sünni” olarak gördü homojenleştirme politikaları uyguladı,buna AKP’nin 12 yıllık iktidarı da dahildir, Erdoğan’da Kemalizm’in din versiyonunu uygulamaya kalktı.
Sayıları 20 milyon olan ne Alevileri gördü nede ibadet yerleri olan Cem evlerini tanıdı 17 milyon bir kitle olan Kürtleri de görmedi sadece Kürtlerin varlığını tanıdı ama anadilde eğitim talebini kabul etmedi.. Hele azınlıkları ve gayri Müslimleri ve bireyin özgürlüğünü ise vatandaş bile saymadı, bugün yaşadıklarımız da bunun sonucu değimli?Hala 12 Eylül askeri faşist darbesinin anayasasıyla ülkeyi yönetmiyor mu Erdoğan?
Devlet’e dönersek toplumlar ve bireyler devlete benzerler,devleti örnek alırlar, devlette toplumun örgütlenme biçimidir..
Devlet aklının evrensel iple bağlanmadığı ülkelerde, devlet her zaman kendi ideolojisine biat eden ırka,mezhebe ve dine imtiyazlı davranır ve o toplumlarda devlet kutsanır..
İdeolojiden arınmayan devletler sürekli iç ve dış düşman yaratırlar varlıklarını da düşmanlarına borçludurlar..
Demokratik olmayan devletlerin yöneticileri devlete gelen eleştirileri devlete ihanet olarak görür, birey ve azınlıkları veya grupları çoğunluğun önüne atarak linç ettirir,bizim tarihimizde bunun çok olumsuz örnekleri vardır.
Hukukun evrensel ilkeleriyle yönetilmeyen devleti yönetenler seçimle gelseler bile,yöneticileri de buna ayak uydurur, temel hak ve özgürlükleri,devletin ali menfaatleri doğrultusunda, devlet geleneğimize değer yargılarımıza aykırı diye, aykırılıkları ortaya çıkartan düşünce ve sanatçıları ve sanat eserlerini yasaklarlar..Erdoğan’ın heykel yıktırmasını hatırlayın,kitabın bombadan daha tehlikeli olduğunu söylemesi ya!..
Bizde devlet her zaman bir ordu ideolojisiyle yönetilmiş bu ideolojinin adı da kemalizm’dir.Kemalist ideolojinin bir ilkesi de din ve mezheptir.
Kemalist düşüncenin getirdi devlet algısı toplumda ve yeryüzünde Türkiye de devletin bir ordusu yok,ordunun bir devleti olduğu vakası vardır.Bu Erdoğan döneminde de çok değişmemiştir, sadece askeri vesayet geriletilmiş ama ana omurgası olduğu gibi duruyor.
Kadrolaşma:
Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar devlette kadrolaşma tartışmaları hiçbir zaman kesilmemiş, hatta asker darbe yapanlar bile bunu çok sık kullanmışlardır, Kenan Evren eğer biz 12 Eylül da askeri bir hareketi hayata geçirmeseydik, şuanda bu meydanlarda ve televizyonda komünistler konuşacaktı,demişti.
Askeri darbeler sonucunda askeri okullarda devletin sivil ve silahlı bürokrasisinde soğuk savaş döneminde revaçta olan komünizm baş düşmandı ve nerede bir devletin ideolojinse yönelik bir söz söylendi veya yazı yazıldıysa, hemen göz altına alınır içeri tıkarlar yıllarca kamusal haklardan mahrum ederlerdi hatta bu cezalarını çocukları bile çekmiştir.
Bunun başka bir versiyonu ise 28 şubat sürecinde dindar kesime uygulamıştır.
Kadrolaşma her zaman olur yukarıda da belirttiğimiz gibi çünkü devlet kendisi ideolojik davranıyor,toplumda kendini ifade etmek isteyenlerde bu yolu seçiyor..Devlet çok sesliliğe kısacası çok kültürlülüğe kapalı bir yönetim anlayışı hiç değişmiyor.
Peki nerede kadrolaşma olur?
Kadrolaşma devlet kurumunun en önemli sayılan üç yeri seçilir ”Yargı,milli eğitim bakanlığı ve güvenlik örgütleri yani polis ve ordu da..”
Kadrolaşmak doğrumudur?
