Yıldıray OĞUR
49 konsolosluk görevlisi IŞİD’in elinde rehin olan Türkiye, AFAD ile IŞİD canilerinden kaçan Ezidilerin sığındığı, açlıkla mücadele ettiği Sincar Dağlarına yardım paketleri attı. Kaçabilen Ezidiler ise Habur’dan, Silopi’den Türkiye’ye giriş yapıyor. Dışişleri Bakanı onlar için de kamplar kurulacağını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Tunceli Anadolu Öğretmen Lisesi’nin adını "Dersim Anadolu Lisesi" olarak değiştirdi. Değişiklikle Dersim ismi ilk kez resmiyet kazanmış oldu.
Sümela Manastırı’nda dördüncü kez "Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü ayini" için hazırlıklar başladı.
Sadece dünkü gazetelere ve internet sitelerinde göze çarpan üç haberdi bunlar.
“Yezidi” adı takılıp, katliamlarla yok edilmiş, kaçırılmış Melek-i Tavus’un halkına el uzatan, devletin 80 yıl önce çaldığı Dersim’in adını resmî bir okula veren, 88 yıl kapatılmış görkemli bir manastırın kapılarını Hıristiyanlara dördüncü kez açmış iktidarın lideri dünkü bazı gazetelere bakılırsa aynı zamanda bayağı ağır ırkçıymış.
30 yıllık savaşı bitirip, Kürt kimliğin önünü açarken, azınlıkların el konulmuş mallarını iade ederken, 99 yıl sonra Ermeni Katliamı için özür dilerken neo ırkçılığı içine atmış, atmış, en son bir NTV canlı yayınında yetti be deyip kusmuş demek.
Ne trajik.
Başbakan’ın NTV’de etnik, dinî, mezhebî kimliklerin özgürleşmesi gerektiğini anlatırken maalesefle başlayıp Ermeni ile biten sözleri, her ne kadar kendisiyle ilgili “Ermeni dölü” hakaretlerini kastettiği belli olsa da talihsiz, mutlaka düzeltilmesi ve özür dilenmesi gereken ifadelerdi, doğru.
Başbakan eski Türkiye’nin kodlarının epey baskın olduğu bir kuşağın mensubu. O kuşağın zihninin arkasında Ermeni, Rum hatta Kürt, Alevi, türbanlı, dinci kelimelerinin tekabül ettiği ırkçı, ayrımcı anlamlarla boğuşa boğuşa Yeni Türkiye’nin anlam dünyası inşa ediliyor.
Ama insaf edin. 12 yıldır kendisinin de zihnen bir parçası olduğu Eski Türkiye ile arkasına halkın yüzde 50’sini de alarak kavga eden, bu eski zihniyetin elinde doğmuş, büyümüş, okullarda kodlanmış bir topluma büyük eşikleri atlatmış, milliyetçilikleri ayaklarımın altına alıyorum sahi demiş bir siyasetçiyi, canlı yayındaki 12 saniyelik sözleri yüzünden ırkçı, faşist ilan etmek…
Vazgeçtim. Açık ki en büyük zevkiniz bu adamın içinden zorla bir diktatör, bir ırkçı, bir faşist, bir IŞİD’çi çıkarmak. Pedagojik davranmayı, teşvik etmeyi falan bırakın, siz Erdoğan’ı ırkçı ilan etmekten aslında büyük bir zevk almaktasınız.
Ve tabii ki memleketin kurucu tabusu olan 1915 Ermeni Katliamı için 99 yıl sonra taziye yayınladığı için de kahroldunuz.
Aynı Başbakan, 99 yıllık büyük bir tabuyu yıkarken, sinek vızıltısı muamelesi çekip, “Aman bu ne ki, ne taziyesi özür dilesin” maksimalizmin köpüklü banyolarına kendilerini bırakıp, 12 saniyelik ırkçı bir dil sürçmesi için bildiri üstüne bildiri, kınama üstüne kınama yayınlamanın başka bir açıklaması yok.
Tarihe Ermenilerin en büyük trajedisi için taziye yayınlamış ilk Başbakanı Ermenilere karşı ırkçılık yapmakla suçlayan meczuplar olarak geçmekten de hicap duymayacaksınız anlaşılan.
Ölçüsüzlüğün, izansızlığın, öfkenin haklı eleştirilerinizi bile nasıl değersiz kıldığı ise zaten uzun yıllardır hiç umurunuzda değil.
Öyle olsaydı.
