Ayhan BİLGEN

Ayhan BİLGEN
Ayhan BİLGEN
Tüm Yazıları
IŞİD’E KAÇ NATO’YA TUT ÇÖZÜMÜ
29.09.2014
1597

 Barış sürecinin geldiği nokta, aslında çatışma çözüm modellerinin mantığından baktığınızda son derece net okunabilir. Diyalog yolu ile çözüm, askeri olarak taraflar birbirini yenemediğinde gündeme gelir. Kobane savaşına bunu uyarlayalım. Turkiyetüm ciddi iddialara rağmen bugüne kadar IŞİD’e resmen hiç sahip çıkmadı. Yani Kobane’de IŞİD kazandığında Türkiye  kazanmış gibi bir zafer ortamı söz konusu olmayacak. Aksine PYD kaybettiğinde çözüm sürecinin taraflarından birisi için yani KCK için açık bir mağlubiyet durumu doğacak. O halde Türkiye, Kobanedenklemini PYD’nin kaybetmesi üzerine kurduğunda hem masadaki muhatabına zarar vererek süreci sabote edecek, hem IŞİD’e komşu olmanın diğer bedellerine katlanmayı göze alacak.

Kobane savaşını YPG-PYD kazandığında sadece IŞİD güçlerini değil  aynı zamanda Türkiye’yi yenmiş gibi bir tablonun ortaya çıkması hem Türkiye için büyük bir risk hem çözüm sürecinin geleceği için ciddi bir tehlike ortaya çıkmış olacak. Özetle barış süreçlerinin mantığı içinde hareket etmesi durumunda Türkiye’nin IŞİD’e karşı net bir tutum içine girmesi ve Kobane’dePYD’nin kazanmasını kendine yönelik bir tehdit olarak okumaktan vazgeçmesi gerekir. Suriye Kürtleri kendi yaşadıkları topraklardan vaz geçmeyecek,Rojava’yı kendi elleri ile IŞİD benzeri yapılara teslim etmeyeceklerine  göreçözüm sürecinin devamı için, yaklaşımını acilen  gözden geçirmesi gereken taraf Türkiye devletidir.

Eğer bugün Kobane’deki gelişmeler Türkiye iç barışının inşasını  tehdit eder noktaya ulaşmışsa bunun sorumlusu Kürtler değildir. Türkiye, Suriye’de kimi ilişki ve işbirliklerine girerken işin bu noktaya gelip dayanacağını öngörmeden hareket etmişse bu bir politik zaaftır. Yok bilinçli olarak yani bu tabloyu hedefleyerek hareket etmişse, zaten çözüm konusundaki niyeti , samimiyeti sorgulanır duruma düşecektir.

Görünen o ki, uluslararası baskı dolayısı ile Türkiye ne IŞİD konusunda açıkça eski tavrını sürdürebilecek ne de cepheden tavır alabilecek. Yani IŞİD’e kaç NATO’ya tut stratejisi şimdilik en kolay yol gibi gözükmektedir. Eğer çözüm süreci olmasa idi yani  sorunun yada masanın bir tarafında da Kürtler olamasaydı  belki bu durum sürdürülebilirdi. Ancak karşı karşıya kalına çoklu ilişki buna pek imkan vermeyecek niteliktedir.

Taş atarak çözüm sürecini tehlikeye sokuyorsunuz cümlesi işte bu psikolojinin yansımasıdır. Aslında izlenen politikanın neticesinde kuşatma altında kalan sadece Kobane değil, Türkiye’dir. Türk dış politikası zayıf araçlarla büyük hayaller kurarak kendi elini, ayağını bağlamıştır.

Tezkere bu düğümü açmaya değil aksine hizmet edecektir. ABD’yi IŞİD ile birlikte PKK konusunda da operasyona zorlayan yaklaşımlar, bu işi kördüğüme çevirmektir.

Bu yaklaşım, hem dış politikada vesayeti güçlendirecek hem iç barışı ciddi biçimde tehlikeye sokacaktır. Başka bir deyimle aşağı tükürsen IŞİD, yukarı tükürsen NATO pozisyonu, çözüm sürecinde fiili pata durumu doğurmuştur. Dolayısı ile buradan çıkış, IŞİD’e göz yummak yada dışarıya derdini anlatmakta değil, Kürtlerle barışı içine sindirmek ve buna uygun davranmaktan geçmektedir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar