Ali BAYRAMOĞLU
Zaman insan yaşamında merkezi bir alan kapsar. Zihin de, algı da tâbidir zamana. Değişen dünya insan zihni ve algısında belki ağır ama köklü değişikliklere yol açıyor.
Ve kimse bu değişimden, bu değişikliklerden muaf değil.
İnsan algısındaki, etikteki, estetikteki değişimi kavramak müşküldür, ama hayatidir. Zira etki, estetik, zihniyet değişimi, bunun toplumsal, teknolojik değişimle ilişkisi, bir zamanı başka bir zaman, bir çağı başka bir çağ kılan şeydir.
Bu ülkeyi, bu ülkenin siyasetini, Kürt sorunu ve benzerlerini böyle sorgulamak da mümkün...
Daha doğrusu zihinden ve algıdan, siyasete ve kültüre giden hattı bu şekilde anlamak da mümkün...
Ortaçağ için önemli olan şey ebediyetti, zamanın dışında bir zamandı. Ortaçağ'ın insanları geleceğe inanmazlardı. İnsanın ruhunu kurtarmasıydı amaçları, dünyayı kurtarmak değil. Sonra modernlik geldi. Ve farklı bir zaman kavramı doğdu. Kurtarılması gereken bireyin ruhu değil, insanın nesliydi artık. O da ilerleme ile kurtarılacaktı. Herkesin aynı "tarih" yürüyüşüne katılmasıyla gerçekleşecekti. Geleceği kurmak adına bugünü feda etmeyi göze almıştık.
Şimdi ise 'şimdiki zamanı' keşfettik.
O gelecekten farklı. Ona dokunabiliyoruz. Kısacası artık hayal gücümüzü yöneten, 'gelecek zamandan şimdiki zamana ertelenmiş bir süreklilik' değil. Biz onun yerine, zamanların ve mekanların kavşağında, üst üste çakışan, bir tek ânın içinde bir araya gelen 'katıksız zaman' da yaşıyoruz...
Şimdiki zaman hepimizi, her yerde, her açıdan kuşatıyor...
Şimdiki zaman üzerine, daha doğrusu şimdi yaşanmak üzere dillendirilen talepler, doğal olarak, toplumun kültürün doğal çeşitliliğine uygun olarak öylesine çeşitli ve birbirinden öylesine farklı ki, modernliğin işaret ettiği benzer isteklerden oluşan "çokluğa" değil, öz olarak birbirinden değişik taleplerden meydana gelen bir "çoğulluğa" yol açıyor.
Türlü ve çeşitli, çelişen ve kesişen şimdiki zaman projelerine zemin hazırlıyor ve bu çağın yaşadığı çoğulculuğun, dünün çoğulculuğundan nerelerde farklı olduğuna işaret ediyor.
Kimlikler içinde bireysel şimdiki zaman taleplerinin öne çıkmasının, yani kimlikler içinde bireyselleşme ve bireyleşme eğiliminin doğması bu yüzden...
Kürt sorunu, tesettür meselesi bu tür bir kimlik-birey ilişkisinin üzerine oturuyor. Bu, çelişkiler barındıran ilişkiden doğan ve geleceğe havale edilmeden, şimdiki an içinde, hemen karşılanması arzu edilen taleplerle şekilleniyor.
Bu yeni çoğulculuğu görmeyen, anlamayan, hissetmeyen ve reddeden siyasi sistemlerin Türkiye gibi krizden krize koşması da bu yüzden.
Temelde farklılaşıyoruz, farklılaştığımız oranda evrenselleşiyoruz.
Evrenselleştikçe bugünü bugün için inşa ediyoruz.
Ama her şeye rağmen yaşadığımız gün, ne dünden ne yarından ne de ideallerden bağımsız...
Yine de kurmamız gereken şimdiki zamana ve şimdiki zaman gerçekliğine ilişkin, toparlayıcı, kuşatıcı bir işlev görmesi gereken "etik ve siyaset"tir...
Bugün rüzgarlar tersten esiyor.
Şiddet söz konusu olduğunda hayat ve ölüm kimi araçlara, amaçlara, haberlere malzeme olmaktan öteye geçmez.
Bilin ki, şimdiki zamanın çoğulculuğu eninde sonunda galebe çalacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025