Fehim TAŞTEKİN
Mısır’da Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi’nin 34 ülkenin katılımıyla yaptığı Gazze zirvesi, İsrail’e “ateşi kes” diyemeyecek kadar başarısızdı. Zirve pek çok şeyin altını çizdi: Arap ülkelerinin içinde bulunduğu derin acziyeti;
Ukrayna savaşından beri Washington karşısında stratejik özerkliğini hepten yitiren AB’nin çapsızlığını; ABD’nin İsrail’e dokunan herhangi bir inisiyatife yol vermeyeceğini…
Zirvede Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan uluslararası toplumu harekete geçirmeye çağırdığında muhtemelen Kral Faysal yerin altından üstündekilere küfrediyordur.
Hiçbiri İsrail’i protesto edemedi. Hiçbiri elindeki diplomatik, mali ya da ekonomik kartları gösterip ‘Siyonist Amerika’yı dürtemedi. Belli ki bazıları Hamas’ın beli kırılacaksa Filistinli kurbanları da görmezden gelebiliyor. Aslında Arap-Amerikan-İsrail ekseninde örtük olarak paylaşılan tercihlerdir Hamas’ı büyütüp bugüne getiren!
Gelişmeler Biden yönetiminin İsrail’i kara harekâtından caydırmak için uğraşmayacağını ama askeri ve diplomatik ağırlıklarıyla bunun olası yansımalarını minimize etmeye çalıştığını gösteriyor.
The Times of İsrael’e konuşan İsrailli üst düzey bir diplomatik yetkiliye göre, ABD ve bazı Avrupalı hükümetler, Hamas'ın ABD’li iki rehineyi serbest bırakmasının ardından, İsrail'in Gazze'ye kara harekâtını ertelemesi konusunda sessizce baskı yapıyor. Öngörülebilir bir gelecekte ilave rehinelerin bırakılması çabalarını sekteye uğratacağından korkuyor. Yani kara harekâtı yapma demiyor ama diplomatik çabalara zaman ver diyorlar. Bu kadar.
Beyaz Saray da “Daha fazla rehinenin bırakılması için kara harekatının ertelenmesini istiyor musunuz” sorusuna “Evet’ diyen Başkan Joe Biden’ın soruyu tam olarak duymadığı ve bağlam dışı yanıt verdiğini belirten bir düzeltme geçti. Herkes kısa ömürlü o “Evet” ile savaş uzamaz diye umutlanıvermişti.
Efendilerin Gazze’deki soykırıma iliştirilmiş beklentileri ve hedefleri varmış:
Hamas’ın tünellerden sökülüp Gazze’den silinmesi birinci hedef. Bunun için etnik temizlik yapılıyor. 21 sağlık merkezinin bombalanması, Gazze’nin kuzeyindeki 20 hastanenin boşaltılması için ültimatom verilmesi olup biteni tek başına soykırım çerçevesine oturtuyor. Gazze’yi atom bombası kullanmadan Hiroşima’ya çevirmek istiyorlar.
İkinci hedef; Gazze’ye girdiklerinde işgalci olarak kalmayıp bölgeyi Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin yönetimine bırakacaklarmış. Abbas, Batı Şeria’da ipleri elinde tutamazken Gazze’ye hükmedecekmiş! Böylece Hamas’ın dönüşü imkânsız olacakmış. Abbas bir rehinedir. Etkisizliği ve tepkisizliği ile Filistinliler açısından siyaseten kadavradır. Hamas olmazsa başkaları olacak. Mesela Filistin’de ‘demokratik’ bir seçime izin verirler mi? O vakit El Fetih’in esamisi okunur mu? Abbas’ın Batı nezdindeki meşruiyeti, İsrail’in güvenliği için Filistinlilere karşı bekçi köpekliği yaptığı müddetçe geçerli. Abbas eser miktarda Filistin davasına sadık kalsaydı İsrail’in yıllardır çiğneyip paçavra ettiği Oslo Anlaşması’ndan çekildiğini açıklardı.
Üçüncü gayeye gelirsek; İsrail’e sonsuz silah-mühimmat desteği, 14 milyar dolarlık yardım paketi, Yahudi devletinin kendini savunma hakkını yüceltme ve savaş suçlarını aklama misyonuyla İsrail’i yenilmez kılmak.
ABD’nin yapmaya çalıştığı bir diğer önemli şey başka cephelerin açılmasını önlemek.
Özellikle Lübnan’dan cephe açılması kara harekâtına bağlı. Hizbullah “Gazze’nin düşmesine izin veremeyiz” diyor. İsrail medyası, Biden’ın da katıldığı İsrail savaş kabinesinin toplantısında, “Kara harekâtını yapmak zorundayız aksi halde İsrail stratejik üstünlüğünü kaybeder ve caydırıcılığını yitirir” ihtarına ABD Başkanı’nın kafa salladığı aktarılıyor.
