Markar ESAYAN
Söze tüm annelerimizin gününü kutlayarak başlamak istiyorum. Uzun süre sonra siyaset dışı bir yazıyı annelerimiz hakkında yazmak en anlamlısı olacak.
Aslında annelerimiz hakkında yazar çizerken bile kendimizi anlatırız.
Çünkü bu gök kubbe altında bencilliğin aşıldığı, iki kişi arasındaki sevginin en saf halinin görüldüğü bir bağdır anne çocuk ilişkisi. Ve evet, yaş kaç olursa olsun, hiç değişmez, hep anne çocuk ilişkisi olarak kalır.
Allah’ın uzun ömür bahşettiği kişilerin hayatını gözlemlediğimizde bunu görür ve çok da garipsemeyiz. 70 yaşındaki torun torba sahibi kişi, sağ olan 90 yaşındaki annesinin yanında bir çocuk gibidir. Annesi de annelik yapmaya devam eder ona.
Anne çocuk ilişkisi sevginin korunduğu kozmik oda gibidir. Belki de evrendeki bir işlevi de budur. Dünya ne kadar yoldan çıksa, insanlar ne kadar azgınlaşsa da, bir anne ile çocuğun arasındaki o sevginin bulunduğu kozaya giremez, onu bozamaz. Böylelikle insanlık utanca battığı, diz çöktüğü yerden ayağa kalkmak için ihtiyaç hisettiği gücü onda bulur.
Çünkü insanın temel ihtiyacı sevmek, sevilmek ve onay görmektir. Çok yanlış bilinenin aksine, bunlar hak edilen şeyler değildirler. Hak edilseydi, bir kişinin eylemi olurdu çünkü. Hak edildiğinde somutlaşır, metalaşırdı. O zaman insanlar arasındaki özel konumunu kaybeder, bir kariyer nesnesi haline gelirdi.
Öyle değil...
Bir anne çocuğunu belirli koşulların varlığına göre değil, tamamen karşılıksız sever. Onun için hayatını vermekten asla çekinmez. Onun neyi hak ettiği, başarısı, başarısızlığı, güzelliği, çirkinliği sevgisini belirlemez. Olmuş olması sevmesi için yeterlidir. Her şeye rağmen, hesapsız, adanmış bir sevgidir bu.
Esasen, bir anne çocuk arasındaki sevgi, insanların kendi aralarındaki sevgi için de bir kutup yıldızı gibi yol gösterici bir örnektir.
İnsanın yemek, barınmak gibi en çok ihtiyacı olan şey sevgi ise, ki öyledir, bu sevginin niteliği çok önemlidir. Sevgi taklit kabul etmez ve onun taklitleri tatmin vermez. Böyle bir sevginin ortaya çıkması için de nasıl sevileceğini, nasıl seveceğini insanın öğrenmesi gerekir. Sevgi kendi kendine, bazı ritülleri yerine getirerek ortaya çıkmaz. Dürtüler sevginin yerine geçmez.
Sevgi bencilliğin aşılmasını gerektirir. Kendi varlığından daha çok değer verilen, kendinden çok bir başkasını gözeten kahramanca bir girişimin sonunda sevgi belirir. Ve insan hayatında ancak böyle sevebildiğinde anlamını ve varlığını duyumsar. Böylelikle eğer mesele kazanmak ise de, kazanan yine seven kişi olur.
O yüzden tüm anneler, başka neler yapmış olursa olsunlar, hayatta yaptıkları en güzel işin çocuk sahibi olmak olduğunu söylerler. Ne kadar yıpranmış olurlarsa olsunlar, bunu asla önemsemezler. Çünkü iç huzurlarını, hayatlarının anlamını en iyi o sevgide edinmişlerdir.
Çocuklar da anneleri ile olan ilişkilerini gözlemleyerek sevmeyi öğrenir, gelecek kuşaklara bunu aktarırlar. İyilik böylelikle son bulmaz.
Tabii aynı şeyler babalar için de geçerli. Çocuk sahibi olmayanlar için de öyle. Çocuğumuz yoksa da bir anne ve babamız vardır. Yani sevginin bilgisi bizlere mutlaka ulaşmıştır. Kimse talihsiz, sahipsiz değildir.
Dünyada o kadar çok sevecek şey var ki... İnsanlar, anasız babasız bir çocuk, korunmaya muhtaç hayvanlar, çevremiz, ülkemiz, hatta bazen düşmanlarımız.
Hasılı, anne ve çocuk sevgisi hepimize dairdir.
Ben de bu vesileyle rahmetli annemi hasretle anıyorum. Mekanı cennet olsun. Birgün hepimiz ahirette yeniden kavuşacağız.
Çünkü sevgi ölüme dayanıklıdır.
Tüm annelerimizin gününü kutluyorum.
İnsanlık ailesinin en değerli üyeleri olarak iyi ki varlar.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019