Murat BELGE
Şu “Hitler” hikâyesinin ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum. İki gün önce bu konuda yazdığımda Erdoğan’ın konuşmasını kendim dinlememiştim, “söylemedi” iddiaları vardı; “umarım birkaç güne kadar söylenen sözün ne olduğu anlaşılır, kesinleşir” demiştim; kesinleşti.
Söylenen bağlam da belli: olumlu örnek olarak anıyor “Hitler Almanyası”nı. Bir yandan “Başkanlık” diye tutturmuşken, “Sonra ya Hitler’e dönerse” diye uyarıda bulunacak değil.
Öyleyse saray ne yapıyor? Bir açıklama yapma gereği duyulduysa –ki böyle bir konuşmadan sonra herhalde duyulmalı– “yanlış anlamaya yol açılabilir… demek istedi ki…” yollu bir şeyler söylenebilirdi. Ama hayır, günümüzün üslûbu bu değil. İlle birileriyle kavga edeceksin: “kasten çarpıtıldı” vb. Oysa söz söylenmiş, orta yerde duruyor, çarpıtan filan da yok.
Konu üstüne yazanlar “Saray”ın müdahalesini, Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “gaf”ı düzeltme çabası olarak değerlendiriliyor. Ben bunun bir “gaf” olduğundan emin değilim.
Genel anlamda, evet, “gaf” sayılabilir. Bugün dünyanın neresinde olursa olsun, Hitler’i yapmak istediğin şeyin modeli olarak öne sürersen, büyük çoğunluk buna tepki duyacaktır. O bakımdan da bu bir “siyasi gaf” olarak nitelenir.
Ama olaya daha yakından bakınca bazı başka –önemli– ayrıntılar işin içine giriyor. Diyelim ki aslında Hitler’in temsil ettiği şeylere bir yakınlık duymuyorsun; konuşurken aklına doğru söz mü gelmedi, ne olduysa, “Hitler” deyiverdin. Buna ben “gaf” derim. Ya da Hitler’in temsil ettiklerine yakınlık duyuyorsun (bu dünya da böyleleri de hâlâ var), aklında onları tekrarlamak var. Ama henüz bunları yapacak konuma gelmemişsin. Aklından geçirdiğini ağzından kaçırıyorsun. Buna da “gaf” derim.
Bir de var ki, aklından bunları geçiriyorsun, bunu bir şekilde açıklamak da istiyorsun. Şimdi Erdoğan’ın yaptığı gibi bir cümle söylüyor, çok üstüne gitmiyorsun; derken yeni bir vesile oluyor, bir iki adım ilerisini söylüyorsun… falan filan. Durum buysa burada “gaf” yok. “Taktik” var.
Bence olan, bu sonuncusu. Onun için yazıya “Hitler hikâyesinin ciddiye alınması gerektiğini düşünüyorum” diyerek başladım.
2002’den bu yana Tayyip Erdoğan genel ortamda, siyaset hayatında “gaf” kategorisine sokulacak çok şey söyledi. Örneğin demokrasiyi otobüse benzetmesi! İstediği yerde binip istediği yerde ineceğini söylemesi demokrasiye nasıl bir “sinisizim” içinde baktığını gösteriyordu. Bu bakımdan bir “gaf”tı tabi. Ama 2002’den 2016’ya bir siyasi pratik var gözümüzün önünde; bir başlangıç noktası ve bir de “gelinen nokta” var. Bunları hesaba katarak baktığımızda o sözler gaf filan değil; artık “açıklama” mı dersiniz, “itiraf” mı dersiniz, ama sonuçta Tayyip Erdoğan’ın gerçek düşüncesini açığa vuran bir beyanat olduğun anlaşılıyor.
Bu son durum da böyle. Tayyip Erdoğan “Otobüs/ Demokrasi” sözleri tartışılırken kendisi yeniden söz alıp “Öyle demek istemedim/ Böyle demek istedim” yollu bir açıklama yapmadı. Sözünü geri almadı. Savunmadı da. Ama pratiğiyle o sözün içeriğine bağlı olduğunu kanıtladı. Şimdi de aynı şekilde davranacağını tahmin ediyorum.
Çünkü Tayyip Erdoğan’ın Hitler fenomenini dünya halkının büyük çoğunluğu gibi gördüğü kanısında değilim. Kendi davranışlarına bakınca, sanki o modelden ödünç alındığı izlenimini veren birçok öge görülüyor.
Ama kendi zevk ölçütleri ya da özlemlerinden bağımsız olarak, hitap ettiği tabanın önemli bir kesiminde de bu model onaylanacaktır. Türkiye’de Almanya ve Hitler her zaman belirli bir takdirle gözlemlenmiş, karşılanmıştır. Bu, bürokratik- devletçi gelenekte de böyledir, daha orta ve alt- sınıf temelli sağ- muhafazakâr tabanda da. Şu son dönemde Hitler- Jugend’i aratmayacak bir “Erdoğan- gençliği” kurmanın potansiyel tabanı ve belki bazı girişimleri de var bu memlekette. Böyle çok sinyal gördüğüm için 3 Kasım’da yazdığım yazıda, “1933’te 6 Mart sabahı Almanya’da uyanmak gibi bir ruh hali” cümlesini yazdım.
Dolayısıyla Erdoğan’ın bu konuşmasını “gaf” diye, ağızdan kaçırılmış bir sır gibi ya da Freud terminolojisinde bir “lapsus” olarak değerlendirilmek eğiliminde değilim. “Bize bir haber verildi” diye bakıyorum.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025