Hakan TAHMAZ
Türkiye siyasetinde sarsıcı sonuçları ortaya çıkan 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinin üzerinden 150 güne yakın bir süre geçti.
23 yıllık AK Parti ve Cumhur İttifakı ortağı MHP, ellerinde bulundurdukları belediyelerin birçoğunu ana muhalefet partisi CHP’ye, bazılarını ise diğer muhalefet partilerine kaptırdı.AK Parti 23 yıl sonra ilk kez ikinci parti, 47 yıllık ana muhalefet partisi CHP ise birinci parti oldu.
Seçim sonuçları bütün partiler için bir muhasebe, yeni bir yol arayışı çağrısı mahiyetindeydi. Seçim değerlendirmesine ilişkin partilerin ilk açıklamaları, sonrasında gelen bazı çıkışları da bu doğrultudaydı.
Ancak beş aydır bu konuda ortaya çıkmış anlamlı verilerden, politik açılımlardan ve muhasebe dökümünden söz etmek pek mümkün değil. Ülkenin uzun bir süredir yaşamakta olduğu her alandaki kriz daha sert yaşanmaya başlandı.
Cumhurbaşkanının hamaset dolu sözlerinin içinde, “bir hakikati görüyoruz. Zamanın ruhu alışılagelmiş siyasi tarzları da değişime zorlamaktadır. Biz de buna uygun politikalar geliştirmekteyiz” gibi çok doğru sözlerin gereği olan yeni politikalara dair tek bir cümle veya kavrama yok. Bu konuşma, AK Parti’nin Türkiye için artık “umutsuz bir vaka” olduğunu bir kez daha anlatıyor.
AK PARTİ, TÜRKİYE İÇİN ARTIK “UMUTSUZ BİR VAKA”
İktidar partisi, toplumun desteğini yitirdiği ve toplumsal rıza üretme şansının ciddi ölçüde daraldığı koşullarda oy kaybını, sürekli “tehlike” algısı yaratarak tabanını "diri tutmayı" başarabileceğini sanıyor. İktidar, kendisini bekleyen fırtınayı tam anlamıyla kavramış değil.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 23. kuruluş yılı toplantısında “ezana, bayrağa, camiye, Kur’an’a, cami cemaatine, kutsal değerlerimize saldırmayı aklının ucundan geçirenin gözünün yaşına bakmayız” diye konuşmasıyla bir kez daha muhalefeti tehdit ederek parti tabanında motivasyon yaratmaya çalıştı.
Cumhurbaşkanının hamaset dolu sözlerinin içinde, "bir hakikati görüyoruz. Zamanın ruhu alışılagelmiş siyasi tarzları da değişime zorlamaktadır. Biz de buna uygun politikalar geliştirmekteyiz" gibi çok doğru sözlerin gereği olan yeni politikalara dair tek bir cümle veya kavrama yok. Bu konuşma, AK Parti’nin Türkiye için artık "umutsuz bir vaka" olduğunu bir kez daha anlatıyor.
Gözler 47 yıl sonra beklenmedik bir başarı elde eden ana muhalefet partisi CHP yönetimine odaklanmış vaziyette. Bu beklenmedik başarının 2028 cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde sürdürülmesi ve taçlandırılması, CHP yönetiminin geçmiş muhasebesini ne derece sağlıklı yapabilmesine doğrudan endeksli bir konu.
31 Mart Yerel seçim başarısı esas olarak AK Parti’den memnuniyetsizliğin, yorgunluğun ve bir bütün olarak muhalefetin 2023 Mayıs seçimlerindeki siyasi güvensizliğinin ve dağınıklığının yansımalarının sonucu olarak CHP adaylarının tercih edilmesiyle gerçekleşti. Bir anlamda çoğu yerde CHP’nin adayları ve çabaları değil, iktidarın şımarıklığı, fütursuzluğu ve politikaları sonuçları belirledi.
Yerel seçimlerde AK Parti’nin ikinci parti konumuna düşmesi CHP’nin önünü açtı. Toplumun çok geniş ve farklı kesimleri tarafından yakın dönemde görülmedik ölçüde umut bağlanmasını ve kredi açılmasını getirdi. Bunun seçmendeki güçlü siyasal değişim ve dönüşüm eğilimini kavrayan bir yol, yöntem ve politik açılımlarla sürdürülmesi Türkiye’nin geleceğini biçimlendirecektir.
SEÇMENDEKİ GÜÇLÜ DEĞİŞİM EĞİLİMİNİ KAVRAYAN BİR YOL
İstanbul adayları gibi kimi yerlerde isabetli aday belirlemenin dışında, çok yerde yanlış yöntem ve özel tercihle aday belirlenmesi dahi seçmen davranışında büyük etki yapmadı. Gelecek dört yılda yapılacak bu türden kimi yanlışların tekrarı, tıpkı 2023 seçimlerinde olduğu gibi 2028 seçimlerinde de başarısız olunmasına yol açacak ciddi riskler.
