Markar ESAYAN
“Sovyet gazeteci Ovçinnikov, Japonya anılarında şöyle der: Burada zaman, tek başına, sanki şeylerin yapısını gün ışığına çıkarıyor. Japonlar bu yüzden, büyümenin izlerini incelemekten özel bir haz alıyor. Yaşlı ağacın koyu rengi, bütün sivriliklerini yitirmiş bir taş parçası, hatta üzerinde gezinen sayısız ellerden kenarları yıpranmış bir resim onları korkunç etkiliyor. Yaşlanmanın bu izlerine saba diyorlar, yani kelimesi kelimesine çevirecek olursak ‘Pas’. Saba; bu yapay olarak elde edilemeyecek bir pastır, eskinin büyüsüdür, mührüdür. Zamanın ‘patinası’dır”
Bir önceki yazıdan devamla, yine Andrey Tarkovski’nin “Mühürlenmiş Zaman” kitabından bir alıntıyla başladık.
Pas…
İnsanları kendi paslarıyla ilgili hep dertli/sorunlu olduklarını fark ettim. Yani geçmişleri, orada yaşananlar ve o yaşananların ruh ve bedenlerinde bıraktıkları izler.
Şu soruyu soralım; öyle bir bilgisayar programı yazılmış olsaydı ki, kişinin geçmişte başına gelen olayları data olarak programa girdiğimizde, ortaya ruhen ve bedenen nasıl bir insan çıkacağını bize simüle edebilseydi.
Ben ne olacağını söyleyeyim; Hiçbir insan, girdiği bilgiler sonucu ortaya çıkacak insan ile uyuşmayacak, çok farklı bir kişiyle karşılaşacaktı. Hatta daha da ileri gideyim, ortaya çoğunluk bir ucube çıkacaktı.
Çünkü, çoğumuz kendimize oldukça yabancıyızdır. Kendimizi tanımakta iyi değilizdir. Kendimizi ya çok acımasızca ya da kahraman gibi hatırlarız. Ruh durumumuza göre kendimize dair yargılarımız 180 derece değişebilir.
Bu soru bize şu gerçeklikle yüzleştirmek için soruldu; eğer geçmişi olduğundan bu kadar farklı algılıyorsak, bu bize ne anlatır?
İnsanın zamana dair elindeki en somut hali geçmiştir. Tarkovski’nin dediği gibi şimdiki zaman akışkandır, elimizden kum gibi akar gider, kaybolur ve maddi ağırlığına ancak anılarda kavuşur. Ve bizler zamanın en güçlü olduğumuz halinde bile (geçmiş) bu kadar algılarımızın zayıflığına mahkûm isek, sonuç bir trajedi veya paradoks mudur?
Hayır, tabii ki değil. Zaman geri getirilemez, geçmiş yeniden yaşanamaz ise, geçmiş konusundaki bu sıkıntımız bir ümide dönüşüyor aslında. Çünkü sorun bir hafıza meselesi değildir. Algılarımız, duygularımız bozuk olduğunda, biz geçmişi travmalar eşliğinde bozarız. Bizim gerçekliğimiz, zamanın üzerimizdeki etkisinden bağımsız negatif bir etki kazanır.
Hasılı geçmişin bu yönü tedavi edilebilir. Psikoterapinin de, duanın da, tövbe ve orucun da böyle bir iyileştirici gücü olması, geçmişe dair algılarımızın düzeltilmesiyle de ilgilidir. Bu konuya önem verdiğimiz ve kendimizce “geçmişi yeniden değerleme” yöntemi bulduğumuzda, biz mesela o çirkin çocuk, o yeteneksiz, sevilmeyen ergen olmaktan kurtuluruz. Bize bu travmaları yaşatan olay ve kişilerin, bizim aslında ne olduğumuzla ilgisi olmadığını, yanlış anlamaların bolluğunu, aslında sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu hatırlayabilir, kendimizi bağışlayabiliriz.
Böylelikle geçmiş değişmiş, aslında olduğu gibi günümüze yansımış olur.
Geçmiş iyileştiğinde, şimdiki zaman ve gelecek arasındaki çatışma da biter, huzur gelir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019