Kadri GÜRSEL
Organize lümpenler, çete profili veren kriminal tipler, tescilli suç örgütü liderleri ve sair varoş faşistleri, ihtiyaç doğmuş olmalı ki “sokak gücü” kategorisinde rejime aza kaydedildiler. Vezneciler’deki terör saldırısında öldürülen polislerin Fatih Camii’nde yapılan cenaze töreninde bu sergerdelerden üçü beşi yine sahne aldı. Ana muhalefet CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde tezahüratta bulundular ve partinin çelengini parçaladılar. Bu arada bir saldırgan, Kılıçdaroğlu’nun ayaklarının dibine bir mermi fırlattı. Eylemin suç âlemindeki anlamı “ölüm tehdidi”ydi, failinin de terör kurbanı polislerden birinin dayısı olduğunu öğrendik. Lakin bu şehit cenazesi eylemine örgütlü biçimde mi katılmıştı, onu öğrenemedik.
Olayın ardından ise rejimin iki gazetesi, Kılıçdaroğlu’nun cenazede maruz kaldığı organize saldırganlığı halkın doğal tepkisi imiş gibi gösterip birinci sayfalarının manşetine çıkardı. Birinin başlığı “Kovuldu” idi, ötekininki de “Çelengini bile istemediler” şeklindeydi. Mermi fırlatma eyleminden ise hiç söz etmemişlerdi.
Rejim bütün bunları, gelmesi önlenemeyen şehit cenazeleri karşısındaki çaresizliğini gizlemek için yapıyor. CNNTürk’te iyi niyetle sarf ettiği bir cümledeki bazı ifadeleri bizzat Erdoğan tarafından cımbızlanan Kılıçdaroğlu hedef gösteriliyor ve cenaze töreni saldırganlıklarının sözde psikolojik altyapısı böylece hazırlanıyor.
Rejimin medyası başarılması son derece güç bir algı yönetimiyle görevlendirilmiş durumda.
Vezneciler’deki gibi terör saldırılarının gerçekte PKK tarafından düzenlenmediğine bilinçaltı mesaj teknikleri yoluyla AKP seçmenini inandırmak için adeta “gerçeküstücü” bir yayın siyaseti izliyorlar. Oyun planı şu: Madem PKK’nin şehirlerde terör eylemleri yapmasına engel olamıyoruz o halde sorunun adresi olarak başka yerleri gösterelim ki PKK tehdidiyle baş edemediğimiz anlaşılmasın...
Maksat bu olduğu için rejim basını, Vezneciler saldırısının ertesi günü, akla zeval çeşitlilik arz eden azmettirici hikâyelerini birinci sayfa manşet başlıklarında anlatıyordu.
Bunlardan biri, klasik tadındaydı: “Kumanda dışarıda. Terörün patronları emretti,taşeron vurdu.”
Ama şu başlığı atmak için de herhalde bir paranoid dinci fantezist olmak gerekiyordu:
“Zerdüştler.”
Bir başka rejim gazetesinin manşet başlığı “Alman işi”ydi.
Nedeni ise alt başlıkta şöyle açıklanmıştı:
“Türkiye böyle düşünüyor”...
Sayfanın ikinci manşeti de tamamlayıcı mahiyetteydi: “Doğan Medya’dan yine teröredestek.”
Ya işte böyle... Rejim mevkuteleri eskiden riyaset bürosundan “Alo!” denilerek koordine edilirlerdi; yedisi birden aynı başlığı atardı mesela. Ya riyasetle birlikte çaptan düştüler ya da bir bildiği olan baş yayın yücesi bunlara, “Herkes kafasına göre takılsın” dedi, onlar da işi gırgıra vurdular.
Ve muhteşem sonuç: Kılıçdaroğlu, Zerdüştler, Almanlar, dış kumanda, Doğan Medya... Ama asla PKK’nin kendisi değil.
Çünkü rejim, PKK’ye karşı iktidar hesabıyla başlattığı savaşı bugün ne siyasi ne de askeri tedbirlerle bitirebilecek durumda.
Savaş daha önce yapıldığı gibi PKK’yle anlaşılarak sonlandırılsa milliyetçi cenahta kıyamet kopar. Rejimin hangi seçim veya referandum takvimini gözeterek hedeflediğini kendisinin de tam olarak bilmediği MHP oyları kaçar, başkanlık suya düşer.
Terörün, kaynaklandığı sorunun bölgesini aşıp büyük şehirlere sirayet etmesini önleyemeyen bir rejim, seçmenini kandırmaya yeltenir, PKK’ye gözlerden saklamak için “Cambaza bak” der. “Kılıçdaroğlu” der, “Zerdüşt” der, “Alman işi” der.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2020
5.03.2020
26.02.2020
20.02.2020
17.02.2020
4.02.2020
19.01.2020
9.01.2020
6.01.2020
3.01.2020