Yerel seçimlerde AK Parti’nin ikinci parti konumuna düşmesi CHP’nin önünü açtı. Toplumun çok geniş ve farklı kesimleri tarafından yakın dönemde görülmedik ölçüde umut bağlanmasını ve kredi açılmasını getirdi. Bunun seçmendeki güçlü siyasal değişim ve dönüşüm eğilimini kavrayan bir yol, yöntem ve politik açılımlarla sürdürülmesi Türkiye’nin geleceğini biçimlendirecektir.
CHP lideri Özgür Özel ve ekibinin bu doğrultuda bir çaba içinde olduğu görülüyor. Üretici mitingleri, toplumun mağdur kesimleriyle kurmaya çalıştığı kapsayıcı ilişkiler ve iktidarın yarattığı korku çemberini kırma konusundaki kimi cesaretli çıkışları dikkate değer, yetmez ama şans verilmesi gereken çabalar.
Ama kritik eşik aşılmış değil. Kritik eşik olarak partinin tüzük ve program kurultayı görünüyor. CHP’nin zamanın ruhunu yakalama ihtimaline dair güçlü emarenin en önemli ipucu açığa çıkacaktır. Bir diğer sorun alanı ise parti içi muhalefetin ve mevcut yönetimin iç dengelerinin önümüzdeki dönemde nasıl gelişeceğine bağlı.
Bütün bunlar, “ bu iş bu kez olacak” diyebilmeyi ve CHP karşıtı katılaşmış önyargıların, haklı rezervlerin yumuşamasını dahi engellemektedir.
Tam bu noktada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul örgütünün üç gün önce düzenlediği "Tüzük Kurultayı Çalıştayı"nda sarf ettiği sözler yeni CHP’nin rotasını belirlemesi bakımından altı çizilmesi gereken mahiyet arz etmek. Önemli bulduğun bir bölümü aktarıyorum.
"Cumhuriyet Halk Partisi değişecek ve Türkiye de değişecek. Bu sürecin, bu yolculuğun başka bir sonucu olmaz, olmamalıdır.
"Partinin kendi içinden başlayarak daha demokratik, daha katılımcı, daha kapsayıcı bir partiye dönüşmesi şarttır.
“Günü kurtaran değil, kalıcı politikalar ve yeni bir vizyon sunmamızın şart olduğunu hepimizin bilmesi gerekir.
“Farklı toplumsal kesimlerin taleplerinin kapsanabildiği, toplumun tüm kesimlerinin kendini içinde ve anlamlı hissedebileceği bir siyaset kurumu hâline gelmemiz şarttır.
“Uzun süredir içinden geçtiğimiz otoriterleşme düzeninin önemli nedenlerinden birisi olan sivil toplumla siyasetin bağlarının kopması, hatta sivil toplumun ülkemizde neredeyse baskıcı bir zeminle gerçek anlamda sivil toplumun varlığını ifade edememesi sürecidir.
“Bir ülkenin demokrasisinin çatısını yönetim sistemlerinden önce siyasetin sivil toplumla ilişkisi belirler.
Bu cümlelerin anlattığı kurultay, Türkiye’nin geleceğinin biçimlenmesinde partinin oynayacağı role, üstelenebileceği göreve ve sorumluluklara işaret ediyor. Rejim krizinin çözüm anahtarını 31 Mart yerel seçimlerinde eline geçiren CHP’nin yapması gerekenler bakımından kritik eşiğin hala aşılamadığını ifade ediyor. Kısa bir süre sonra partinin bunu ne kadar benimseyeceği ve cesaret edebileceği açığa çıkacak. CHP’lilerin önünde eski hizipçi ve statükocu siyaset zincirini kırmak görev ve sorumluluğu duruyor.
Bu görev ve sorumluluğun yerine getirilmesi için; parti içi davranış birliğinin sağlanması ve rejim krizinin demokratik çözümünden yana siyasal, sosyal güçlerin bütününü kapsayan“kurumsal işbirliğinin” yöntemini bir biçimde bulmak zorunda. Aksi halde CHP yönetiminin dillendirdiği sadece “Türkiye İttifakı” söylemi AK Parti’yi sandığa gömmeye yetmez.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları





































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
5.12.2025
2.12.2025
25.11.2025
20.11.2025
14.11.2025
11.11.2025
7.11.2025
4.11.2025
1.11.2025