Ahmet TAŞGETİREN
Ayasofya neden şimdi? Bir yıl önce bunun risklerinden bahsettiği halde bugün ne değişti de böyle bir yola girildi?” sorularının sorulduğu günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığı olduğunu düşündüğüm çevrelerden şöyle bir kulis bilgisi sohbetlerde devreye sokulmuştu:
-Tayyip Bey, bundan sonra siyasi hayatında yapmayı hedeflediği şeyleri birer birer yapacak.
Hani “Daha açık oynayacak” türünden bir iddia idi bu.
Bu “kulis”i yazılarıma yansıtmadım. Bir, kulis “Tayyip Erdoğan gemileri yaktı” izlenimi vereceği için ve iki, ben “Gemileri yakmaya zemin hazırlayacak şartların oluştuğuna dair bir izlenimi henüz iktidar cenahından alamadığım için…” Bir de bu tür işler, bünyesinde biraz “siyasetin son merhalesinin yaşandığı” izlenimi vereceği için… “Erdoğan böyle bir psikoloji mi yaşıyor?” sorusuna cevap veremiyordum.
Ama liderlerin özel ajandası olmaz mıydı, Erdoğan her işi bir “misyon” çerçevesinde yürüten siyasetçi değil miydi? Ayasofya için bir yıl önce, bir yıl sonra bu kadar değişikliğin bir izahı olmalıydı.
İki yazı okudum. Birisi Fehmi Koru’ya ait. Kendi sitesinde yayınlandı. Fehmi Bey, Amerikalıların “Bucket list” diye bir deyimleri olduğunu, bununla mutlaka yapılması gerekli eylemleri, ne pahasına olursa olsun yerine getirilmesi gereken hedefleri işaretlediklerini kaydettikten sonra
“Listesi bulunan elbette acele eder.
Acaba böyle bir listesi mi var Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; karşısında “Ayasofya açılmalı” yazan maddeye çentik mi attı önceki gün?” diye soruyor. (14 temmuz 2020)
Fehmi Koru epeyce bir süredir Erdoğan’a yakın yerlerde bulunamıyor. Ama bu bilgiyi başka şekilde elde etmiş olması mümkün, ya da olan bitenden bu sonucu çıkarması…
Diğer yazı, şu sıralar Cumhurbaşkanlığı kulislerine daha yakın, iktidar cenahının bayrak taşıyan gazetesinin (Sabah) Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu’na ait.
Müderrisoğlu bu bilgiye ulaşabilir, ama onun bu bilgiyi kamuoyu ile paylaşması, bizzat bilginin kaynağı tarafından istenmiş de olabilir.
Çünkü özellikli bir bilgi bu. Şunları yazdı Müderrisoğlu:
“Baro düzenlemesi ile ivme kazanan, Ayasofya’ya cami statüsünün iadesi ile belirginleşen özellikli bir dönemden geçiyoruz. Bizi bekleyen yeni dönem ise “siyasal gündem” itibarıyla çokça konuşulacak, tartışılacak başlıkları açmaya aday görünüyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ve kurucu ilkelerinin, Türk milletinin inanç ve değerleri ile hakiki manada buluştuğu noktaları referans alan düzenlemelerin yıl bitmeden kamuoyunun takdirine sunulmasını bekleyebiliriz.
Bu konuların siyasetin sıcak alanına gireceğini, TBMM’nin yasama faaliyeti ile şekilleneceğini de öngörebiliriz.
Hatta önceliklerin giderek billurlaştığını da söyleyebiliriz.
Bu aşamada, gündeme taşınacak konuların içeriklerine dair ipuçları vermekten ziyade ana yaklaşımı ortaya koymak daha uygun olacaktır.
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, siyasal hayatına yön veren, şahsen önemsediği, seçimlerde vaat ettiği veya bir nedenle ertelediği ama içinde ukde kalan, Anadolu ile buluşmalarında ise hafızasını tazelemesine vesile olan hususlardan bahsedebiliriz.
Bu hususlar, beyni ile yüreği arasındaki mesafe kısa olduğu için Erdoğan’ın, hesabi değil, harbi ve hasbi biçimde gündeminde yer tutan duyarlılıkların da adeta özeti!
Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı, farklı tarihlerde müzakereye açtığı lakin konjonktürün gereğini veya o an memleketin aciliyet kazanan işlerini gözeterek arka plana ittiği bazı hassas konuları, zamanın ruhunu da dikkate alarak bir kez daha ele almanın, olgunlaştırmanın arifesinde.
Yine ve yeni ortak payda oluşturulması adına,
Bürokratik-politik kalıpların kırılması için,
Milli ve manevi değerlerle devletin işleyişinin özdeşleştirilmesi umuduyla,
Siyasal iklimde harareti yükseltecek de olsa tabu nitelikli dosyaların üstündeki örtünün kalkmasının fayda sağlayacağı kanaatindeyim.” (Sabah, 18 temmuz 2020)
Altı çizili yerler yazara ait. Bu yazının başlığı “Yine ve yeni ortak payda arayışı” şeklinde.
Fehmi Koru’nun 11 Temmuz tarihli yine Ayasofya konulu yazısı da biraz Müderrisoğlu’nun yazdıklarını “önceden” hatırlatır nitelikte. Şöyle yazıyor:
‘Kimlik’ yenilenmesi söz konusu. İktidarda bulunanların gözünde daha kendine güvenen bir ülke bugün Türkiye. Bunun içeride ve dışarıda da bilinmesi arzusu var.”
Bu arada bu sürecin siyasi sonuçları bağlamında şöyle bir iddia da vardı: Tayyip Erdoğan öyle başlıklar açacak ki, Millet İttifakı’nın paydaşları ister istemez birbirinden ayrışacak. Ayasofya konusunda CHP suskun kalarak “Hadi açın bakalım” diyerek salvoyu savuşturdu, diğer konularda aynı şeyi yapabilecek mi? Yaptığında kendi kitlesi ile birlikte yürüyebilecek mi?
Yukardan beri yazılanların tamamının içerde ve dışarda tartışılacağının tahmin edilmesi zor değil. Bunların sırf “iç siyasi hesap”la bağlantılı olması imkansız gibi gözüküyor. Ama hiçbir stratejik değerlendirme yapılmadan yürünecek yol niteliğinde olmadığı da açık. Bakalım hangi başlıklarla sıcak iklimlere doğru yol alacağız?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025