Burhanettin DURAN
Beklediğim gibi Başkan Erdoğan, BM Genel Kurul'unda çok etkili bir konuşma yaptı. Kendi tabiriyle küresel bir "ufuk turu" çizdi. Konuşmasında terörle mücadele, mülteciler, insani yardım, Suriye, Filistin, Keşmir, Yemen, Libya, Arakan, Kıbrıs, Körfez, Doğu Akdeniz ve İslamofobi konularına değindi.
Aylan Kürdi bebek, güvenli bölge ve İsrail yayılmacılığına ilişkin fotoğraflar kullandı. Söyledikleri ABD'den Avrupa'ya, Hindistan'dan İsrail'e kadar dünya medyasında geniş yer buldu. Kuşkusuz, Erdoğan, Genel Kurul hitaplarına en iyi hazırlanan lider. Konuşması her yıl merakla bekleniyor. İnsanlığın en yakıcı sorunlarını ve dünya düzenindeki adaletsizlikleri O'nun kadar gündeme getiren bir devlet adamı daha yok.
Aslında Erdoğan, "BM ne işe yarar?" sorusu ile ortaya koyduğu üzere BM'nin giderek etkisizleştiğinin farkında. Özellikle Güvenlik Konseyindeki beş daimi üyenin örgütü kilitlediğini ve İsrail'in BMGK kararlarını hiçbir şekilde umursamadığını çok iyi biliyor. Yine de dünya liderlerine uyarılarda bulunmak, ama özellikle de halkların vicdanına seslenmek için bu platformu kullanıyor.
Sürekli BM sisteminde reform ihtiyacını dillendiriyor. İleride, 2. Dünya Savaşı muktedirlerinin kurduğu BM sisteminin çöküşünü anlatan tarih kitapları Erdoğan'ın feryadına geniş yer verecek. Bu yıl da Erdoğan, insanlığın ve Müslümanların dertlerini haykırmakla kalmadı. Suriye'de güvenli bölgeden Filistin ve Keşmir'e kadar çözüm önerilerini sıraladı. Bu arada, 17 ikili ve heyet görüşmesi yaparak da Türkiye'nin tezlerini muhatapları ile paylaştı.
Erdoğan'ın Çarşamba günü gazetecilerle yaptığı sohbette öne çıkan konular da İsrail yayılmacılığı, İslamofobi ile mücadele ve güvenli bölge konusuydu. Erdoğan, Filistin ve İsrail'in 1947, 1948, 1967 ve günümüzdeki sınırlarını göstererek İsrail'in Siyonist işgalciliğini şu cümlelerle eleştirdi: "Siz işgalcisiniz. 1947- 1948'de siz neredeydiniz?" Onlara haritayı gösterdik ve dedik ki "Bak siz buradaydınız, bundan sonra Filistin küçüldü, siz büyüdünüz. Ne ile? İşgal ile... 1967 buradaydınız. Şimdi ise İsrail 1947- 1948'deki Filistin'in büyüklüğüne kavuştu. Filistin ise maalesef o zamanki İsrail'in durumuna düştü."
Bence "İsrail'in bilmediğimiz sınırları mı var?" sorusu, Erdoğan'ın 2009'daki "one minute" çıkışı kadar önemli. Zira bugün dünyada İsrail'in ne nükleer silahlanması ne de yayılmacılığı sorgulanıyor. Kimse İsrail'i bu kadar net ve yüksek sesle eleştirmiyor. Hatta Körfez ve diğer Arap ülkeleri Kudüs'ün ilhakı meselesini bile neredeyse geçiştirdiler. İran karşısında ABD ve İsrail'den destek alma amacıyla Arap liderler Kudüs davasını dillerinden düşürdü. Halbuki bu konu, Suudi Arabistan'ın öncülüğünde İİT'nın kurulmasının temeliydi. Bu sebeple Müslüman halklar Kudüs'ün ilhakını gündemden düşürenlere Kudüs'ü satanlar muamelesi yapacak. İşte Erdoğan'ın bu davayı sürekli seslendirmesi bu yüzden sadece Netanyahu'yu rahatsız etmiyor. Üç maymunu oynayan Müslüman liderler de zorda. Er geç bu kabullenişin hesabını halklarına verecekler.
Gazetecilerle sohbetin diğer önemli konusu İslamofobi ile mücadeleydi. Erdoğan, Türkiye, Pakistan ve Malezya'nın ortak bir iletişim çalışması içerisinde olduğunu söyledi. Batı ve İsrail'in antisemitizmi kınarken İslamofobi konusundaki pasifliğini de eleştirdi. Üçüncü konu ise güvenli bölgeydi. Erdoğan'ın New York'ta Trump ile görüşerek Fırat'ın doğusunda ortaklaşa kurulan güvenli bölge konusundaki tıkanıklığı aşmak istediğini biliyoruz. Bunun için de Eylül sonuna işaret etmişti. Sohbette, "takvim işliyor" diyerek gerekirse Ankara'nın B, C planlarına geçebileceğini yineledi.
Erdoğan-Trump görüşmesi gerçekleşseydi, güvenli bölgede ABD bürokratlarının oyalaması bitirilebilirdi. İki liderin iletişimi bir sıçrama getirebilirdi. Bunu Washington'da Türkiye'nin tezlerine direnenler de iyi biliyor. Şimdi bu sıçrama ya telefon görüşmesi ile sağlanacak ya da Ankara kendi yolunu çizecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020