Cafer Solgun
Medyadaki tırşıkçılar-2
5.02.2016
1954
Bir ‘davası’ yoktur; ‘davası’ olanların duruma göre yalakası, yalaması (‘qeşmer’), tetikçisi olurlar. Karşılığında ‘oldukları’ şeyin adamı değillerdir; mesela bir ‘köşesi’ olup da memleket meselelerine dair ahkam kesecek ne bilgi ve donanımları ne de ölçüleri, dünya görüşleri, duyarlılıkları vardır. Bunu ‘sahipleri’ de kendileri de bilirler ve zaten ilişkileri ‘ihtiyaca binaen’ kurulmuş bir ilişkidir.
‘Oldukları’ pozisyona can havliyle sarılırlar. Ve bu, kırk yıllık ‘dava’ arkadaşlarını dahi şaşkına uğratacak derecede sahtekarca bir ‘biat’ halidir. Herkese önerdikleri de budur; ‘biat et, rahata er’. Kendilerini çok akıllı, zeki sanırlar; aslında sadece çok kurnazdırlar. Ve aynı zamanda çok tehlikeli kişiliklerdir. Çünkü ilkeli bir duruşları, bir dünya görüşleri olmadığı gibi, ahlaki ve vicdani bakımdan sefil, yoksul ve düşkün kişiliklerin en berbat versiyonlarıdır. Sahipleri ‘vur’ dese parçalamaya hazır beklerler. Karşılığında bir ‘aferin’ alınca dünyalar onların olur. Bu ‘aferin’ maaşına zam, yeni bir saldırı programına başlamak, uçağında ‘reis’in yanı başında görünmek gibi biçimlerde tezahür eder tabii.
‘Aferin’ almış ‘tırşıkçı’ kendine sevdalanmanın zirvelerine tırmanır. Her nasılsa bir ‘uyarı’ alana değin onu durdurabilene aşk olsun. Tehdit eder. Söver. Daha da saldırgan olur. Polis olur, savcı, hakim, gardiyan olur. Bilmeyen, bir numarası, ‘derin’ ilişkileri, bir ‘bildiği’ var sanır; korkar, tırsar, siner ve ‘ben ettim sen etme’ kıvamına gelir. Bunun ‘tırşıkçıda’ yol açtığı etki, ‘Ben neymişim be abi’ etkisidir, iyice zıvanadan çıkar.
Genellikle herhangi bir dini hassasiyetleri yoktur; ama gerektiğinde dindar bile takılabilirler. Dindarlığın faziletleri üzerine güzellemeler yapabilirler, dindar görünümlü parti ve destekçilerini yere göğe sığdıramazlar, ama misal rakı sofralarından da eksik olmazlar. Bazen coşagelip insan içine çıktıkları da görülür. Sağda solda filanca yerde kadınlarla içtiği gibi dedikodular çıktığında, ortalığa düşüp ‘Bunlar külliyen yalan, karalama’ savunmaları yapar ve herhalde daha ‘tedbirli’ olmaya karar verirler.
Düşünebildikleri en büyük ‘tedbir’, Boğaz’da bir eve yerleşmek, her ne yapıyorsa kendileri gibi olanlarla kem gözlerden ırak durarak yapmaktır. Adını nefretle andıkları Ertuğrul Özkök, aslında içten içe hayran oldukları biridir, idolleridir hatta. O ve onun gibilere duydukları nefreti siyasal eleştiri diliyle perdelemeye çalışırlar. Ama bu nefretin özünde sırıtan, Onun gibi olmak isteyip de olamamaktan başka bir şey değildir. Boğaz’a yerleşseler de olmamaktadır. Boğaz’a karşı freeshop’lardan gizlice alınmış pahalı viskiler yudumlasalar da.
Sahiplerine ‘biat’ derecesinde bağlılık, muhaliflere ‘düşmanlık’ derecesinde karşıtlık ‘fıtratları’ gereğidir. İçleri kin, nefret, fesat ve kötülük kaynamaktadır. Sevgisizdirler. Hiçbir şeyi doğru dürüst sevmezler, sevemezler. Kendilerini de sevmezler aslında. Kötü olduklarını bilirler içten içe. Kendine sevdalı olma hali bir hastalıktır sadece ve kendilerinden yana yaşadıkları rahatsızlığı bastırma gayretidir, o kadar.
Bu, birbirlerine karşı da böyledir. Birbirlerinin yazılarını överler, birbirlerinden alıntılar yaparlar, birbirlerini RT’lerler filan. Bu, bir yönüyle ‘Benim gibi başkaları da var’ avuntusudur; ‘başka kötüler de var’. Fakat onlar ‘reis’in gözdesi olmak, gündeminde olmak rakipleridir aynı zamanda. En ufak bir ‘falsoda’ ya da ‘ortalık karıştı’ durumunda birbirlerine olmadık sıfatlarla saldırmaktan geri kalmayacakları kesindir.
Genellikle ‘devşirmedirler’. Mümkündür ki kimisi sol bir gelenekten gelmektedir ya da Kürtçü veya İslamcı, cemaatçi vb. Geldikleri yerlerde de rüzgarın yönüne göre yelken açan kişiler olmuşlardır; tabii rüzgar esmeyince gemiyi koşarak ilk terk edenler de.
Tırşıkçılar yazmakla biter mi? Bu daha konunun ‘le le’si. Nereden girdiysem bu konuya…
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025