Cihan AKTAŞ
Twitter Türkiye’nin sansür uygulaması içeren bir talebini reddetmiş. Aklıma İran günlerinde ödünç bir filtre kırıcı ile girip tweet attığım saatler geldi. İnsan sebeplerine kendini ikna edemediği, özsaygıyla da buluşturamadığı anlamda bir engele katlanmak istemiyor.
Gözlemlerime göre hâlihazırda internet kullanıcısı herhangi İranlı bir genç, rejime muhalif olmasa bile türlü sebeplerle internet sansürünü aşmak için elinden gelen her yolu deniyor. Sansür mantığının kapsama alanı, buna mecbur ediyor. Bloga girmek isteyen ya da bir araştırma yapan kullanıcı, hedeflediği sayfaya gidecekken önü fotoğraflarla, aforizmalarla cazip olunmasına, güzelim güvercin yürüyüşleriyle, salkımsöğüt gölgeleriyle, tarihsel mirasın zamana direnen cepheleriyle cennet bahçelerinden bir sahne ifadesi kazandırılmaya çalışılmış uyarı sayfalarıyla kesiliyor. Sansür kurgusu, arayan kişinin muradını daha iyi bildiğinden kuşku duymuyor. Kullanıcının ise aklı başka yerde.Mahmelbaf’ın bir filminde konu aldığı âmâ sansürcü açısından neyin sansürlendiği önemsiz sanki bir yerden sonra.
Kullanıcı arama motorunda bir kelime arıyor. O kelime nedense sansür filtresine takılmış, ilerlemeniz imkânsız. Bunun yerine size sanki benzeri kelime, kavram ya da adresin yerini tutma iddiasıyla, sözde nazik bir dille belli kurulların onayını almış siteler öneriliyor. İyi de sizin aradığınız bilginin o sitede bulunmayacağı çok açık. İnsan kendini aptal yerine konmuş hissediyor, çünkü sadece yapılacak araştırmanın engellenmesiyle kalınmıyor, sürdürülen çalışmanın nasıl, hangi kaynaklarla daha iyi ve değerli olacağına dair çerçeveler de dayatılmış oluyor. Saksağanlarla ilgili bir yazı yazarken aklıma bir soru takılıyor, fakat açılmıyor girmek istediğim site... Aradığınız kaynağın sizin için önemini yadsıyan sansür aklı açısından her kelime her adres birbirinin yerini tutabilir. Özellikle gençlerin mizah duygusunu arttırırken filtre kırma alanında uzmanlaştıran bir muamele ile daha dürüst ve dünyanın bütün kötülükleri karşısında da donanımlı gençler yetiştirileceği umuluyor olabilir mi...
İran elbet, devrimden bu yana ciddi komplolara maruz kalmanın tedbirler almaya sevk ettiği, bunun yanı sıra da vehimlere boğduğu bir ülke. Ancak (tıpkı uydu ve bir zamanlar da video yasağında yaşandığı üzere) sansür uygulamalarının pratiğini hesaba katmadan çoğaltılan filtre önlemleri, gençleri daha güçlü filtre kırıcı program arayışlarına sevk etmekle kalmıyor mu nihayet...
Bunları yazarken aklıma, Kant’a ait olduğu söylenen ama ilk olarak Aliya’da okuduğum, “her türlü etiğin ön şartı özgürlüktür” şeklindeki cümle geliyor. İnternet her bağlamda sınırsızca serbest olmalı demiyorum elbet, ancak İran uygulamasındaki parodiler ve bloglarla, sms’lerle, fısıltı gazetesiyle yayılan kara mizah, başka bir yolu olması gerektiğini düşündürtüyor insana. Kaldı ki İranlıları teknolojik gelişmelerden bu yolla kopartamazsınız da... İran devrimi, kaset devrimiydi. Ayetullah Humeyni, elinden radyosunu düşürmeyen bir mollaydı.
Sansür üzerine bir yazışmamız sırasında Rasim Özdenören, bir grup yazarla katıldığı Cumhurbaşkanı Gül’ün öyle yemeği davetinde RTÜK’ün lağvedilmesi fikrine yönelen sorular üzerine dile getirdiği görüşünü şöyle aktarmıştı bana: “...O konuşmada vesayet rejiminin kaldırılması zımnında RTÜK’ün de lağvedilmesi gereğine değinmiştim. Konuklardan Doğan Hızlan, bu cümlemi ele alarak, ‘Peki, ekranları kim denetleyecek’ diye sordu. Ben de, ‘Kimse denetlemeyecek, daha doğrusu bakkalları, hastaneleri kim denetliyorsa o merci denetleyecek, özel bir denetim gerekmez’ cevabını verdiğimde, Cumhurbaşkanı’na dönerek, ‘Biz Sayın Özdenören kadar özgür olamıyoruz’ demişti.” Özdenören, statükocu bir akılla sansür sorununun çözülemeyeceği, Müslümanların ise İslam’ın yürürlükte olduğu bir hayat düzeninde bile statükocu olmaması, sorunun çözümünün her zaman bağlı olunan ilkede aranması gerektiğinin altını çiziyordu mesajında. Oysa çoğu kimse dahası bazı Müslümanlar bile bu basit gerçekliği kavrayamadığı için, kendi kafasındaki İslam husumetini reel Müslümanlara yansıtmakta sakınca görmüyor.
Belli ki sansürün niteliği, niceliği, geniş kitleler bir yana entelektüellerin zihninde bile çözüme kavuşturulabilmiş değil daha. Orhan Miroğlu’nun Taraf’tan ayrılmasıyla yaşanan tartışmalarda bunu bir kez daha görmüş olduk.
Tweet’lerin, mesajların ardı arkası kesilmiyor. O sansürcü gazetede nasıl yazarsınız, o PKK destekçisi gazetede niye yazıyorsunuz... Ben Taraf’ın sansürcü ve PKK destekçisi bir gazete olduğunu düşünmüyorum ama... Kişisel olarak bir sansüre maruz kalmadım Taraf’ta, zaten böyle bir muameleye maruz kalmış olsaydım, hâlâ bu köşede yazıyor olmamam gerekirdi. Yayına başladığı tarihten bir ay sonra Taraf’ta yazmaya başladım. Bazen gazete yönetimine ve yazarlarına dönük eleştirel yazılar kaleme aldım. Bugüne kadar ne sahiplerinden, ne de yöneticilerinden yazdıklarımla ilgili bir kısıtlama ricası ya da içerikle ilgili telkin geldi. İlkeleri olan hiçbir meslektaşımın bu şekilde bir baskı ve denetimden hoşlanacağını sanmıyorum. Üstelik bugünlerin yarınları da var. 28 Şubat’ın şantajcı, Ergenekon işbirlikçisi gazetecilerinin bugün düştüğü duruma bir bakın...
twitter.com/chn_aktas
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016