Markar ESAYAN
Bu ülkede insana sürekli olarak bir söz fısıldanır.
“Sen değersizsin...”
“Varlığın ehemmiyetsiz.”
“Yangında ilk kurtarılacaklardan değilsin.”
“Her an gözden çıkarılabilirsin.”
“Bunu kabul et ve hazır ol!”
Andımızdaki “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” sözü ile küçücük çocuklara, kendi beden ve ruhlarından daha değerli bir şeylerin olduğunu ezberletirler.
Hâlâ kaldırmadılar!
Burada “Türk” sözcüğünün de bir ehemmiyeti yok benim için. Oraya “Türkiyeli” veya “panda” kelimesini de koysanız, sonuç değişmez.
Bugünlük konu o değil.
Ailede kız çocukları birer geyşa gibi erkek efendileri için yetiştirilir. Hayatları vücutlarını kocalarına sunmak, yemek yapmak ve dayak yemekle geçecektir. Bir aile, hem de bizim pek mutaassıp, pek bir ahlaklı ülkede, kız çocukları böyle ahlaksız bir zihniyetle, “elverişli” hale getirilir, bizzat babaları anneleri tarafından.
Elverişli olmayanların da başına nelerin geleceği bellidir. Önce ruhen öldürülürler, baskıyla kişilikleri linç edilir, ehlileştirilirler, “tüketilmeye” uygun hale gelsinler diye. Dünyada hâlâ çarkları döndüren motor, kadın kanıyla çalışır çünkü.
Olmadı, Ayşe Paşalı olurlar, o resim hepimize bakar. O bakış... Yüzü mosmor, katili yanında, Paşalı’nın o bakışı, her şeyi özetler, yavaş çekim cinayeti anlatır...
Bir durakta görürsünüz sonra, bir başkasını... Meral Tahta’yı. Dört gün boyunca dövülmüş, işkence görmüş, komada durağa bırakılmıştır. Yüzünü görürsünüz, şöyle yana düşmüştür. Size bakar sanki. Sonra, beyin kanaması ve böbrek yetmezliğinden ölür.
Sonra Şefika Etik...
Habertürk’ün sürmanşetindeki o feci fotoğraf...
İnsanın o fotoğrafı gördüğünde aklına ilk olarak “gazetecilik etiği” filan gelmez kardeşim! Onu gördüğüm anda, aklıma gelen ilk şeyi yazdım tweeter’a. “Onu bu hale getiren adamla, üzerimize kilitlenmiş küçük bir odada sadece bir saat geçirmek istiyorum...” dedim.
İnsan hakları, gazetecilik ilkeleri, kişinin öldükten sonra da hakkı olduğu, bıdı bıdı bıdı...
Gazetenin bazı yazarları da hızlı davranmış hemen kınamışlar haberi; sanki bilmiyoruz neyin doğru neyin yanlış olduğunu. Utanmışlarmışmış.
Basan da, başında Eren Keskin’e “Askerler taciz ediyor” dediği için “Ben bu Eren Keskin’e ilk gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim” diyen Altaylı gibi birisinin bulunduğu Habertürk...
“PKK seks partileri yapıyormuş. Ben de Rojin’i dağa kaldırır, seks kölem haline getirirdim” diyen Serdar Turgut gibi birine köşe yazdıran bir Habertürk!
Utanmışlarmış. Hadi canım!
Altaylı savunma yazısında tahmin ettiğimi yapıp “Şiddetin boyutuna dikkat çekmek istedik” diyor. Bütün riskleri almış da, bıdı bıdı bıdı. Kim inanır sana! Kim olduğun ortada. Madem o resmi basıyorsun, madem amacın bu, “Kadına şiddette son nokta” diye başlık atmazsın. Kadına şiddette son nokta o değil çünkü, öğren! Bu ülkede kadınları çok daha feci şekilde öldürüyorlar. Memelerini, kafalarını kesiyorlar, parçalara ayırıyorlar onları, yakıyorlar.
Hadi madem bastın. Altını adam gibi yaz. Meramını anlat. Bir manifesto hazırla. Hatta kendi adınla bir başyazı, de ki “Biz bu resmi basarak risk alıyoruz, bazı ilkeleri bilerek çiğniyoruz. Ama resmi görünce isyan ettik. Bu olay, üçüncü sayfalarda bile zor yer bulacak ‘sıradan’ bir cinayet haberiydi. Ama aslında yaşanan gerçeklik bu, göstermek istedik” filan de. Ot gibi altını doldurmuşsunuz. Şöyle oldu, böyle oldu. Sadece resmin groteskliğine yüklendiğin ve samimi olmadığın öyle belli ki...
Resim hoşuna gitti, kafanda şeytani bir şimşek çaktı, ses getirir diye bastın, uzatma.
Ben o resmi basmazdım. Benim gazetem de basmazdı.
Ama ben basılmasının kötü olmadığını düşündüm ve yüreğim aklımın önüne geçti. "O" kadının öldürülmesi ve haberin nasıl verildiğine değil de, böyle rezil bir medyası bulunan bir ülkede gazetecilik etiğine böyle abanılmasından rahatsız oldum. Bir kadın soykırımının güle oynaya yaşandığı bir ülkede, bu tartışma bana bulantı verdi.
Hâlâ da bulanıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019