Fehmi KORU
Geriye dönüp 12 Eylül (1980) darbesi sonrasında siyasi hayata izin verilmesinden başlayarak günümüze kadar yapılan seçimlere şöyle bir göz atın bakalım, ne göreceksiniz...
Cevabı ben vereyim: Hemen her seçim öncesinde, kimi zaman devreye girerek kimi zaman suskun kalarak, en etkili oyu terör kullandı.
Evet, bizim ülkemizde terör de seçimlerde oy kullanıyor...
12 Haziran günü yapılacak genel seçime hemen her parti umutla gidiyor: Ak Parti üçüncü dönem de ülke yönetiminin kendisine verileceğinden, CHP ile MHP de sandıktan iktidar olarak çıkabileceğinden umutlu. Kamuoyu yoklamalarının şans tanımadığı partiler bile gelecekte seçmenin kendilerine rağbet edeceğinin ilk işaretini bu seçimde alabilme umudunda. Baraj yüzünden seçime bağımsız adaylarla katılan BDP, doğru adaylar belirlediği için, milletvekili sayısını belirgin biçimde artıracağını umuyor.
Yıllarca elde silâh tepelerine yağacak bombaların insafına kalmış hayatları dağda sürdürenler bile, terörü geride bırakmış bir Türkiye'ye doğru gidildiği umuduna kapılmışsa şaşırmamak gerekir. "Hayat mı, ölüm mü?" ikileminde ölümü tercih etmenin sebebi kalmamışsa, insanoğlu 'daha iyi bir hayat' umuduna kapılır.
Bu seçimde, terörün, en azından bu sebeple, oyunu suskun kalarak kullanması beklenirdi.
Ancak öyle olmadı. Tunceli'de, Yüksekova'da, Diyarbakır'da, Mardin'de başını gösterdi terör; Kastamonu'daki miting sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konvoyuna saldırdı. "Ilgaz'da büyük ateş yakın, herkes görsün" talimatına uyan teröristlermiş Kastamonu'da saldıran...
"Sıfır noktasına gidiliyor, kötü şeyler olacak" meş'um cümlesi ise bir politikacının ağzından çıktı; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Türkiye'yi müreffeh yapma yolunda atılan adımlara paralel başlatılan 'Kürt açılımı projesi' haberini paylaşırken sarf ettiği "İyi şeyler olacak" öngörüsüne cevap olarak...
Şimdiye kadar onbinlerce cana malolan kötülüklerden daha kötüsü ne olabilir ki? Bundan sonra olacak her 'kötülük' eski kötülüklerin tekrarı olabilir yalnızca; kimseye bir şey kazandırmayan, herkesin kaybettiği eski dönemlerin kahredici kötülüklerinin...
İstenen buysa ve kötülükler döneminin hortlamasından medet umuluyorsa, zorla götürülmek istendiğimiz yolun 'çıkmaz sokak' olduğu bilinmeli. O yolun sonunda hiçbir yere çıkış yok. Gerçekten 'sıfır noktası' orası...
Çıkış arayanlar için önümüzde tek bir yol var: Demokrasi... Çarmıhımızı sırtımızda taşıyarak, ite kaka da olsa, yürütmeye mecbur olduğumuz demokratik sistem içerisinde arayacağız çözümü; onun dışındaki hiçbir yola itibar etmeyerek... Terörü azdırarak varılabilecek yer, yeniden azan karşı-terör olabilir yalnızca... Bugünkü gibi ortamlarda kendilerinin mi yoksa karşı-terör için özel yetiştirilmiş birimlerin mi terörü yaptığını teröristler bile bilemeyebilir.
Toz duman dağıldığında sarf edilecek nedamet sözlerinin kimseye yararı olmayacaktır.
Yangına körükle gidenler yangında yanabilir. Rüzgâr eken fırtına biçmek zorunda kalabilir. Her şeye birden ve hemen sahip olma gayreti çok zor elde edilmiş kazanımları bir çırpıda heder edebilir.
Bilmem anlatabildim mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025