Aydın ENGİN
Geliyorum diyordu. Galiba geliyor…
1970’lerin ikinci yarısı yaşanırken en azından ilkokula gidenler ve onlardan daha yaşlı kuşaklar sanırım dün sabah irkildiler ve ürktüler. Gün 8 ölüyle başlamıştı, öğlen 18’e çıktı. 18 yurttaşımız Kobani için sokaklara dökülenler arasındaydılar ve artık yaşamıyorlar.
Gazete başlıkları yine aynı dönemden, o iç savaş benzeri yıllardan farklı değildi. Ardından adeta OHAL günleri geldi. Sokağa çıkma yasakları, kapatılan okullar, tahrip edilen binalar, araçlar, barikatlar, askerin kentlere inişi, içi kof “itidal” çağrıları, devlet katından “şiddete şiddetle cevap verilecektir” tehditleri, tembel gazete editörlerinin “karşıt görüşlü gruplar arasındaki çatışmalar” diye başlayan yaveleri…
Peki, fark yok mu?
Var.
O yüzden daha ürkütücü, daha yakıcı.
1990’lı yıllarda bir yanda PKK, karşısında polis, özel harekât polisleri, komando birlikleri, JİTEM görevlileri, itirafçı çeteleri kıyasıya çarpışıyorlardı. Ama onca kışkırtmaya, onca zorlamaya rağmen yurttaşların ezici çoğunluğu bu çatışmanın dışında kalıyordu. Türkler ve Kürtler birbirlerini severek, birbirlerinesöverek, içlerinde düşmanca duygular büyüterek ya da bastırarak çatışmaların dışında kalarak yaşıyorlardı. Bir iç savaştan korkuluyordu ve fakat bir iç savaş ne söz, bir iç savaşa yönelebilecek bir tırmanış bile yaşanmadı.
Oysa bugün ürkütücü ipuçları, belirtiler hepimizin gözleri önünde. Kürtlerin çok yoğun olduğu güneydoğu kentlerinde çatışma polis ve Hizbullah çeteleriyle Kürt göstericiler arasında oldu. Ancak Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Mersin, Eskişehir gibi kentlerde Kobani ile dayanışma amacıyla protesto gösterileri yapan Kürtlerle, onlara tepki gösteren dinci ve milliyetçi kimlikleri baskın Türkler arasında çatışmalar yaşandı.
Puslu havayı fırsat bilen JİTEM kalıntıları, Hizbullah çetelerinin kılıç artıkları, kışkırtıcı ajanlar ve provokatörler kolları sıvadılar ve bir Türk – Kürt çatışması için zehirli tohumlar serpmeye başladılar.
Peki, KCK’nin iki gün önce yaptığı, Kobani ile kitlesel dayanışma eylemleri için sokaklara çıkma çağrısına eklediği “Kentleri yaşanamaz hale getirme” vurgusu neyi hedefliyor, bu vurgudan nasıl bir sonuç bekleniyor? Bunun eylemlerin meşruluğunu ve haklılığını gölgeleyeceğini kestirmek pek mi zor?
Bu soruya akla uygun bir cevap veremiyorum. Şiddetin daha yüksek ölçüde bir şiddeti doğurduğunu en iyi bilmesi gereken KCK yönetiminin dün de barışçıl olan, bir demokratik hakkın kullanımı olarak kabul edilmesi gereken eylemler ile yakıp yıkma, tahrip etme, “kentleri yaşanamaz hale getirme” eylemleri arasında bir ayrım yapmaksızın, protesto gösterilerini selamlamasını, alkışlamasını kim basiretli bir siyasal adım olarak görebilir ki ?
Nitekim Kürt siyasal hareketinin denetimi dışına çıkmış, yüzü maskeli, protestodan çok vandalizm histerisine kapılmış Kürt gençleri, ortalığı yakıp yıkmaya, barikatlar kurup kentleri sahiden de yaşanmaz hale getirmeye başladılar. Dahası, Atatürk büstünü okulun penceresinden fırlatıp, aşağıda o büst ile futbol oynayacak kadar utanç verici marifetler sergilediler.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın bu tür eylemleri açık seçik provokasyon ilan etmesinin, lanetlemesinin ne gibi sonuç vereceğini, o zembereği boşalmış Kürt gençleri üstünde bu çağrının etkili olup olamayacağını ölçemiyoruz. Çünkü Kürt yoğunluklu kentlerde adı konmamış bir OHAL uygulaması geldi. Sokağa çıkma yasağı kondu.
Bu gidişle Öcalan’ın uyarılarının bile bu gençleri dizginleyemeyebileceğini ben görüyorum, siz görmüyor musunuz ?
* * *
Peki gelinen bu ürkütücü aşamanın sorumlusu kim?
Rojava’yı bir tehdit olarak algılayan bir iktidar, bugünün tohumlarını aylar, hatta yıllardan beri inatla, ısrarla ekmedi mi ?
Suriye sınırı boyunca uzanan Rojava’da yaşayan Kürtlerle, o sınırın Türkiye tarafından yaşayan Kürtlerin bir elmanın iki yarısıolduğunu ve elmayı bölenin onlar olmadığı gerçeğini nasıl gözardı edebiliriz. Onlar için Kobani başka bir ülkenin kenti filan değil. “Kız alıp kız verdikleri, tavuklarının birbirine karıştığı” bir bölgeden söz ediyoruz.
Bunca kargaşa, bunca çatışma içinde, sabahları “Acaba Kobani düştü, IŞİD çetelerinin eline geçti mi” sorusuyla uyandığımız şu günlerde sakin kalabilmek kolay değil.
Zor olanın üstesinden gelelim. AKP iktidarına sakin sakin soralım:
Bir: En tepedeki AKP’li Tayyip Erdoğan “PKK ile IŞİD arasında fark yok” buyurdu. Öyleyse niye PKK ile çözüm süreci, barış süreci gibi nitelemelerle anılan görüşmeler yürütüyorsunuz? Bakanınız “Gerekirse Kandil ile de görüşürüz” dedi. E, hani IŞİD ile PKK arasında fark yoktu?
İki: Getirdiğiniz tezkereyi Meclis onayladı. Artık elinizi bağlayan bir engel yok. O tezkere “yabancı silahlı güçlerin Türkiye’den geçmelerine” izin veriyor. Başbakan daha iki gün önce “Kobani’nin düşmesini kabul edemeyiz” buyurdu. Rojava’nınCezire ve Efrin kantonlarındaki PYG (PYD’nin silahlı güçleri) birliklerinin sınır boyunca uzanacak bir koridordan geçip Kobani’nin imdadına yetişmelerine olanak sağlayın. Elinizi tutan ne?
Üç: IŞİD’in tankı var, topu var, tüfeği, cephanesi var ama uçağı yok. Öyleyse niye IŞİD ile mücadeleyi o bölgede uçuşa yasak bölge koşuluna bağlıyorsunuz?
Dört: Beyler açıkça, delikanlıca, harbiden söyleyin: Siz sahiden IŞİD’i bir bela olarak görüyor ve onunla mücadele etmek istiyor musunuz?
Yoksa…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları












































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021