Gülçin AVŞAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu metaforla başladı: “Medeniyet müktesebatımız bize, adaletin yerini bulmasının çok hassas bir dengeye bağlı olduğunu anlatıyor. ‘Bir çiçeğe az su vermek onu kuruturken, fazla su vermek de soldurur’ gerçeği, adaletin kuyumcu titizliğiyle uygulanmasını gerektiriyor. Ayrıca öyle her gördüğümüz çiçeğe su vermeyeceğiz. Susuzluktan boynu bükülmüş bir çiçeğe su vermek adaleti yerine getirmek olurken, dikene su vermek zulüm anlamına gelebiliyor.”
Haklarla ilgili çiçek/diken ayrımı öznede ayrım yapmak anlamına gelir ki bu da belki biraz sonra açıklanacak metnin ruhunu ortaya seren bir lapsus olarak düşünülebilir.
Nitekim tüm paket, “dikenlerin” gölgesi altında açıklandı.
Açıklanan paketin girişinde bin sene öncesinden beri literatürde olan temel haklar sıralandı. İnsan hakkı kavramı, ayrımcılık yasağı, sözleşme serbestisi, hukuk güvenliği, masumiyet karinesi vb.
Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle, Anayasasıyla esasen hak güvencesi için uygun araçlara sahip. Ülkedeki sorun bu araçları kullanmamak ya da suistimal etmek; Anayasayı tanımamak, yargı kararlarına müdahale etmek, AİHM ve AYM kararlarına uymamak…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı paketteki birtakım yargı süresi düzenlemelerinin, yargı üyelerine coğrafi teminat gibi teknik düzenlemelerin iyi olduğu düşünülebilir. Elbette bu düzenlemelere bağlı olarak iyileşme de gözlenebilir.
Ancak bu pakette hepimizin her gün tanık olduğu insan hakları ihlallerini giderecek, çözüme kavuşturacak herhangi bir öneri yok.
Örneğin, fikrini açıkladığı için Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanan kişilerin ifade hürriyeti güvence altına alınıyor mu?
Anayasal bağlayıcılığa rağmen AYM ve AİHM kararlarına uymayan ilk derece mahkemelerine yaptırım öngörülüyor mu?
Kürsüden yargıç ve savcılara talimat veren Cumhurbaşkanına engel olacak bir düzenleme var mı?
KHK ile hak kaybına uğramış kişilere hak iadesi düşünülmüş mü?
Çıplak arama iddialarına yönelik etkili bir soruşturma sözü verildi mi? Veya tutuklu ve hükümlülerin aranmalarında insan hak ve onurunu güvence altına alan bir mevzuat çalışması taahhüt edildi mi?
Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerini keyfi olarak engelleyen idari makamlara dair bir çözüm önerisi var mı?
Tutuklu yargılamada sadece CMK hükümlerinin uygulanmasını sağlamak dahi hak kayıplarını önleyecekken, bununla ilgili eski cümleleri tekrar etmenin temel haklarımız açısından bir iyileştirme sağlayacağı düşünülebilir mi?
Son dönemde en çok tartıştığımız insan hakları sorunları bunlar. Açıklanan paket bu sorunların hiçbirine hiçbir çözüm getirmiyor. Yok sayıyor. Örneğin çıplak arama konusundaki çözüm önerisi; personel eğitimi. Elbette tüm yargı ve kolluğun hak eğitimi alması önemli ve zorunlu ancak buradaki temel ihlal göz ardı ediliyor.
Dolayısıyla Magna Carta ile neredeyse bin sene evvel güvence altına alınmış hakları “temel ilke” olarak 2021 yılında yeniden telaffuz etmek insan hakları reformu olarak görülemez. Halihazırda anayasal güvenceyle teminat altına alınmış hakları ihlal eden bir yargı mekanizması var. Ülkenin yarısının terör örgütü propagandası yaptığını düşünen bir yürütme zihniyeti var. Muhalif tüm fikirlerin cezai işleme tâbi tutulmasından memnun olan bir iktidar var.
Böyle bir iktidarın algı yönetmeyi hedefleyen reform açıklamaları sorunlarımızı çözemez. Bizim, hakiki çözüm sağlayacak, hepimizin hak ve özgürlüklerini mutlak anlamda güvenceye alacak düzenlemelere ihtiyacımız var.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.04.2025
6.04.2025
1.04.2025
15.03.2025
2.03.2025
31.03.2024
25.03.2024
1.02.2024
27.12.2021
15.04.2021