Fehmi KORU
Eskiden gazeteciler tuttuğunu koparan insanlardı; bir konuya el attılar mı, sonuna kadar peşini bırakmazlardı.
Gazetecilik dilinde, buna, ‘fikri takip’ deniliyor.
Şimdi gazetecilik farklı bir zeminde yapılıyor.
Büyük iddialarla manşetler atılıyor, o manşetlerin bile arkası gelmiyor.
Uluslararası araştırma gazeteci gruplarıyla anlaşmalara imza atılıyor, o işbirliği ürünü haberler gazetede çıkmaya başlıyor; aa o da ne, gazetenin içi karışıyor, habercilik derdi olan kadrolar gazeteden uzaklaştırılıyor ve yayın kesiliveriyor…
Medyadan kimse de bu iki gelişme arasında bir ilişki kurmuyor.
Biz eski kafalıyız
Siteniz ve ona adını veren bendeniz eski kafalı bir gazetecilik anlayışına sahibiz.
‘Fikri takip’ birincil görevimiz.
Türkiye hızla belli bir yöne doğru yol alır ve ondan sanki hiçbir biçimde geri dönmeyeceği görüntüsü verirken, birdenbire vites değiştirip farklı bir istikamete doğru yol almaya başladı ya… İsrail ile arayı düzeltti, Rusya ile ilişkileri yeniden jet-öncesi günlere döndürdü ya hani…
Geçmişte yaşanan benzer olaylara bakıp “Bu gelişmede elbette siyasiler ve bürokratlar rol oynamıştır; ancak ülkeler üzerinde etkili olacağı bilinen başka isimler (sözgelimi işadamları) de araya girmiş olmalı” tezini gündeme taşımıştım.
İlk günden itibaren…
Yalnızca bir yazı ile de değil (‘İsrail ile mi, ABD ile mi anlaştık? Anlaşma stratejik mi, ticari mi?’, 27 Haziran) hem de, ikinci bir yazı ile (‘Rusya ile arayı bulmada kim/ler rol oynadı?’, 28 Haziran) takviye de ederek…
İşadamı Şarık Tara (ENKA), ne zaman Rusya ile aramızda sıkıntılar yaşansa (meselâ Turgut Özal ve Süleyman Demirel dönemlerinde) araya girmiş ve ilişkileri düzeltmede başrolü oynamıştı.
Hem bizim gibi gözlemciler zaten biliyoruz onun bu yoldaki katkılarını, hem de kendisi hatıralarında yaptıklarını ayrıntılarıyla anlatmakta.
Bir başka işadamı, Jak Kamhi (Profilo Holding), İsrail ile ilişkiler konusunda aracılığı istenen kişi olmuştur defalarca.
Rusya arabulucusunun peşinde geçen günlerim
Yazılarımın devamlı takipçileri, o iki değinimden sonra, “E, ne oldu?” diye sormuşlar ve meraklarını tatmin edecek cevabı alamadıkları için bana kızmışlarsa hiç suçlamam. İkinci yazımın sonunda “Kimdir esas arabulucu yakında öğreniriz” cümlesiyle beklenti yaratmış ve susmuşsam, sorumlu benim.
‘Fikri takip’ ilkesi arkasını aramamı ve bulgularımı yazmamı gerektirir çünkü.
Benim ikinci yazımdan bir gün sonra, bir meslektaş (Murat Yetkin, 29 Haziran 2016) kuşkumu doğrulayan ‘Bir işadamı devredeydi’ başlıklı yazısı ile konuya girdi.
Yazdıklarını okuyalım: “(Arabulucu olarak) hem resmi, hem de gayrı resmi kanallar kullanıldı; bu çerçevede iş dünyasının kilit katkısı oldu. / Rusya ile enerji, turizm, inşaat, tekstil, gıda, perakende gibi alanlarda bağlantısı olan etkili iş adamları ve Rus muhatapları da devreye girerek yumuşama sağlamaya çalıştı.”
Kesin bir bilgi bu ve yazan dahasını da biliyor. Yine okuyalım: “Edinilen bilgiye göre, bu iş adamları arasında özellikle kamuoyunca tanınan bir iş adamının çabaları, Erdoğan’ın Putin’e yazdığı 24 Haziran tarihli mektubun iletilmesinde önemli pay sahibi oldu. Mayıs başlarından itibaren Erdoğan’ın yeşil ışığıyla devreye giren iş adamı Ankara ile Moskova arasında mekik dokudu. Dün itibarıyla ismi açıklanmayan, Rusya’da güçlü bağlantıları bulunan iş adamının daha önce de devlet işlerine yardımcı olan işadamları arasında olduğu belirtiliyor.”
Rusya’da güçlü bağlantıları bulunan… Kamuoyunca tanınan… Daha önce de devlet işlerine yardımcı olan… bir işadamı…
Kim, kim, kim?
Okuduysanız siz de sormuşsunuzdur: Kim olabilir ki bu işadamı?
Belli ki, kişiliği hakkında bu kadar ayrıntılar sunan Murat Yetkin bu işadamının kim olduğunu biliyor, ama nedense ismini vermek yerine, benim de arasıra başvurduğum, ‘bilen nasıl olsa anlar’ tarzını yeğliyor.
Artık beni tanıyorsunuz, bulmaca çözmeyi seviyorum. Murat Yetkin’in kimliğini belirlemeyi bizlere bıraktığı bulmaca hayli kapalı ve çözümü zor görünse de, verdiği ayrıntılardan biri, hiç değilse benim için yol gösterici…
‘Daha önce de devlet işlerine yardımcı olan’ ayrıntısı…
“Cavit Çağlar bu” dedim okuyunca…
Bir zamanlar Süleyman Demirel’in yanında politikaya girmiş, milletvekili ve bakan olmuş, ama işadamı kimliği her zaman baskın biridir Cavit Çağlar…
Abdullah Öcalan’ı Kenya’dan getirecek sivil bir uçağa ihtiyaç duyulduğunda ilk kapısı çalınan o olmuştu.‘Devlet işi’ söz konusu ise ve o işe gönüllü yazılacak bir işadamı aranırsa, yine onun kapısına başvurulması doğaldır.
Rusya ile ilişkisi?
Son yıllarda Rusya ve bağlısı cumhuriyetlerde kendisine yeni iş alanları açtığını biliyorum Cavit Bey’in; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Dağıstan Cumhurbaşkanı Ramazan Abdulatipov ile de yakın ilişkiler kurmuştur.
Mektupsa mektubu taşıyacak, mektubun biri eliyle gönderilmesi istenmişse o kişiyi bulup muhatabın eline geçmesini sağlayacak kadar…
Yakın zamanda sıkça Rusya’ya gittiğinden de haberdarım.
Sorguladığım kaynaklarımdan “Heyetlerle gitti” bilgisini de edindim.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın’la gitmiştir…
Kendisini kapatmış
İyi tanıdığım ve pek çok ortamda birlikte bulunduğum biridir Cavit Bey; burnum Rusya ile ilişkileri düzeltme işinde kendisinin rolü olduğu kokusu alınca görüşmeye çalıştım; ortak dostlarımız, “Şu sıralar kendisini gazetecilere kapattı” bilgisini verdiler.
Gazetecilere kendisini kapatmaz Cavit Çağlar… Kapatmışsa…
Eğer bir iddia söz konusu olsaydı, “Arabulucu bir işadamıydı, ama kim?” sorusuna elimde ne varsa hepsini“Cavit Çağlar” cevabı üzerine yatırırdım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025