Markar ESAYAN
Türkiye'nin olimpiyatlara adaylığı bile bir çekişme-kutuplaşma zemini üzerinden değerlendiriliyorsa, bu ülkede sağlıklı siyaset nasıl sürdürülebilir kestirmek zor. Sosyal medyada olimpiyat oylamasının yapıldığı gün atılan mesajları ibretle izledim. Olimpiyatların İstanbul'da yapılması halinde, kazananın Türkiye değil, Erdoğan olacağı varsayımından hareket edenler, gizlemeye gerek bile görmeden sevindiler, kutlamalar yaptılar.
Aynı patetik durum, Çözüm Süreci için de sergileniyor. Çözüm Süreci eğer muvaffak olursa, bundan ülkenin, barışın değil de, Recep Tayyip Erdoğan'ın kazançlı çıkacağı ile kafayı bozanlar 'Süreç çöktü, çökmek üzere, eli kulağında' kampanyasını sürekli canlı tutmaya çalışıyorlar.
'Niye reform yapmıyorsunuz' diyenler ile demokratikleşme paketini itibarsızlaştırmaya çalışanların aynı kesimler olduğu garip bir ülkede yaşıyoruz biz. Herhalde sorunun çözülmeyeni makbul. Daha doğrusu, kimin çözdüğü daha önemli.
Aslında, Çözüm Süreci, olimpiyatlar ve aklınıza ne gelirse o konuda daha iyisini önermek değil, olanı çökertmek üzerinden bir muhalefet etme anlayışı var bu ülkede.
Oysa, sürecin sorumluluk almış iki aktörü de, her fırsatta -birbirlerine eleştirilerini de sakınmayarak- sürecin devam ettiğini ifade ediyorlar. Erdoğan Arjantin'den dönüş yolunda –KCK'nın 'Çekilmeyi durdurduk' açıklamasına rağmen, sürecin devam ettiğini ve bir sorun yaşanacağını zannetmediğini söylüyor. Öcalan adaya giden son BDP heyetine 'Devlet heyetiyle yaptığımız toplantı ve görüşmeler sürmektedir. Bizim açımızdan süreç bu yönüyle devam etmektedir. (...) Bazı güçlerin engellemelerine rağmen ben süreci ilerletmekte kararlıyım' açıklaması yapıyor. Selahattin Demirtaş ise, Cemil Bayık'ın 'çekilme durdu' sözlerinden sonra, sürecin devam ettiğini teyit eden bir açıklama yapıyor ve Bayık 'Yok, hayır öyle değil' demiyor. Zaten Bayık da, süreç çökse bile, mücadelenin silahla devam etmeyeceğini ifade etmekte.
Beyan esas değil miydi? Biz mi yanlış öğrendik?
Otuz beş yıllık bir kanlı çatışmanın çözümünün birkaç aylık sürelere sıkıştırılması, hele böyle kutuplaşmış bir ülkede, akılcı mı?
Kuzey İrlanda barışını getiren süreçte İngiltere Başbakanı Tony Blair'in sağ kolu olan ve, IRA ile müzakerelerde baş müzakereci olarak görev yapan deneyimli diplomat Jonathan Powell, geçen haziranda Türkiye'ye yaptığı ziyarette, Çözüm Süreci'ni Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e değerlendirmişti. O söyleşiden bu sürece dair can alıcı tesbitleri bir kez daha hatırlayalım:
'Bu tür süreçlerde asıl çatırdamalar uygulama sırasında başlar.(...) Unutmayın, bir anlaşmaya varsanız bile taraflar hâlâ birbirine güvenmiyor olabilir. Güven ancak uygulamayla birlikte gelir. (...)
En zoru elinde silah olan bir grubun siyasi bir partiye dönüşümü. Ama bu gerçekleştiğinde dengeler de çok enteresan şekilde değişiyor. Kuzey İrlanda'da en başta Sinn Fein aslında IRA'nın talimat verdiği ve ön saflara sürmek için kullandığı gruptu. Bu 80'lerden itibaren değişmeye başladı. Sinn Fein, baskın örgüt olmaya başladığında IRA tali kalmaya başladı. Anahtar değişim işte budur. İnsanların taleplerini silahla değil siyaseten ortaya koyabileceklerini gördükleri aşama.'
PKK, pek tabii ki, seçmeli ders olarak müfredata giren, fakültelerde bölümleri açılan Kürtçe'nin eğitimi ile ilgili adımların elbette atılacağını, bunun bir zaman sorunu olduğunu biliyor. Son olarak Demirtaş'ın dediği gibi, Kürt sorununun yüzde 99'u Kürtçe olduğuna ve bu bir anayasal düzenleme gerektirdiğine göre, süreci askıya alma kararını, bundan ötürü yaşanabilecek çatışmaları, can kayıplarını kime nasıl anlatacaksınız?
Ülkenin batısı bir yana, Kürtlere nasıl anlatacaksınız?
Zaten Öcalan da anadil konusunda aceleci davranılmaması, bunun bir süreç meselesi olduğunu söylemişti. Öcalan kendi durumu hakkında da, 'bu barıştan öncelikli değil' de demişti. Ancak örgüt, sanırım Öcalan'ın da onayı ile çatışma sonrası siyasi tekeli elinde tutmak için ön alarak hükümeti sıkıştırmayı yeni strateji olarak belirlemiş durumda. Böylelikle, hükümetin atacağı adımların, kendi kazanımları olduğu algısıyla önemli bir koz elde etmiş olacaklar.
Bu taktikleri Powell'ın işaret ettiği üzere post-PKK dönemine ve siyasete ısınma olarak değerlendirebiliriz. Ancak riskler ve ölçüler doğru hesaplanmazsa, süreç gerçekten zarar görebilir ve sorumlusu kim ise bu enkazın altında o kalır. Bu nedenle, hükümetin adımlarını hızla atması, örgütün de şark kurnazlığını siyaset olarak benimsemekten uzak durması gerekiyor.
İyimser yorumum bu. Kötü senaryoyu da yarın anlatacağım.
Twitter: @markaresayan
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019