Aydın ENGİN
CHP’nin tepelerinden hiç beklentim olmadı. İktidarda oldukları zaman da, muhalefetteyken de…
Bugün de yok.
Tastamam 50 yıldır (hatta 52) kendini sosyal demokrat olarak niteleyip 50 yıldır sosyal demokrat olamamış; milliyetçiliğin batağında debelenmekten kendini kurtaramamış; hem sosyal demokrat hem milliyetçi olunamayacağını kavrayamamış, devlet tapıncını marifet sayan bir partiden niye bir beklentim(iz) olsun ki?
Şu anda parti içinde sosyal demokrasiye yakın duran bir kanattan değil, tek tek kişilerden söz edilebilir. Mesela Canan Kaftancıoğlu, mesela Selin Sayek Böke, mesela İlhan Cihaner, mesela Sezgin Tanrıkulu gibi. Unuttuklarım varsa da sayılarının çok az olduğu gerçeği değişmiyor. Onlar da çoğu kez partinin üvey evlatları gibidirler. Görüşlerini yutkunmadan açıkladıklarında ya parti içinde oluşuveren bir suskunluk duvarına çarparlar, ya laf çarptırılarak hadleri bildirilmeye çalışılır ya da açıkça “Partimizin görüşünü yansıtmamaktadır; kişisel görüşleridir” denerek kibarca dışlanırlar…
CHP tepelerinden demokrasiyi geliştirecek, derinleştirecek, zenginleştirecek adımlar beklemek beyhude ve nafile olsa gerek. “Savaş tezkeresine içimiz yana yana evet diyoruz. Çünkü askerlerimizin burnu kanamasın istiyoruz” diyen mantığa karşı ne denebilir ki? “Yav, savaşa gitmeyenin değil gidenin burnu kanar” diye akıl verecek halimiz yok ya…
AKP (AKP Reisi olarak okuyunuz) iktidarının yolsuzluğundan, nobranlığından, kibrinden, dış politikada kafası kesilmiş tavuk gibi yalpalamasından, beton ve inşaat demiri tüketmeyi ekonomi politikası sanan cehaletinden, Osmanlı mültezimlerine rahmet okutacak vergi salmalarından artık yaka silken kitlelerin CHP tepelerinden bir umudu, beklentisi var mı?
Sanmıyorum,
Ama aynı kitlelerin CHP’li belediyelerden beklentileri var.
O yüzden başta Ankara, İstanbul, İzmir, Muğla, Eskişehir, Antalya, Mersin, Adana, Antakya büyükşehir belediyeleri olmak üzere CHP’li il ve ilçe ve belde belediyeleri yakıcı bir sınavlakarşı karşıya…
Aynı “sınav” HDP’li belediyleler için de geçerliydi ama bu artık saçma olur. O belediyeler ya kayyımlandı, ya da kımıldayamaz hale getirildi. Zaten HDP’nin kendisi bir “var olma – yok olma” çabası içinde…
Yani HDP’li belediyelini konu dışına bırakalım ve CHP’li belediyelere dönelim.
CHP’li belediyelerin Beştepe Sarayı’ndan kaynaklanan parasal kuşatmalardan, engellemelerden yakınmayı bir yana bırakıp marifet göstermeleri ve bunu gecikmeden göstermeleri gerekiyor. Yoksa “Bunlarda da iş yokmuş” yakınmaları başlayacak ve haksız olmayacak.
Haklarını yemeyelim, İzmir başta olmak üzere Ankara, İstanbul, Eskişehir belediyelerinde ciddiye alınması gereken arayışlar var. Ancak şimdilik sadece “arayışlar”. Oysa 31 Mart’tan (İstanbul için 23 Haziran’dan) bu yana altı ay geçti, yedinci aydan gün alıyoruz.
Artık kentlerde tüketicilerle bölgelerindeki üreticileri aracısız ya da belediye aracılığıyla buluşturup beslenme, giyim kuşam gibi ihtiyaçlarda sosyal demokrat belediyeciliğin alfabesini yerine getirmek gerek.
İstihdam yaratmayı belediyelere memur ya da sözleşmeli işçi alarak değil, bölgelerinde üretimi özendirerek, destekleyerek sağlamanın yollarını bulmaları gerek.
AKP’nin şehir hastaneleri palavrasıyla hastaneleri ticari işletme, hastaları müşteri olarak gören ayıplı mantığına karşı hemşehrilerine olabildiğince ucuz ve kaliteli sağlık hizmeti sunabilmek ve bu amaçla hekim kuruluşları ile göstermelik olmayan işbirliklerinin olanaklarını yaratmak gerek.
31 Mart (ve 23 Haziran) seçimlerinin yarattığı umut ve özgüven dalgası kalıcı ve sürekli olamaz. Bu özgüven ve kitle desteği zamanla sınırlıdır.
O sınıra artık epey yaklaşıldı…
Bu bir fırsat ve fırsatı heba etmenin diyeti çok ağır olur…
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021