Cafer Solgun
Memleket meseleleri, ailevi ya da kişisel nedenlerle, herhangi bir nedenle velhasıl, ruhunuz daraldığında ne yaparsınız bilmiyorum; ben, ufuklara bakıyorum uzun uzun, bir deniz kenarına gidiyorum mümkünse, gökyüzünün mavisini, denizin mavisini izliyorum hayranlıkla, ilk defa görüyor gibi.
Mahpushane yıllarından kalma bir alışkanlık bu. Bilen bilir, mahpushanede ‘uzak’ yoktur, karşı duvar kadardır ‘uzak’ ve bu yüzdendir, mavi, özlenendir, özgürlüğü anlatır, sınırsızlığı, uzak ufukları.
Sabahattin Ali’nin, “Görmek istersen denizi, yukarıya çevir gözü” demesi, bundandır.
Mavi, özgürlüğün rengidir ve ufku, gelecek duygusunu en iyi mavi hissettirir bize.
Mavinin seyrine daldığınızda, kendi kendinizle baş başa kalırsınız. Kendinizi dinlersiniz. Hayatın olağan akışında hep size eşlik eden kaygılardan, korkulardan, hesaplardan, belki kibirden, belki komplekslerden, belki öfkelerinizden, belki gurunuzdan biraz olsun arınmış olarak.
Sahi hiç düşündünüz mü, gündelik davranışlarınıza, karar ve tercihlerinize aklınız, duygularınız, vicdanınız mı yön vermektedir; yoksa kaygılarınız, korkularınız, küçük, basit hesaplarınız mı? Belki işsiz kalma korkusu, belki ‘güçlü’ olanla karşı karşıya gelme korkusu, belki muhatabınıza özeleştiri yapmanıza gem vuran gururunuz, kibriniz, belki bir türlü sorgulamaya cesaret edemediğiniz saplantılarınız, kendinizde çözemediğiniz empoze edilmiş başka psikolojik sorunlarınız… Ama aklınız, yüreğiniz, vicdanınız değil.
Sahi, düşündünüz mü hiç, inanmadan, benimsemeden, hissetmeden aldığınız her karar, attığınız her adım, sizi kendiniz olmaktan çıkarmaktadır ve bu, belki de sandığınızdan daha ağır bir bedeldir…
Mavi, sizi kendinizle yüzleştirmenin rengidir de yani. En azından benim için böyle. Muhasebe yaparsınız. Gündelik hayatın sizi sürükleyen koşuşturmasından biraz olsun uzaklaşırsınız. Kendinizle buluşur, belki o ana değin düşünmediğiniz, anlamadığınız, hissetmediğiniz boyutlarını fark edersiniz hayatın, yaşamanın, yaşıyor olmanın… Ve belki bu, sizi arındıracaktır biraz hatalarınızdan, günahlarınızdan, sizi sinsice başkalaşıma uğratan, değerlerinizden uzaklaştıran, tüketen gündelik hayat faşizminden…
Mavi, yeniden ayağa kalkma, yürüme ilhamı verir. Değil midir ki muhasebe yapmak bunun içindir, kendini dinlemek, arınmak, yeniden sözleşmek kendinizle, kavilleşmek, ikrar vermek…
Bunun için sebepleriniz vardır mutlaka. Belki memleket meseleleridir sizi bunaltan, daraltan, belki ailevi, belki kişisel başka sebepler. Durup soluklanmak için. Mümkünse bir deniz kıyısında mola vermek için. Bulutlarla bezeli ya da duru bir havada gökyüzünün gizemli mavisine bakakalmak için. Belki sizi buna yönelten başka sembolleriniz vardır, bilemiyorum. Benimkisi, mavi…
Ve ben kendimi her mavinin seyrine dalmış bulduğumda, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da kendisini kuşatan Yezid’in ordusuna seslenişiyle irkilirim. “Düşünün!” diye haykırmaktadır İmam Hüseyin, “Ben neden buradayım?”
-Önümüzdeki haftadan itibaren Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri yine bu köşede olacağım.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025