Zülfikar ÖZDOĞAN
Toplumsal anlamda kuşaklardan söz edilince bundan hemen aynı dönemi yaşamış, aynı özellikleri taşıyan, aynı düşünce yapısına sahip ve aynı tepkileri veren, tıpatıp birbirine benzer insanların oluşturduğu bir yaş grubu anlamını çıkarmamak gerekir. Bu anlamda bir 68 kuşağından kimse söz etmiyor. Dolayısıyla bugün birbirine benzemeyen iki 68'linin olmaması hiç de tesadüf değildir.
Burada aslolan şey, farklı özelliği olan bir döneme yaşı itibariyle tanıklık etmektir. Aynı dönemi yaşamış olmakla, olmamak arasında, özel toplumsal olaylara bizzat tanıklık etmek anlamında bir farklılık olduğunu kabul etmek gerekir. Nasıl bir Ekim Devrimi, İkinci Dünya Savaşı kuşağı varsa, Türkiye özelinde de bir 68 kuşağı vardır ve bu siyasal literatüre girmiştir. Bu kuşağa anlamını veren de yaşadığı dönemin müstesna toplumsal özellikleridir, o dönemin etkinliklerine katılmış olmasıdır ve tanık olduğu tartışmalar, eylemlerdir. Kısacası, içinde yaşadığı sosyal ortam, nefes alıp verdiği entelektüel çevredir. Bunların o dönemin gençleri üzerinde izlerini bırakmaması düşünülemez.
60'li yılların farklılığı nereden kaynaklanmaktadır?
60'li yıllar Türkiye'nin toplumsal tarihinde diğer yıllarla kıyaslanmayacak farklı özelliklere sahiptir. Bu dönemde sosyalist hareket kendisini gizli çalışmaya zorlayan yasak zincirini aşıp, ilk kez sokağa çıkmış, günlük sohbetlerin konusu olmuş, köylerdeki kahvelere dek girebilmiştir. Sadece kahvelere girmemiş, parlamentoya da girmiş ve 15 milletvekiliyle grup kurmuştur. Türkiye'nin daha önceki toplumsal tarihiyle kıyaslarsak bu kelimenin tam anlamıyla toplumsal bir depremdir.
Türkiye İşçi Partisi - TİP'ın parlamentoya girmesiyle Türkiye artık elit kesimin siyasette tek başına at oynattığı bir alan olmaktan çıktı, işçilerin, köylülerin, marabaların sorunları radyoda seçim konuşmalarına konu oldu, hatta bizzat kendileri çıkıp radyoda seçim konuşmaları yaptılar. (Bkz. TİP – Türkiye İşçi Partisi Parlamentoda, 3 cilt, Turhan Salman, Tüstav Yayınları, İstanbul, 2004). Solculuğun daha önceki yıllarda siyasi polisin sorgu merkezi olan İstanbul Sirkeci’deki Sansaryan Han'la hapishaneler arasındaki dar alanda talim ettiğini düşünürsek bunun ne denli önemli olduğunu daha iyi anlarız.
Sol, sosyalizm, kapitalizm, emperyalizm, burjuvazi, işçi sınıfı, feodal ağalar, beyler, köylüler, sömürü, sendika, grev, işgal, mücadele, örgütlenmek ve benzeri sözcükler ilk kez bu yıllarda siyasal literatürümüze girmiş ve yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Daha önceki yıllarda bu sözcüklerden birisinin bile kullanılmasının yıllarca hapis cezasıyla cezalandırıldığını düşünürsek 60'li yılların gerçekten farklı özellikler taşıyan yıllar olduğunu görürüz.
60'li yılların farklılığını yayınlarda da görmek mümkündür. Sosyal Adalet (1963-1965), Yön (1961-1967), Devrim (1969-1971) , Ant (1967-1970), Türk Solu (1967-1970), Emek (1970-1971), İşçi-Köylü (1969-1971), Aydınlık (1968-1971), Sosyalist (1967-1971) bu dönemin sol yayınları olarak geniş bir okuyucu kitlesine sahiptiler. Daha önceki dönemlerle kıyaslarsak fersah fersah bir ilerleme olduğunu görürüz.