Doğru değildir..Ama devlet kendisi liyakati ölçü almayıp, kadrolaşmada ideolojinse göre bir yapılanmaya gidiyorsa böyledir, bu doğal olarak devletin ideolojinse karşı olan güçlerde bunun karşıtı bir örgütlenmeye ve kadrolaşmaya gideceklerdir.Çünkü devletin ideolojisine biat etmeyen ve aykırı olanların devlet kurumlarında çalışması ve yetkili yerlere gelme şansı yok gibi bir şey.
Liyakat:
Peki bu devletteki kadrolaşmanın önü nasıl kesilir,AB’liği ülkelerinde neden kadrolaşma olmuyor?
Demokratik ülkeler devleti ideolojilerden arındırmış,demokrasinin kuvvetler ayrılığını yerleştirmiş,toplumun büyük bir çoğunluğu çağdaş, katılımcı, çoğulcu bir demokrasiyi yaşam biçimi seçmiş,medyanın özgürlüğü, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışma konusu olmaktan çıkınca, doğal olarak ta ortaya saydam bir toplum ortaya çıkıyor,Devlet kadrosunda ve bürokrasisinde ise “liyakat” kavramı değişmez kriter oluyor,dini,mezhebi,ırk akla bile gelmiyor..
Liyakat kavramı bizde hiçbir zaman kriter olmamış,hep devletin ideolojisine bağlı olan devlete biat edenlerden ve siyasetçinin izinde yürüyenlerden seçilmiştir.
Diyanet işler başkanlığı(DİB) anayasamızda devletin laik olduğu yazılır ama bizim devlet DİB’lığı aracılığıyla tek dine ve mezhebe hizmet eder sağ ve İslamcı partiler bu kurum üzerinde hem kadro devşirirler devlete, soysala hayatı de din ve mezhep üzerinden zabturab altına almışlardır, Tayip Erdoğan’da bunu yapmıyor mu?
Hatta bizde din,mezhep ve ırktan sonra devlet ve yerel belediyelere alınacak kadrolaşma da liyakat aramak şöyle dursun, birde hemşericilik ve bölgecilik kadrolaşmasına gidildiği aşikardır.
ANAP’ta siyaset yapmış bir politikacıyla yerel basında çalışırken bir röportaj yapmıştım bana ANAP’ın neden kaybettiğini şöyle anlatmıştı,Özal ayrıldıktan sonra partinin başına gelen Mesut Yılmaz 81 ilde hiçbir liyakat aramadan, 63 iline Karadeniz kökenli il başkanları getirdi demişti..
Görüldüğü gibi bizde liyakat, meslek erbabı kişiler devletin bürokrasisinde ve siyasette yer almadığı sürece ,devleti de ideolojiden arındırmadıkça bu tartışmalar bitecek gibi gözükmüyor..
Boşuna başbakan yargıdan şikayetçi oluyor,cemaati kastederek bana bu örgüt yargı ve emniyet içinde çeteleşerek yargı darbesi yaptılar diyor..
Ben bir vatandaş olarak cemaati suçlamam, sen devleti yönetiyorsan buna müsaade ettirmeyeceksin,eğer ettirdiysen suçun en büyüğünü sen işlemişin demektir.
Devletin içinde böyle bir örgüt ve üyeleri varsa ki öyle diyorsunuz, bunu ortaya çıkartmak ta sizin boynunuzun borcu? Yoksa,gezi deki camide içki içtiler,başörtülü bacıma saldırdılar masalına döner,yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üstünü kapatamazsınız?
Beklentimiz toplum olarak başbakandan devleti içindeki örgütü ve örgüt üyelerini yargının önüne çıkartması,yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna yol vermesi ve yargıya olan güveni de tesisi etmesidir…
Oğlunu da, biran önce yargıya ifade vermeye göndermesidir, eğer inandırıcı olacaksa Başbakan!.
Üyesi olmak istediğimiz ülkelerde başbakanların oğulları ve kocaları tutuklanıyor ama bu bir yargı darbesi demiyor o ülkenin siyasetçileri..
Hiç tartışmaya gerek yok sayın Başbakan,siz yargıyı yürütmeye bağlatmak istiyorsunuz bunu hiç gizlemeyin..
Son üç yıldır da demiyor musunuz,demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel diye..
Liyakati bir yerde değil, toplumun her kesiminde başta da siyasete yön verenlerde aramalıyız.
Japonların meşhur Kaizen kavramını uygulamak zorundayız yani toplam kaliteye geçmedikçe,AB standartlarında demokratik bir anayasa yapmadığımız sürece, bu ülke de ne yargı bağımsız ve tarafsız olur, ne komplo teorileri biter ne de kadrolaşma söylentileri kesilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025