Kurtuluş TAYİZ
Türk toplumunda komplo teorilerine inanma eğiliminin “refleks”e dönüştüğüne dair Amerikan görüşünün, Taraf ’ın dün yayınlamaya başladığı Wikileaks Türkiye belgelerinde yer alması, çok güzel bir tesadüf olsa gerek. (4 Aralık 2009 tarihli büyükelçi James Jeffrey imzalı telgraf.) Çünkü, aynı anda Taraf ’ın Wikileaks haberleriyle ilgili komplo teorileri de piyasaya sürülmeye başlandı. Bu teorilerin bazıları şöyle: “CIA Wikileaks belgeleri için Taraf’ı özellikle seçti”, “ABD seçim öncesi düğmeye bastı”, “Taraf’ın asıl yayınlamayacağı belgeler önemlidir”, “Gülen haberini vermeleri manidardır”, “Manşetin spotu özel yazılmış...” Bu akıl ötesi teorileri, uzun uzadıya sıralamak mümkün. Ama birkaçı bile onları anlamamıza yetiyor.
Komplo teorilerinin hayal gücüne işaret etmesi bakımından önemli olduğunu düşünüyorum.Olayları açıklamakta yeterli veriye, bilgiye sahip olmayan aklın, eksikliğini hayal gücüyle tamamlamaya çalışması gayet normal. Anlamaya dönük senaryoların yüzde yüz akla dayanması da gerekmiyor. Eksiksiz görünen mantıklı teoriler çoğu zaman bir işe yaramaz. Toplumsal-siyasal olayları kavramakta akıl sınırlarını zorlamanın bir anlamı yoktur. Ancak, komplo teorilerinin Türkiye'de rastlanan örneği biraz aptallık düzeyinde seyrediyor. Bu teoriler, ne düşünce ne de hayal gücünden nasibini almış. Daha çok kara propaganda özelliği taşıyor. Türkiye’de son yıllarda artan siyasal çekişmeler, yaratıcılıktan uzak bu teorilerin rağbet görmesine yol açmış olabilir.
Bu durum, “iyi komplo” teorisi üretemediğimizi de gösteriyor. Batı akılcılığı ile Doğu ruhçuluğu arasında sıkışan Türk toplumu, yaratıcı olamıyor.
Komplo teorilerine inanma eğiliminin yaygın olması, ABD'li elçinin belirttiği gibi "Türk toplumunda adeta reflekse dönüşmesi", kuşkusuz birtakım toplumsal-psikolojik ihtiyaçlardan kaynaklanıyor. Dünyanın her yerinde aslında komplo teorileri büyük ilgi görüyor. Ancak, bizdeki ihtiyacı daha çok "psikolojik harekâtlar" karşılıyor.
Konu Taraf'a karşı üretilen komplo teorilerine gelince iş biraz daha ağırlaşıyor. Mesleğin getirdiği şüphe ve kuşku, rekabet ve kıskançlık gibi psikolojik etmenlerin yanı sıra düşmanlık içeren duygu ve fiiller de devreye giriyor.
Bazı odaklar tarafından bilinçli ve planlı olarak yapılan dezanformasyon ve kara propaganda faaliyetleri, Taraf’ın çok önemli konuları ve haberleri gündeme getirmesine paralel olarak artış gösteriyor.
Taraf'la ilgili bugüne kadar belli merkezlerce ortaya atılan teorileri, suçlamaları, küfür ve hakaretleri alt alta koyup toplayalım, bir gökdelen kadar göğe yükseleceğinden emin olabiliriz. Ama bu suçlamalardan bir teki bile doğru olsaydı, Taraf yoluna devam edemezdi. Taraf, doğru haberciliği ve güvenirliğiyle bugün enternasyonel bir kimlik kazanmıştır.
Uluslar arası ilişkiler, temaslar bugüne kadar hep yüksek siyasetin konusu olmuştur. Dolayısıyla topluma kapalı alanlar olarak muamele görmüştür. Taraf, buna da bir son verdi. Yasemin Çongar’ın imzasıyla çıkan bu ilk Wikileaks haberleriyle artık her okuyucu, diplomasinin dolambaçlı yollarında neler olup bittiğini, bir hikaye akıcılığında ve yalınlığında öğrenmeye başladı. Okuyucular için ‘anlaşılmaz haber’ dönemi de bitti. Herkes, kapalı kapılar arkasında nelerin olup bittiğini Taraf ’tan, tüm objektifliğiyle öğreniyor. Bunu kıskanmak anlaşılır; ama bu yayınlara çamur atmak, kara çalmak hoş görülemez. Bazı odaklar, kara propagandaya devam edecek elbet. Ama bugüne kadar yapılanlar Taraf ’ı engelleyemedi. Bundan sonra da engelleyebileceğini hiç sanmıyorum.
Öcalan, Türk ve Tuğluk’a yeşil ışık yakmadı
BDP’nin aday belirleme çalışmaları sürüyor. Başvuruları 25 kişilik komisyon ile dağdaki beş kişiden oluşan bir ekip değerlendiriyor. Ancak, listeye alınan bazı isimlerle ilgili İmralı’dan geçen hafta yapılan görüşmede ‘kritik’ bir müdahale geldi.
7 Mart’ta Taraf ’ın sürmanşetinde “Kelepçeli resimden 9 adaylık çıktı” başlığıyla yer alan haberimde adları geçen KCK tutuklularından altı ismi Öcalan veto etti. PKK lideri gerekçesini şöyle bildirdi: “Milletvekilliği içerideki arkadaşlarımızdan hiç birinin kurtuluş yöntemi olamaz.”
İmralı’nın bu değerlendirmesinden sonra üç isme adaylık vizesi çıktı. Hatip Dicle, Fırat Anlı ve Selma Irmak, haziran seçimlerinde aday olarak gösterilecek. BDP, tutuklu SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın adaylığını da destekleyecek. İmralı, geçen hafta avukatlarıyla yaptığı görüşmede önemli bir müdahalede daha bulundu. Kapatılan DTP’nin eski eş başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk için, “hukuki sorunları varsa aday olmasınlar” dedi. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un siyasi yasaklı olduğu biliniyor. Bu yasak nedeniyle milletvekili seçilseler bile Türk ve Tuğluk, Meclis’te oluşacak BDP grubuna katılamayacak. Bu açıklamayı ‘kritik’ yapan başka bir neden ise, BDP içinde ve Kandil’de bu ikiliye karşı olan açık-gizli muhalefetin elini güçlendirecek olması. Zira öteden beri BDP içindeki bir kanat, Türk ve Tuğluk’un milletvekili olması yerine Demokratik Toplum Kongresi (DTK)’nin başında kalması için lobi yapıyordu.
İmralı’nın müdahalesinden payını alan diğer önemli Kürt siyasetçi de Emine Ayna. Öcalan, Ayna’nın milletvekili değil, belediye başkanı olmasını istedi.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019