Murat BELGE
“Barışçı çözüm” yoluna mayın döşenmesini bekliyorduk ama patlayan ve çok sayıda insanın canını alan bu bombaların o sorunla doğrudan ilgili olmadığı anlaşılıyor. Sorunumuz bol nasıl olsa. İçeride yeterince vardı, şimdi bunlara Suriye gibileri “dışarıda” denir mi? eklendi.
Bu konularda “Suriye’den bize ne?” yollu “izolasyon” önerenlerden değilim. Dünyada ne olursa, bizi de ilgilendiriyor. Beşr Esed gibi birinin diktatörlüğünü de “Sessizce seyredelim, arkadaşlar” diyerek sindirmeyi doğru bulmuyorum. Bununla birlikte, aldığımız siyasî tavrın, “Sünnî/ Şiî” ayrımı gibi konulara yeterince mesafeli olup olmadığından emin değilim.
Yeterince bilgi sahibi de olmadığım bu konuya girmek değil niyetim. Yeterince bilgi sahibi olduğumu düşündüğüm “içki yasası” üstüne birkaç şey söylemek istiyorum.
Dünyanın her yerinde “Yeşilaycı” dediğimiz insanlardan var. Bunların içki düşmanı olması dinî inançlarına bağlı olmak zorunda değil. Bazılarının kendi hayatlarında yaşadıkları türlü kişisel traumaları olabilir: eve içkili gelip her türlü olay yaratan, herkese şiddet uygulayan “aile babaları” hikâyelerinin sonu yok tabii, Yeşilaycılar’ın, yasa çıkarma yetkisi de yok.
Hani, Esed’in diktatörlüğüne karşı olmak için yeterli neden var, bu tür içki içenlere karşı olmak için de olduğu gibi. Ama birinin yerinde Şiî desteğiyle oturuyor olması ve öbürünün yaptığının Kuran içkiyi yasak ettiği için kötü olması gibi bir durum da yok.
Çok sınırlı sayıda bazı durumlar dışında, “yasaklama” içeren herhangi bir tedbirin isabetine inanmam. Bu sayede soyut bir “kanaat” sorunu değil; yararlı olmuş bir yasaklama politikası görmediğim gibi, zararlı olmuşunu da çok gördüm.
Ama hükümet, özellikle de bu son analizde kişisel hayatı ilgilendiren konulara gerisinden din kokusu gelen ahlâkî müdahalelerde bulunmaya gitgide merak sarıyor. 2002’den beri dile gelen “Takıye yapıyorlar. Elleri güçlendikçe daha ileri gidecekler, Şeriatı getirecekler,” söylentilerini de doğrulayan bir politika bu.
Hazırlanan yasanın şimdilik basına yansımış hükümlerine bakıldığında, bir “görünürlük” ölçütü, edebiyatının gırla gittiği anlaşılıyor. Açıkta, görünür şekilde içilmeyecekmiş, içki şişesi görüntüsü görülmeyecekmiş, buna benzer bir hayli akıldışı şeyler. Yani örneğin bir lokantanın yazlık bahçesi olamayacak demek ki. Uzatmayalım, ama bu gibi “tedbir”lerle başlayan bir yasaklama programı şimdiden hayal edemeyeceğimiz dünya kadar saçma sapan sorun çıkarır.
Ve hiçbir işe yaramaz. Bir işe yarayacağını sananların sandığı yararı da sağlamaz, demek istiyorum.
Bu “görünme” keyfiyeti ilginç ve anlamlı. Göreneksel ahlâkçılar, dünyanın her yerinde, hangi dinî ya da seküler inançtan gelirlerse gelsinler, “görünüş”e pek önem verirler. Devekuşu hikâyesine pek güleriz ama bu “görünüş” olgusunun ondan önemli bir farkı yok. Sonucu, yapılacak iş neyse içki içmek olduğu gibi fuhuş veya kumar gibi yasaların da kapsamına giren şeyler olabilir, eşcinsellik gibi toplumsal önyargılar çerçevesinde hoşgörülmeyen ilişkiler olabilir, toplumun resmen onaylamadığı her şey olabilir o işin gizli gizli yapılmasıdır.
İran’da şeriat var, tabii içki yasağı da var; dolayısıyla kaçak içki de var. Bir yığın başka örnek sayabiliriz. Bir işin gizli gizli yapılmasını zorunlu kılan bir ortam yaratıyorsanız, toplumu ikiyüzlüolmaya teşvik eden bir ortam yaratıyorsunuz, demektir.
Biri içip olay çıkarmış, biri içip kaza yapmış, biri içip adam öldürmüş... Bunlar var tabii, hem de çok. Ama asıl sebep onlara içkinin bunları yaptırması değil (içki kimseye kendi içinde olmayan bir şey yaptırmaz), zaten varolan ikiyüzlülük ortamında bu insanların içkiyi “adabıyla” öğrenmemeleri asıl sebep.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025