Ahmet TAŞGETİREN
Türkiye’de bir ara devreye giren “Alevi Çalıştayları”nı çok önemsemiştim. “Alevi sorunu”nu, Sünni kadrolardan oluşan bir iktidarın çözmesini CHP’nin çözmesinden (O zaman CHP Genel Başkanı Alevi kimlikli Kılıçdaroğlu idi) daha önemli bulmuştum. Böyle bir çözümün, tarihi süreç içindeki Sünni – Alevi gerilimini gidermekte de etkili olacağı düşüncesindeydim. 7 Çalıştay oldu, sorun çözülmedi. Sonraları iktidar Alevi – Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adıyla bir yapı oluşturdu, o da kimi Alevi çevrelerde karşılık bulmadı.
Suriye’de Lazkiye çevresinden gelen haberler, tıpkı Rojava’dan gelen haberlerin oluşturduğu “Dış Kürt” gerçeği gibi bir de “Dış Alevi” gerçeği bulunduğunu ortaya koydu.
Sivas’tan kendisini Alevi olarak tanıtan bir hanımefendi aradı, “Ankara’da Suriye İçin İnsan Hakları İnisiyatifi adıyla bir yapı oluşturulduğunu, Suriye’den iyi haberler gelmediğini, bazı dezenformasyonlar olma ihtimaline rağmen, gelen haberlerin Alevi sivil halka yönelik büyük insan hakları ihlalleri bulunduğunu ortaya koyduğunu, bunlara karşı Türkiye’de Aleviler adına tepki vermenin yeni gerilimlere sebebiyet vereceğini, onun için “vicdanlı bir insan olarak” bu meseleye sahip çıkabileceğimizi umduğunu…..bunun Türkiye’ye konunun daha sağlıklı anlatımına imkan vereceğini” söyledi…
Ona göre de “Suriye Alevileri Türkiye Alevilerinden farklıydı, ama bir tür akrabalık da söz konusu idi… Kaldı ki sırf insani hassasiyetle orada olanla ilgilenilmesi gerektiğini” ifade ediyordu.
Ayrıca “Alevilerin silâhlarını yeni yönetime teslim ettiğini, yönetime silâhlı direniş gösteren Esed yanlılarına yönelik operasyonların, Alevilere karşı kıyıma da yönelebildiğini” söylüyor, Şara yönetimini Türkiye’nin uyarabileceğini düşünüyordu.
Konu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından da seslendirilmiş bulunuyor.
Tabii ki Suriye’de olan biten her olaya Ankara’nın müdahale etme imkânı bulunmayabilir. Ama Şâra yönetimi ile Ankara’nın ilişkilerinin iyi olduğu, ayrıca Suriye Milli Ordusu gibi Türkiye’nin inisiyatifinde oluşan yapının yeni Suriye Ordusunun önemli parçası olduğu biliniyor. Yani oradaki askeri operasyonlar gelip sonunda Türkiye’nin önüne sorun olarak konabilir.
Beni arayan hanımefendi gelen haberlerde “Dezenformasyonlar” bulunabileceği kaydını düştü zaten. Ama 250 civarında insanın öldüğü haberleri de uluslararası ajanslar tarafından dünya kamuoyuna servis ediliyor. Bir süre sonra bunlar dezenformasyon olmaktan çıkar, yeni Suriye yönetimi “insan hakları ihlâli” ile boy hedefi haline gelir. Bu haberlere eşlik eden görüntüler HTŞ’nin eski uygulamaları ile birleşince de “Suriye’de Cihatçıların Alevi katliamı” manşetlerini görmek işten bile değil.
Ahmed el Şâra bir açıklama yaptı iddialarla ilgili. Açıklamada olayları "bazı rejim kalıntılarının bilmedikleri yeni Suriye'yi sınamaya kalkışmak" olarak niteledi, onlara hitaben "Biz, sizin harap ettiğiniz bu ülkeyi yeniden inşa etmek isteyen bir halkız ve kimsenin kanını dökmek gibi bir amacımız yoktur. Biz şerefimizle savaşan bir milletiz, siz ise şerefsizce savaşanlarsınız." dedi. Bu arada güvenlik güçlerini “aşırı tepki vermeme” noktasında uyararak “Bizi düşmanımızdan ayıran husus, ilkelerimize olan bağlılığımızdır" şeklinde konuştu.
Bu ifadelerden askeri operasyonlarda “aşırı tepki” şeklinde bir hadisenin olduğu da anlaşılıyor. Ayrıca Şâra’nın açıklamasında güvenlik güçlerine yönelik şöyle bir uyarı daha var; diyor ki:
"Size şunu hatırlatırım, Allah, esirin mertebesini yetim ve yoksulun mertebesine eş tutmuştur. 'Onlar, kendi istekleri ne kadar çok olursa olsun, muhtaçlara, yetimlere ve esirlere yedirirler.' (Kur'an-ı Kerim ayeti). Allah, esiri iyilik ve merhamet gösterilecek bir konuma yerleştirmiştir. Bu nedenle esirin aşağılanması veya dövülmesi uygun değildir. Bu Allah'ın emrine ve ardından ülkenin yasalarına aykırıdır."
Bu ifadelerden de bazı insanların “Esir” olarak alındığını ve onlara “kötü muamele” yapıldığını anlıyoruz. “Kötü muamele” o medyaya düşen insanlık dışı görüntülerdeki muamele midir? Ve bunlar Kur’an’ın uyarısı hatırlatılınca sona erdirilebilecek vahşet örnekleri midir?
Ahmet el Şâra HTŞ liderliğinden gelme ve HTŞ, uluslararası kayıtlardaki “Terör örgütü” tanımlamasından kurtulmuş değil. HTŞ üzerinden yeni Suriye yönetimine yönelik her türlü karalama yapılabilir. Şu an Suriye’deki oturmamışlık da her türlü provokasyona uygun zemin oluşturuyor.
Belli ki Suriye’deki her şey Türkiye’yi ilgilendirecek. Kürtler bakımından da, Aleviler bakımından da, Arap nüfus bakımından da…. her türlü uygulamanın ve oluşan pozisyonun Türkiye’ye yansıması olacak.
İçerde ciddi demokrasi – insan hakları - hukuk sorunlarımız var, bunlar yoğun tartışmalara sebep oluyor, ama “Türkiye Türkiye’den daha büyük” söyleminin, hamaset boyutu dışında bir de “sorunlar” halinde ülkenin önüne çıkardığı handikaplar var.
Alın işte komşulardaki etnik aidiyetler, mezhebi aidiyetler bir şekilde sorun halinde sizden çözüm istiyor. “Türkiye Türkiye’den büyük” mottosunu, içerde yürek darlığını gidererek, herkesi kucaklayarak, dışardaki “gönül coğrafyası”nı hakikaten “Gönül coğrafyası” haline getirerek ete – kemiğe büründürmek mümkün.
Özgür Özel’in duyarlılığını yabana atmamak lazım. Türkiye’deki Alevilerin Suriye’den gelen haberleri nasıl okuduğunu da görmezden gelmemek lâzım. Tıpkı Türkiye’deki Kürtler’in Suriye’den gelen haberleri nasıl okuduğuna kulak kabartmak gibi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025