Hilâl KAPLAN
Seçimler sonuçlanalı bir ay oldu ve hâlen bir hükümetimiz yok. Çünkü parlamenter sistem, oyların %41'ine sahip, en yakın rakibine %16 fark atmış olan partiye ülkeyi yönetme imkânı tanımıyor.
Ak Parti, başında Erdoğan olmadan girdiği ilk seçimlerde, başka bir 'ilk'le daha, ülkeyi tek başına yönetememe sonucuyla karşılaştı. Otuz yaşın altındaki milyonlarca vatandaşın da, Ak Parti kadrolarının ezici çoğunluğunun da koalisyon tecrübesi yok. Üstelik koalisyon seçeneğinin tek sıkıntısı 'tecrübesizlik' de değil.
Ak Parti'yi bugün olduğu noktaya getiren Erdoğan'ın karizmatik liderliği, yaptığı hizmet siyaseti doğrultusunda çığır açan icraatler ve demokratik reformlar dışında başka bir şey daha var: Özgüven. Bu da büyük ölçüde, ülkeyi 90 yılda gelemediği noktaya 12 yılda getirmesinden kaynaklanıyor. Ancak mezkûr özgüvenin merkezinde, Erdoğan'ın liderliğinde hep tek iktidar partisi olması yatıyor. Yani Ak Parti ilk defa 'merkez'inden imtihan oluyor.
Şayet bu imtihan, panikle karışık bir 'ezik'liğe sebebiyet verirse, partinin alacağı zarar daha büyük olabilir. Zira muhalefet partileri karşısında alınacak 'alayına razı' tavır, Ak Parti'nin 'sıradanlaşması'na yol açabilir.
Bazı Ak Parti'ye yakın kalemleri okuyunca da, bu endişem perçinleniyor. Zira öyle yazılar çıkıyor ki, bir benzerini Sözcü, Yurt veya Cumhuriyet gibi CHP'ye yakın medyada bulmak mümkün değil. 'İyi ki seçimden koalisyon çıktı' denmediği eksik kalan bu yazılarda, koalisyonun Ak Parti'nin eksiklerini gidereceği ve nerdeyse 'temize çekeceği', imaj olarak da icraat olarak da iyi geleceği savunuluyor.
Çok partili hayata geçtiğimiz 65 yıl içinde, 62. Hükümet kurulmaya çalışılıyor. Yıl başına bir hükümet düşen bu tablo, darbe dönemlerinden çok, koalisyonlar altı ayı bulmadan çöktükleri için var. Ak Parti'ye de iyi gelecek olan, ömrü altı ayı geçerse şaşıracağımız bir koalisyon denemesi mi? Öyleyse nasıl?
Eğer Ak Parti'yle koalisyon kurma ihtimali olan CHP ve MHP'nin 'ateşle muhalefet ettikleri' şeyler, Ak Parti'nin doğruları değil de yanlışları olsaydı, bu fikre bir nebze katılabilirdim.
CHP, Suriye'de Esed'le, Mısır'da Sisi'yle el sıkışmadığı için Ak Parti'ye muhalefet ediyor. Gariban sığınmacıların rızkına göz dikmelerinden bahsetmiyorum bile. MHP ise, hâlen ya 'kart kurt' ve 'ya sev, ya terk et' seviyesinde değerlendirdiği Kürt meselesinin barışçıl herhangi bir yolla çözülmesinden yana değil. Mazrufun içeriğini değiştirmek değil, zarfı komple yakmaktan yana.
Ak Parti'yi bekleyen tehlike de burada yatıyor. İktidarı kaybetmemiş görünüp 'kuyruğu dik tutmak' için bir koalisyona girmek, geçtiğimiz 12 yıllık 'mucize' dönemiyle arasındaki mesafeyi büyütmek ve hatta daha kötüsü onun 17-25 Aralık darbesine indirgenmesine vesile olmak, halka kendisini anlattığı ve teveccüh bulduğu bütün tezlerinin, anti-tezi olan, en büyüğü %25 alabilmiş partilerle eşitlenmek... Böylesi bir stratejik hata, Ak Parti'ye bakınca seçmenin 'bence şimdi sen de herhangi bir partisin' demesine yol açacaktır.
O gün geldiğinde, 'global meşruiyet, uzlaşma, büyük restorasyon' gibi güzellemeler de işe yaramayacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019