Daha önceki dönemlerde insanlar bırakın bu tür legal yayınları okumayı, Nazım'ın şiirlerini bulundurdukları için yıllarca hapis yatıyorlardı. Nazım'ın şiirlerini illegal olarak yaymak ve okumak belli başlı sosyalist propaganda aracıydı. Legal siyasi yayın olmadığı gibi illegal (gizli) yayınlar da bir hayli kesattı, hatta kimi dönemlerde hiç yoktu. 60'li yıllardaki sol yayınların bolluğu bu anlamda adeta bir zincirlerinden boşanma olayıdır.
Türkiye'nin toplumsal yapısı ilk kez bu dönemde masaya yatırıldı. Milli Demokratik Devrim (MDD) ve Sosyalist Devrim (SD) tartışması, sonuçları itibariyle sosyalist hareketin tarihindeki en köklü ayrışma olarak bilinir ama asıl önemi Türkiye’nin toplumsal yapısının derinlemesine ve genişlemesine araştırılmasına vesile olmasında yatar. Bu tartışma sosyalist harekette entelektüel düzeyin yükselmesine yol açmış, sosyalistleri okumaya, araştırmaya, içinde bulundukları toplumu tanımaya yöneltmiştir. Sosyalistler hiçbir dönemde bu dönemde olduğu kadar çok okumadılar, araştırmadılar ve Türkiye’nin toplumsal yapısıyla ilgilenmediler. ATÜT (Asya Tipi Üretim Tarzı) tartışmaları bu yoğun okumanın ve arayışın sonucudur ve entelektüel sol yaşamda yeni ufuklar açmıştır. Daha önceki cılız sol harekette buna benzer tartışmaların olmadığını, sosyalist hareketin Komintern'in talimatlarıyla yönetildiğini unutmayalım.
Bu dönemde büyük toplumsal olaylar yaşandı. `6. Filo defol', `Onlar Ortak Biz Pazar', ABD elçisi Kommer'ın arabasının ODTÜ’de yakılması, İstanbul Üniversitesi'nin işgali, Kavel grevi, 15-16 Haziran işçi direnişi vb. eylemler toplumsal tarihimizde bir ilk'ı oluştururlar. Daha önce benzer olaylar görülmez.
60'li yıllar Türkiye'nin toplumsal ilerlemesi anlamında diğer yıllarla kıyaslanamayacak özelliklere sahiptir ve bir aydınlanma, çağdaşlaşma, kitlesel olarak uyanış dönemidir. Bu anlamda bir dönemi Türkiye ne öncesinde, ne de sonrasında bir daha yaşamadı. Elbette bu döneme tanık olanların da bir kuşak olarak anılması pek yanlış sayılmaz.
Bu kuşağın en büyük özelliği anti-emperyalist oluşuydu. Öğrenci eylemlerine damgasını vuran karakter anti-emperyalist motiflerdi: 6. Filo, Ortak-Pazar, ABD üsleri, NATO karşıtı eylemler bu doğrultudaki etkinliklerdi. Direniş yapan işçilerle dayanışma eylemleri de vardı ama aynı baskın karaktere sahip değildi.
Bu arada işçilerin patronlara karşı direnişi de yavaş yavaş gelişiyordu. Egemen çevrelerin ve Adalet Partisi (AP) Hükümeti’nin işçilerin sendikal özgürlüklerini kısıtlamak ve giderek güçlenen DİSK’i durdurmak amacıyla gündemine aldığı 274. ve 275 sayılı yasa girişimi bardağı taşıran son damla oldu ve yüzbinlerce işçi 15-16 Haziran 1970 tarihinde genel direnişe geçti. Bu direnişin devrimci gençlik saflarında yol açtığı şaşkınlığa ve dalgalanmalara bizzat tanık oldum. Böylesine büyük bir direnişin devrimci gençlik hareketinin dışında gerçekleşmesine bir türlü inanamıyorlardı. İşçilerin bu denli büyük bir direnişi gerçekleştirmiş olmalarını anlayamıyorlardı. Söylemlerinde ‘işçi sınıfı’ terimini sıklıkla kullanıyorlardı ama devrimciliğin gençliğe özgü olduğu düşüncesi bilinçaltlarına adeta kazınmıştı. 15-16 Haziran genel direnişi kuşkusuz bir bütün olarak sosyalist hareketin gelişiminin üzerinde derin izler bıraktı ama devrimci gençlik hareketinin ant-emperyalist karakterini tamamen değiştir(e)medi.
