Fehmi KORU
Pazar günü yapılan ve Türkiye’de ‘Cumhur-başkanlık’ diye adlandırabileceğimiz yeni sistemin önünü açan 24 Haziran seçimi, bir çok yönüyle, 7 Haziran 2015’te yapılan seçimin tablosunun tekrarıdır.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son seçimin ardından “Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı aldık” açıklaması yaptı ya, o mesajı seçmen, neredeyse birebir, 7 Haziran 2015 seçiminde de vermişti. AK Parti’nin oyunu yüzde 40.87’ye indirerek…
AK Parti Pazar günü yapılan seçimde yüzde 42.5 aldı. MHP’nin aldığı yüzde 11.1 oranını da buna eklediğimizde ‘Cumhur İttifakı’nın bu seçimdeki toplam oyunun yüzde 53.6 olarak gerçekleştiği görülüyor.
7 Haziran seçiminde AK Parti (40.87) ile MHP’nin (16.29) oylarının toplamı yüzde 57.1 idi.
‘Milli ve yerli’ damgası kazandırdı
Ne demek istiyorum?
Şunu: Tayyip Erdoğan 7 Haziran 2015’te partisine Meclis çoğunluğunu kaybettiren şartları beş ay sonra (1 Kasım 2015’te) yenilediği seçimde aldığı yüzde 49.5 oyla geride bırakmayı ve iktidarına rahat nefes aldırmayı başarmıştı; ancak 24 Haziran öncesinde, 2015 seçimlerinin ilkinde aldığı oyun kalıcı, ikincisindeki oyun ise geçici olduğunun bilinciyle hareket etti.
Milletin o seçimdeki mesajını doğru okuyarak…
Son seçime adını kendisinin ‘milli ve yerli’ koyduğu bir platformla gittiyse Tayyip Erdoğan, sebebi, 7 Haziran seçiminden aldığı mesajdır…
Ona bu yolu kolaylaştırıcı telkinleriyle MHP lideri Devlet Bahçeli göstermiş olabilir; ancak sonuçta seçim tarihini erkene almak, seçime ittifak oluşturarak gitmek gibi stratejik kararlar Tayyip Erdoğan‘a ait.
İttifak’a rağmen de kaybedebilirdi seçimi, ancak bugünkü tabloya bakınca görülen o ki, İttifak olmasaydı mutlaka kaybedecekti AK Parti.
AK Parti seçimde 292 milletvekili çıkararak 600 sandalyeli Meclis’te çoğunluğu elde edemedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP’nin desteğiyle referandumda (16 Nisan 2017) kabul edilen anayasa değişikliğiyle eskisinden çok daha geniş yetkilere sahip olabilir, ancak o yetkileri kullanırken Meclis desteğine ihtiyaç duyacağı noktalarda MHP’nin desteğini aramak zorunda kalacak.
Devlet Bahçeli yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ı kutlarken, seçimin MHP’yi ‘kilit parti’ konumuna getirdiğini ve bu durumun da milletten ‘denge ve denetleme görevi’alma anlamına geldiğini belirtme gereği duydu.
Siyaset dilinde ‘denge ve denetleme’ demokrasilerde iktidarlara ayar yerine geçen kuvvetler ayrılığı ve hesap verebilmenin kurumsal mekanizmalarıyla sağlanır; MHP lideri, bu sözleriyle, yeni sistemde bulunmayan o mekanizmaların yerine partisini konuşlandırma hazırlığında olduğu izlenimini veriyor.
MHP’nin vermeye hazırlandığı ayar önümüzdeki dönemin temel niteliğinin ne olacağının ipuçlarını da içinde barındırıyor.
Gelişmenin global boyutları var
Türkiye’de meydana gelen, yani Tayyip Erdoğan tarafından seçim öncesinde ‘milli ve yerli’olarak tarif edilmiş olan siyasi platformun sandıktan iktidar olarak çıkması, dünyada yaşanan gelişmelerle yakından irtibatlı.
Donald Trump aynı çizginin en başarılı örneklerinden biri.
Seçimi kıl payıyla ve ancak ABD seçim sisteminin ‘ikinci seçmen’ uygulaması sayesinde kazanabilmişti Trump; kendisini aday gösteren Cumhuriyetçi Parti’nin temel ilkelerini zorlayan bir felsefeye sahip olduğunu hiç saklamadığı için biraz ‘aykırı’ bir başkan olması bekleniyordu.
Öyle oldu da.
ABD dışından yaptıklarına bakanlar, o ülkeye atfedilen değerler ile Trump uygulamaları arasında beliren çelişkileri fark ediyor ve yeni başkanın politikalarını kaygıyla karşılıyorlar. Seçimde vaat ettiği bazı müslüman ülkelere uygulamak istenen vize yasağına ve en son çeşitli yollarla ABD’ye gelmiş yasa-dışı göçmenleri çocuklarını da rehin kullanarak sınır dışı etme girişimine yabancılar anlam vermekte zorlanıyor.
Peki ya Amerikalılar?
Tek dönemlik başkan olacağı düşünülen Trump, yaptıklarıyla, önce kendisini seçtiğine pişman görüntüsü veren Cumhuriyetçi Parti kadrolarını tatmin etti, oy vermemiş olanların önemli bir bölümünü de yakında peşine takabilir.
Cumhuriyetçi Parti içerisindeki Trump taraftarı oranı yüzde 90’a çıkmış bulunuyor.
Onların gözünde Trump ‘milli ve yerli’ bir tavır sergiliyor da ondan…
Bu yılın Kasım ayında yapılacak seçimlerde Temsilciler Meclisi’ne aday olacak kişilerin kendisine sadakatine önem veriyor Trump, vaktiyle hakkında aykırı tavırlar sergilemiş popüler Cumhuriyetçi siyasiler bile tırpanından kurtulamayacağa benziyor.
AK Parti-MHP cephesinin, ‘Cumhurbaşkanı İttifakı’nın, bir seçimlik bir birliktelik olarak kalmayacağına, önümüzdeki dönemde ülkemizin kaderini belirleyecek kararların üzerinde bu iki partinin damgası bulunacağına emin olabiliriz.
‘Milli ve yerli’ damgası…
O damga şu sıralarda moda ve seçim kazandırıyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025