Biden’ın Washington’a dönüşünü takiben Pentagon, Orta Doğu’ya gönderdiği iki savaş gemisine ilaveten Patriot bataryaları ve THAAD füzeleri sevk edeceğini duyurdu. Demek ki kara harekatının olası sonuçlarını karşılamaya hazırlanıyorlar. İsrail’in de Lübnan sınırına yakın bölgelerde 43 yerleşim birimini tahliye etmesi ateşkes çağrılarına kulak asmayacaklarını ve Hizbullah’la da hesaplaşmayı göze aldıklarını gösteriyor.
Fakat bütün bu askeri üstünlüğe karşın asimetrik savaş sürprizlerle dolu. Hizbullah’ın roket ve savaşçılarının bir vızıltı olmadığını en iyi İsrailliler biliyor.
El Ahbar gazetesine göre İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve Yemen’i kapsayan direniş ekseninin parçaları arasında stratejik eylemleri koordine etmek üzere operasyon odası kuruldu. Buna paralel olarak Irak’ta Ayn el Esed Hava Üssü, Kürdistan Bölgesi’ndeki Harir Üssü, Bağdat Uluslararası Havaalanı’nın yanındaki Camp Victory, Suriye-Ürdün-Irak üçgenindeki Tanaf kampı ve Konoko gaz alanındaki üste Amerikan güçlerini hedef alan füze, roket ve İHA saldırıları düzenlendi. Ayrıca Yemen’deki Ensarullah İsrail’e doğru füze ve İHA’lar gönderdi ve bunlar Kızıldeniz’de Amerikan füze destroyeri tarafından karşılandı. Bunlar havayı ve sahayı yoklama denemeleri.
Tabii bölgede Amerikan çıkarları, Orta Doğu’da Rusya ve Çin’in artan etkisini dağıtmaya yönelik stratejik hamleler ve Abraham Anlaşmalarının korunması gibi daha geniş bir hedef var.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Bilinken bu kaygılarla Orta Doğu’yu turladı. Suudilerin tutumu Amerikan stratejisinin başarısı için önemli. Gazze’nin yerle bir edilmesi için ağzından köpük saçan tayfa, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın kapısına kerli ferli bir heyetle gitti. Senatör Lindsey Graham’ın ele başılığındaki heyette savaşın finansmanı ve Amerikan silah devlerinin hizmetkârı Kongre Dış İlişkiler Komitesi, Silahlı Hizmetler Komitesi ve Ödenek Komitesi’nin üyeleri yer aldı. Denizlerin leviathanı, büyük balığı kaçamasın diye zıpkınlıyor.
Muhammed bin Selman’ın Kral Faysal olacak hali yok ya! Kral Faysal 1947’den beri yumuşak diplomasinin Araplar aleyhine çalıştığını görüp bir cesaret gösterisinde bulunmuştu. 1973 savaşında Mısır ve Suriye ile dayanışma için İsrail’in destekçisi ABD, Kanada, Britanya, Hollanda ve Japonya gibi ülkelere petrol ambargosu uygulayıp küresel krizi tetiklemiş ve bedelini ödemişti. Kralın canı, 1975’te ABD’den dönen yeğeni Prens Musaid’in elleriyle alındı. Üzerinde durulan senaryolardan biri suikastın arkasında CIA ve Mossad’ın olduğu iddiasıydı.
Amerikalılar, Faysal’ı ambargoyu sonlandırmazsa petrol tesislerini bombalamakla tehdit etmişti. Faysal da “Biz hurma ve deve sütü ile ayakta kalırız ama siz petrolsüz yaşayamazsınız” diyerek direnmişti. Kurucu lider İbn Suud döneminde Amerika-Suud ortaklığı petrole karşılık güvenlik denklemine oturtulmuştu. Suudiler petrolü silah olarak kullanmayacak, Amerikalılar da Siyonist devleti tanımayacaktı. Ne İsrail ne de güvenlikle ilgili taahhütler karşılık buldu. Mısır ve Ürdün’ün Yahudi devletiyle barışmasını temin eden Camp David ve Vadi Araba anlaşmalarından sonra ABD, güvenlik ilişkisini “İsrail ve Arapların ortak düşmanı İran’dır” bağlamına oturtup korkuyla dostlarını hizalamaya ve İsrail’i cezalandırıcı araç olarak kullanmaya devam etti.
Filistin davasını tamamen bağlamlarından koparıp meseleyi ‘ekonomik barışa’ indirgeyen Abraham Anlaşmalarını kurtarmak Biden için kutsal vazife. Biden 15 Ekim’de CBS’teki röportajında "Hamas'ın İsrail'e saldırmasının nedenlerinden biri, Suudilerle masaya oturacağımı bilmeleriydi. Tahmin edin ne oldu? Suudiler, İsrail'i tanımak istedi" dedi. Muhammed bin Selman’ı o kıvamda tutmaları çok elzem. Geçen yıla kadar gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya kıydığı için veliaht prense ‘parya’ diyordu. Çin, Körfez’de derinlere dalıp Amerikan çıkarlarına hizmet eden İran-Suud husumetini bitirince ve OPEC+’nın bileği Rusya aleyhine bükülemeyince “Ebu Minşar” (Testere Babası) aniden “stratejik ortak” oluverdi.