Sonuç olarak, bu dönemdeki gençliğin devrimci söylemlerinde anti- emperyalist motifler, anti-kapitalist motiflere göre daha ağır basıyordu diyebiliriz. Buna da çok şaşırmamak gerekir. Çünkü sosyalizm bizde anti- emperyalist kanallardan gelişti. Unutmamak gerekir ki bu ülkenin yakın tarihinde bir istiklal savaşı deneyimi vardı ve bu olay daha sonraki nesillerin üzerinde derin izler bıraktı.
Ayrıca cumhuriyeti kuran yönetici elit kesim milliyetçi nesiller yetiştirmek için devletin bütün olanaklarını seferber ettiler. Yıllarca süren bir propaganda kampanyasıyla (Türk Tarih Tezleri, Güneş Dil teorileri vb.) katıksız Türk milliyetçisi genç kuşaklar yetiştirdiler. 60'li yıllarda ortaya çıkan sosyalist hareketin anti-emperyalist motiflerle öne çıkması bir rastlantı olarak nitelenemez. Ayrıca bizde kapitalizmin gelişiminin bu dönemde nispeten zayıf olduğunu da göz önünde tutmak gerekir.
Bu nedenle 60'li yıllarda Marksist sosyalistlerle, radikal kemalistlerin özellikle ilk başlarda yanyana, hatta içiçe olduğunu görüyoruz. `Mustafa Kemal Yürüyüş'lerini marksist sosyalistlerle radikal kemalistler birlikte düzenlediler. Birçok örgütte aynı yönetimde yer alıyorlardı. Deniz Gezmiş'in kendilerini `marksist kemalist' olarak nitelemesi tesadüf sayılamazdı. Doğan Avcıoğlu’nun yönetimindeki radikal kemalistlerin yayın organı haftalık `Devrim' (1969-1971) gazetesi, ayırımların yeteri kadar farkında olmayanlar tarafından marksist bir yayın olarak algılanıyordu. Zaten daha öncede yine Doğan Avcıoğlu’nun yönetimindeki`Yön' dergisinde (1961-1967) hem marksistler, hem de radikal kemalistler birlikte yazılar yayınlıyorlardı. Söylemleri hemen hemen aynıydı. ‘Millicilik’, ‘ulusalcılık’ ikisinin de ortak bileşeniydi.
Devrimci hareket anti-kapitalist özellikler kazanmaya başlayıncaya dek marksist sosyalistlerle radikal kemalistlerin birlikteliği devam etti. Radikal kemalistlerin 12 Mart'ta yenilmesi, bu arada marksist yayınların giderek artması, işçi hareketindeki kabarma ve benzeri etkenler bu iki akımın yollarının ayrılmasına neden oldu. Ancak ‘yedi düvel karşıtı kuvayi milliyeci ruh’ bu dönem gençliğinin düşünce koridorlarında asılı kaldı. Bu nedenle 68 kuşağı gençliğinin ‘kuvayi milliyeci’ özelliğinin belirli bir temeli, bir arka planı vardır.
Gerçi bunun sadece onlarla sınırlı olduğunu söylemek de biraz haksızlık olur gibime geliyor. Esas olarak sosyalist hareketimizde milliyetçi, ulusalcı motifler baştan buyana vardı ve Türkiye sosyalist hareketi hiç bir zaman kendisini önce ittihatçı, sonra onun devamı kemalist milliyetçiliğin etkisinden kurtaramadı. Ama bu da ayrı bir yazı konusu olabilir. Belki başka bir sefere…
x x x
Altı yıl önce yazdığım bir yazı.
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.11.2013
26.09.2013
11.08.2013
15.06.2013
8.01.2013
11.12.2012
26.11.2012
15.11.2012
3.11.2012
15.10.2012