Mehmet TEZKAN
İktidar partisinin stratejisi belli. 23 Haziran seçiminin yeni bir seçim gibi algılanmasını istiyor.
31 Mart seçimi yapılmamış gibi. İmamoğlu 13 bin oy farkla kazanmamış gibi. Eften püften sebeplerle seçim iptal edilmemiş gibi. İktidarın oylar çalıntı iddiası boşa çıkmamış gibi.
Gibi, gibi, gibi…
Ezcümle, adaylar ilk kez yarışacak havası yaratmaya çalışıyorlar. Binali Yıldırım vaat üstüne vaat veriyor. Yetmiyor, dün söylediklerinin tam tersini söylüyorlar.
Bariz örnek Kürdistan meselesi.
İktidar partisinin seçim lokomotifi olan Cumhurbaşkanı kampanyasını Kürdistan üzerine kurmuştu. Her gittiği yerde, her konuşmasında, her mitinginde Türkiye’de Kürdistan diye bir yer var mı diye sordu. Kürdistan sözünü dilinden eksik etmeyen HDP’ lileri yerden yere vurdu. ‘Kürdistan Kuzey Irak’ta defolup oraya gidin’ bile dedi.
İstanbul adayı Yıldırım’da 31 Mart’a kadar ağzına Kürdistan kelimesini almadı.
Ama İstanbul’u kaybedince galiba ‘seçimi kazanmak için, bir oy daha fazla almak için her şey mubah’ anlayışı devreye girdi.
Binali Yıldırım Diyarbakır’da Kürdistan dedi. Atatürk’ ün şemsiyesine sığınarak arısının Kürdistan olduğunu söyledi.
MHP’den çok sert tepki gelmedi.
Gerçi Bahçeli ‘Türkiye’de Kürdistan diye de Lazistan diye de bir bölge yoktur’ dedi ama o kadar.
Üzerine gitmedi.
Cumhurbaşkanı duymazdan geldi.
Binali Yıldırım’da ittifak için sorun olmaz diyerek havayı yumuşattı.
Oysa, İmamoğlu ‘Kürdistan’ sözcüsünü telaffuz etse ortalığı ayağa kaldırırlardı. İktidara yakın yazar /çizer tayfası verip veriştirirdi.
İmamoğlu’nu Apo’nun arkadaşı, Karayılan’ın sırdaşı ilan ederlerdi.
Ne bölücülüğü kalırdı, ne hainliği.
Kürdistan sözünü Yıldırım söyledi diye aynı yazar/ çizer takımı sağır, dilsiz gibi davranıyor. Amaçları belli; bu seçimi yeni bir seçimmiş gibi pazarlamak.
Yıldırım’la İmamoğlu ilk kez yarışıyormuş gibi sunmak.
* * *
Son hamle televizyonda tartışma senaryosu. İmamoğlu’nu el birliğiyle punduna getirip ringe sürüyorlar.
Soruyorum; ne konuşacaklar? Neyi tartışacaklar?
İstanbul’u mu?
Yeni projeleri mi?
31 Mart’tan sonra sıralanan vaatleri mi?
Neden 31 Mart öncesi konuşmadılar/tartışmadılar?
Neden Binali Yıldırım Ekrem İmamoğlu’nun karşısına 31 Mart’tan önce çıkmadı?
Neden şimdi çıkıyor/çıkmak istiyor?
Nedeni basit; Binali Yıldırım yenildi, yenilginin üzerini örtmek istiyor. İktidar cephesi yeni bir seçimmiş gibi kitleleri hazırlamak istiyor.
Bu televizyon programından kim karlı çıkar/çıkacak?
Maçı kazandıktan sonra bir kez daha sahaya sürülen İmamoğlu mu, maçı kaybettikten sonra yeniden saha çıkması sağlanan Yıldırım mı?
Tabii ki Yıldırım.
İmamoğlu, Yıldırım’ın karşısına çıkarak. İmamoğlu yeni vaatlerle seçim kampanyası yaparak. İmamoğlu Yıldırım’la yarışa girerek, ekmeğine yağ sürüyor.
31 Mart seçiminin yok hükmünde sayılmasını meşru kılıyor.
İmamoğlu oyuna geliyor demem bundan.
Televizyon tartışması ne demek?
İki adayın sıfırdan yarışa girmesi demek.
Oysa yarış 31 Mart’ta bitti. İktidarın adayı oyların tümü yeniden sayılırsa kazanacağını iddia etti. YSK bu sebeple (iktidarın baskısıyla) seçimi iptal etti.
O halde, yeni tartışmaya, yeni kapışmaya ne gerek var?
İmamoğlu televizyon tartışmasına çıkmamalı. Seçilmiş, hakkı yenmiş, mazbatası elinden alınmış ‘başkan’ gibi davranmalı.
Sandık gereken cevabı verir; benim üzerine söz koymama gerek yok tavrıyla 23 Haziran’a ulaşmalı.
TV tartışması 31 Mart seçimi olmamış, 31 Mart yaşanmamış algısı perçinleyecek.
Son hafta sadece televizyon tartışması konuşulacak. 31 Mart unutulacak.
İktidarın amacı da zaten bu değil mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
26.11.2025
14.11.2025
14.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
25.09.2025