Tepesinde "Türkiye Türklerindir" yazan bir gazetedeki köşelerinizden, anayasadaki vatandaşlık tanımında Türklüğün yerine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı yazmayı teklif eden bir siyasetçiyi ırkçı ilan ederken birazcık sıkılıp, utanırdınız.
Hrant Dink’in yazılarına hep Ermeni meselesi yazıyor diye son vermiş gazeteden, ölümünü izlemiş polisleri idol yapmış gazetelerden, manşetlerini o polislerin servis ettiği tape'lerinden çıkaran gazetelerden aynı işi yaparken de.
99 yıl sonra Hrant Dink’in hayallerini gerçekleştiren taziyeye kurucusu olduğu gazeteden “aman bu ne ki” muamelesi çekerken, bir küçük duayı, teşekkürü esirgerken, 12 saniyelik ırkçı dil sürçmesi için manşetlerinden Allah’a havale ederken de…
Son demlerinde, Hrant Dink’in güvercin ürkekliğini izlemiş polis şeflerinin övgülerine mazhar olmuş bir köşe yazarı, işi Başbakan’ın sözlerinden güvercin ürkekliği yaşadığını söylemeye kadar vardırmış… Allah onu sahiden ıslah etsin.
Başbakan’ı ırkıyla, kökeniyle vurmaya çalışan AK Partilileri gizli Yahudi, Ermeni ilan eden Musa’nın Çocukları, Musa’nın Gülü kitapları bestseller yapmışlar, en solcu kitabevlerinde bile rafları süslerken sessizce bu saldırının da nimetlerinden yararlanmayı beklemişler bile karşımıza ırkçı-savarlar olarak çıktılar.
Bazıları derhal kendilerini Türkiye’yi “Türk milletinin gururu” posterleriyle donatmış, ırkçı Andımız'ın kaldırılmasından hicap duyduğunu söyleyen, son düzlükte çözüm sürecinin felaketlerinden bahsetmeye başlamış, “Türk oğlu Türk'üm diyebilen tek aday” övgülerini dahi RT eden rakip Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “nefret dilini bilmem” popülizminin kanatlarına bırakmış.
Eh o büyük hümanist, insanlığın büyük dostu, ılımlı ama ırkçı Andımız'ı kaldırmış, 30 yıllık savaşı bitirmiş, Öcalan’la barış müzakeresi yürüten, Kürtlüğü, Kürtçeyi Türkiye’nin resmî hikâyesine eklemiş Erdoğan ırkçı.
Siyasi hayatını riske atıp, Habur’a, Silvan’a rağmen savaşı bitirmiş, çözüm için masaya oturmuş Erdoğan insanlık düşmanı, nefret dilli, ama daha üç yıl önce sokak ortasında kadınların, sivillerin öldürülmesine, İzmir’de köylülerin şakaklarından vurulup su kanalarına atılmasına PKK’nın şanlı Devrimci Halk Savaşı için ses çıkarmayan silahlı bir örgütün siyasi kanadının lideri herkesi dansa kaldıran büyük hümanist, radikal demokrat…
Dört darbede partisi kapatılmış, birinde hapse atılmış, birini bizzat püskürtmüş Erdoğan diktatör, ama her gün ona Menderes hatırlatmalı yazılar yazan, ömrü boyunca bir darbeye gönülden, bir darbeye fiilen, bir darbeye de yazılarıyla katılmış emekli liberal abiler demokrat muhalifler…
Mısır’da darbeye darbe demiş, askerî vesayeti bitirmiş Erdoğan İslamcı bir faşist lider ama “Türkiye’de devlet kendisine tümüyle AKP’nin hükmetmesine izin verecek kadar esnek değil. Siyasal İslamcılık bu örgütsel tükenişi sayesinde galiba hiçbir zaman da olmayacak” diyen Amerikalı abilerinin sopalarıyla AKP’ye devlet sana izin vermez diye ömür biçen öfkeden şirazesini kaybetmiş bir Türk Neo-Concu New York Times’a göre liberal demokrat…
Yani başkarakterin hakkının fena halde yenildiği arabesk bir Türk filminden hallice vaziyet.
Bir memleket zihnen, fiziken, siyaseten Başbakan’ından, vatandaşına kadar nerelerden nerelere geldi, geliyor.
Bu büyük dönüşümde huysuz adamlar/kadınlar gibi çorbada her seferinde büyük bir zevkle kıl bulmaktan başka bir iş yapmayan bu karakterler umarım 10 Ağustos sonrası Türkiye’de muhatap olmamız gerekmeyen bir kara deliğe doğru yuvarlanırlar.
Çok affedersiniz ama…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025