Sezin ÖNEY
“Bölünme tehdidi” konusunda bu kadar korku ve tehdit algısı üretilmiş olsun da tarihi boyunca bir ülkede ve bölünmeye bu denli kapı açan ayrıştırıcı politikalar izlensin… “Türkiye paradoksu” olarak anılabilecek bir durum bu.
Algılanan güvenlik tehdidine karşı orantısız şiddet içeren askerî tedbirler ve “jingoism”, yani kof ve agresif bir milliyetçiliği körüklemekten öte bir politika üretemeyen bir sivil siyasetin bileşiminin deney sahası oldu Türkiye.
Bu deneyde, var olan iktidar, yani sivil siyaset, kısa vadede ‘güçlenebilir’ –ancak onu güçlendirirmiş gözüken kof ve agresif milliyetçilik, aynı zamanda kurumları aşındıracak ve devleti çökertecektir de.
Bugünkü çatışma tablosu, Türkiye’nin devleti ve kurumlarını, “metal yorgunluğu” gibi bir gün çökertecek bir toplumsal zehir salgılıyor.
Bu yaklaşımlarda bir süre daha devam edilirse, Lübnan Ordusu gibi, aşırı politize kanatlara bölünmüş, hizipleşmiş bir ordu karşımıza çıkar. Toplumdaki siyasi kutuplaşma, güvenlik güçlerini de içine çeken bir girdaba dönüşür.
“Kurdun dişine kan değdi” diye bir slogan kullanıyor bazı güvenlik güçleri ve sosyal medyadaki destekçileri.
Bölgedeki operasyonlardan üç hilali, MHP’nin Ülkücü selamını sembol olarak kullanan güvenlik güçleri de var.
Asker- polis- jandarma arasında ayrımsız bir “gayri nizamilik” ve aşırı milliyetçi bir dip dalga, birileri tarafından körükleniyor belli ki…
Bir de, paramiliter boyut var.
MHP Fatih İlçe Başkanı Yardımcısı İbrahim Küçük, “askerî üniformalar” içinde Türkmen Dağı’nda öldürülüyor ve Yeni Şafak’ın da aralarında bulunduğu medya tarafından “şehit” ilan ediliyor.
“Geçici köy korucuları”, ilk kez tam teşekküllü askerî üniforma ile kent merkezlerinde görev alıyor; üstelik, okullar gibi hassas sivil noktalarda görev alacakları bilgileri ortada dolaşıyor.
Öte yandan, Silopi’de “çocuk seven” ama yüzleri maskeli, tam teçhizat silahlarıyla ürkütücü görünümlü askerlerin görüntüleri, medyaya resmî ellerden servis ediliyor. Bu görüntülerle, “asker sevgisi ve takdiri” aşılanmaya çalışılıyor.
Askerî operasyonların kentler ve ilçe merkezlerinde sürdüğü coğrafyayı tanımayan, insanlarını bilmeyenlerin, bu tarz mizansenlerle askerî harekâtları desteklemesini sağlayabilirsiniz.
Zaten medya, “terörize olmuş” vaziyette. Bugün, “Türkiye gerçeklerine göre, 2×2=5” diye haber yaptırmak için en ufak baskı, pardon “rica” gelse Ankara’dan, tüm manşetler, tüm ekranlar bu “haber” ile dolar taşar.
Ama bu askerî operasyonlar, apartmanda bir şekilde istemediğiniz, huzur bozduğunu düşündüğünüz komşuya karşı nükleer silahla tüm apartmanı havaya uçurmak gibi…
Askerî şiddette aşırılığı “savaş gereği” görenlere soralım; ordu, güvenlik güçleri isterse, tüm gücüyle günler, aylar, yıllarca yüklensin, değil hendek- barikat bölgeyi dümdüz etsin, siyasi bir vizyon, siyasi çözüm olmazsa, sonuç ne olur?
Milattan önce 500 yıllarında yaşayan Çinli general Sun Tzu’ya ait, asırları aşıp bugüne gelen bir söz var; “Her savaş, savaşılmadan önce kazanılır veya kaybedilir”. Bu söz, askerî zafer veya yenilgilerin aslında, siyasette başlayıp bittiğini dile getiriyor.
Bugün de öyle oluyor. Ağustos 2015’ten beri emniyet ve jandarma güçlerinin, Kasım 2015’ten beri de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bilfiil, tam saha pres, tüm güçleriyle Cizre, Sur ve Silopi’de çatıştığını görüyoruz. Silopi, “temizlendi”; Türkiye geneline hâkim olan askerî jargonla. Oysa, medyada, “terör örgütünün halka çektirdiği eziyet” temalı halkla ilişkiler haberlerinden bile gözlenen şu: bölgeden göç etmek zorunda kalan halkın, mağdur olan sivillerin yaralarını sarmak için sivil siyaset küçük parmağını bile kımıldatmamış.
Ankara’da bakanlıklar, tüm medya içeriklerinin (sosyal medya dâhil), “geleneksel aile değerlerine uygunluğunun”, devlet denetiminden geçirilmesi projeleriyle uğraşırken, Cizreli, Surlu, Silopili “geleneksel ailelere” ne oluyor peki? “Yanlışlıkla” çatışma bölgelerinde doğmuş, orada yaşayan bir aileyseniz, göçemeyip evinizde kaldıysanız, sadece çarşaftan beyaz bayrağın “koruması” altındasınız –devletin değil. Göçtüyseniz de; artık başınıza, işsiz güçsüz, yapayalnız ne gelirse.
İnsani trajedinin boyutunu geçtim, bu göçen insanlar nasıl bir travma, yoksunluğa itiliyor; hadi, hak, hukuk, insanlık deyince muhatap bulunmuyor, bari şunu düşünsün devlet ve yönlendirdiği kitleler: kendi ülkesinde yerinden edilen yüzbinlerin olduğu toplumda güvenlik mi kalır?
Şimdi, yıkılan bölgeler başta olmak üzere, tüm bölgeye yüzbinlerce TOKİ konutu kondurulması gibi projeler üretiliyor.
“Çatışma sonrası yapılanma” (post-conflict reconstruction) gibi özel dönemlerde, devlet ve uluslararası toplumun desteğiyle, geçiş döneminde adaletin (transitional justice), sivil toplumun güçlendirilmesi, ekonominin canlandırılması gibi adımlar atılır. Bu süreçler öyle, “seçilmiş sivil iradeler olduklarının gözardı edilmesi yoluyla belediyelere kayyım atanması”, “mevzuatın bir kenara bırakılarak kaymakamlar gibi merkezî idarenin temsilcilerinin ‘terör unsuru’ olarak gördüklerine diledikleri gibi müdahale hakkı”, “hükümet yakını sayılanlara ihaleler, maddi destek yoluyla bir savaş ekonomisi yaratılmasının” tedbir olarak benimsendiği süreçler değildir.
Türkiye paradoksu, “metal yorgunluğunu” yaratıyor.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024