Hem Çin’in Kemer ve Yol Girişimi’ne çelme atmak hem de İsrail’le Araplar arasında köprüleri kurmak için Hindistan’dan başlayıp Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail’den Avrupa’ya uzanan yeni ulaşım koridoru planını devreye soktu. Koridor hesaplarında Mısır ve Türkiye’yi ters köşeye gönderen bu konsept. ABD açısından, İsrail güven içinde Filistinliler için yeni bir soykırım sayfası eklerken de doğmadan ölmemeli. ABD’nin yeni Orta Doğu tasarısında Rusya ile ilişkilerini ilerletmekten vazgeçmeyen Mısır’ın yeri epey küçülmüştü. Filistinlileri hiç hesaba katmayıp tarihi-coğrafi nedenlerle sorunla bağlantılı Ürdün ve Mısır’ı atlayarak Suudi-Emirlik ekseniyle işi halledeceğini sanan bir miyopluk onlarca yıldır bir türlü yerin dibine gömemedikleri ya da Sina Çölü’ne süremedikleri Gazze’nin direncine tosladı. Aksa Tufanı’nın normalleşmeyi hedef aldığını düşünen Biden haksız değil. Fakat Filistin’i Filistinler olmadan halledebileceklerini zannetmeleri ve ekonomik barış ile herkesi baştan çıkarabileceklerini sanmaları ancak küstahlaşan kibirleriyle açıklanabilir. Bu Kral Faysal’ı mezarında ters döndüren ardılları için de geçerli. Mısır kendi çapında Gazze’nin Sina’ya sürülmesi projesine direniyor. Ürdün Kralı Abdullah da Gazze planı tutarsa ardından Batı Şeria’daki Filistinlileri Ürdün’e iten ikinci sürgün planının devreye sokulacağını çok iyi bildiği için ‘en şahin’ açıklamalar ondan geliyor. Bir de Ürdün körfez ve batının himmetleriyle yaşayan bir ülke! ABD’nin giderek genişleyen en önemli üslerinden biri orada. Kral kendilerini bekleyen felaketin büyüklüğünü görmese bu kadar yürek yemiş aslan kesilemez.
Peki İsrail kara harekâtına başlar ve Biden’ın ikinci ve üçüncü cephelerin açılmasını önlemeye dönük tehditkârlığı işe yaramazsa Orta Doğu nasıl bir yere dönüşür? Askeri gücün her şey olmadığını Afganistan, Irak ve Suriye savaşları gösterdi. Orta Doğu’yu ağ gibi sarmış Amerikan üslerinin yanı sıra Basra (Fars) Körfezi, Umman Körfezi, Hürmüz Boğazı, Bab el Mendeb Geçidi ve Kızıldeniz’de süzülen askeri-ticari gemileri olası tırmanışın hedefleri olabilir. Diplomatik ve ticari çıkarlar da ilave edilince hedefler genişliyor. Dünyanın petrolü bu boğazlardan akıyor. İran’ın Hürmüz’ü kapatması petrol piyasaları için bir felaket senaryosu. Sadece Hürmüz’den günlük 20 milyon varil petrol ve küresel doğalgaz arzının yüzde 20’si geçiyor. Evet ABD eski sayfalara gitmek istemiyor. İran da öyle.
1980-1988 arasında İran-Irak savaşı sırasındaki tanker savaşları akla geliyor. Ya da 1988’de Amerikan savaş gemisi Vincennes’in 290 yolcusuyla birlikte İran sivil uçağını düşürdüğü saldırı. Çığırından çıktığında işlerin nerelere gideceğini kimse kestiremez. İran ile komşuları arasındaki normalleşmenin arkasında da Körfez ve civarında suların yeniden ısınması yatıyordu. Aramco tesislerinin yanı sıra birkaç geminin hedef alınması, o sırada Amerikan koruma kalkanının kendini aylaklığa vermesi İran’ın komşularına “Tahran’la barışsanız iyi edersiniz” dedirtti. 2018’de ABD, İran’ın petrol satışını sıfıra indirmeye yemin ettiğinde Tahran’ın yanıtı “Biz satamazsak kimse Hürmüz’den geçemez” olmuştu. Güç dengesi böyle bir şey! Güçlerin eşit olması gerekmiyor. Amerikalılar İran’ı yanıt veremez bulsaydı 43 yılda orayı Irak’a çevirmede bir saniye tereddüt etmezdi.
İsrail’in yürüttüğü soykırım savaşını Gazze’nin çeperlerinde tutma misyonu başarıya ulaşırsa Biden’ın gönlünde iki devletli çözüm için Netanyahu’yu sıkıştırmak da varmış. Oslo Anlaşması’ndan bu yana kesintiye uğramayan Filistin’i yok etme siyaseti bu konuda iyimserliğe yer bırakmıyor. İsrail’in dokunulmazlık içinde işlediği korkunç suçlar bütün bir bölgeyi ucu açık bir felâkete itiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025