Ali BAYRAMOĞLU
Kürt meselesiyle ilgili ortada bir uğultu var. Uğultu kimi gerçekleri görmeyi engelliyor.
Örneğin bugün taraflar arasında sürdürülen ve bir gürültü haline dönüşen “metni kim hazırladı, kim değiştirdi, ne kadar değiştirdi” tartışmalarının hiç bir önemi yoktur.
Önemli olan gelinen aşamadır: Tarafların ilk defa Kürt sorununun tümü açısından karşılıklı taraf olduklarını ilan ettikleri ve sorunun kalıcı çözümü için ele alınacak konuları ise belirledikleri bir noktayız.
Bunun sonuçlarının olmaması beklenebilir mi?
Karşılıklı meydan okumalar arasında duyulmamış olabilir. Başbakan Davutoğlu bir kanalda bir soru üzerine “İç Güvenlik Yasası’nın geri çekilmesi söz konusu değil, ancak bazı maddelerde düzeltmeler yapılabilir” diyordu.
Ve dün HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İç Güvenlik Paketi’yle ilişkili olarak, geçen maddelerin tekriri müzakere yöntemiyle bir daha görüşülmesi yönünde hazırlık yaptıklarını söylüyor ve “muhtemelen o geçen maddeler değişecek” açıklamasını yapıyordu...
Umarız böyle olur...
Geldiğimiz noktada, özellikle böyle olması gerekir...
İç Güvenlik Paketi’nin güvenlik güçlerine ve mülki amirlere gözaltına alma yetkisi veren hükümleri başta olmak üzere kimi maddeleri simgesel ve fiili olarak hukuk devleti ve demokrasi ilkelerini zedeleyecek bir içerik taşıyor. Bunların ilkesel olarak derhal ve tartışmasız bir şekilde geri çekilmesi gerekiyor.
Öte yandan bu paket 6-8 Ekim olayları sonrası çözüm sürecinde yaşanan tıkanıklık ve gerginliğin bir sonucu, hatta bir aracı olarak karşımıza çıkmıştı. Hükümet yasaya işaret ederek Kürt Hareketine, Kürt Haraketi yasaya yönelik muhtemel tepkilerini ima ederek hükümete sopa sallıyordu.
Bugün gerginlik azalıyorsa, tarafların temaslarında yeni bir ara yol bulunmuşa, bu tehdit mekanizmasının da ortadan kalkması gerekir.
Gerginliğin azaldığı, görüşme ve siyasetin öne geçtiği dönemin dili ve iklimin atmosferi “şiddet, endişe ve güvensizlik” merkezli, demokrasi sınırlarını zorlayan bu yasa olamaz.
Dün yapılan grup toplantılarının gösterdiği gibi keskin ve şahin açıklamalar süregidiyor olsa da, 28 Şubat’ın açtığı pistte yol alabilmek için ön koşul, ne kimi Kürt aktörlerin işaret ettiği 10 maddenin yerine getirilmesidir ne de hükümetin işaret ettiği gibi koşulsuz silah bırakılmasıdır. Açıktır ki, bu iki mesele, silah bırakılmasının ve Kürt sorununun müzakeresi eşanlı yürüyecektir. Tarafların adım adım yaklaştıkları ve eninde sonunda gelecekleri nokta budur. Bir önkoşul söz konususa, bu, İç Güvenlik Yasası’yla ilgili gidişatın değişmesidir.
Siyaset bunu gerektiriyor.
İlkeler bunu gerektiriyor.
Tarafların “faydaları” da bunu gerektiriyor.
Önümüzdeki günlerde, taraflar kullandıkları dili bir kenara bırakabilirlerse, silahsız ortam, barış, demokrasi, demokratik bütünlük fikri ufku ve geleceği, kamuoyunu ve siyasi semayı kuşatabilirse, bunu gerçekleştiren iki siyasi parti karşılığını seçimlerde fazlasıyla alırlar. Seçmen davranışı, şüphe yok ki, seçimler sonrası ittifakları, anayasa hazırlıklarını da ön görür. HDP’nin çatışma dilinden uzaklaşması, CHP’nin oy kopmasını, büyük kentlerden HDP’ye ana muhalefet adresiymişcesine oy kaymasını beraberinde getirebilir. AK Parti etrafında endişeleler ve sorular da görece olarak azalır. Yeni bir anayasanın temel olarak bu iki parti tarafından dengeli bir şekilde hazırlanabileceği umudu doğar.
Cesaret ve tabu kırıcılık ödüllenir.
Ortadaki ilk engel İç Güvenlik Yasası’nın kimi maddeleridir.
O zaman açıktır, çözüm yolunda yürümenin bugün temel önkoşulu İç Güvenlik Yasası’nın kimi kritik maddelerinin çekilmesi ya da değiştirilmesidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025