Mehmet TEZKAN
Önce şu konuda anlaşalım: ABD Başkanı'nın 'soykırım' vurgusu siyasi bir tavır mı, değil mi?
Siyasi duruşunun ifadesiyse gelin meseleyi bu eksende konuşalım.
Ermeni diasporası bu meseleyi 50 yıldır gündeme getiriyor, 50 yıldır 'soykırım' olarak tanınması için lobi faaliyetlerini sürdürüyor.
O zaman soru şu: Neden Reagan dışında hiçbir ABD Başkanı 'soykırım' ifadesini kullanmadı da Biden kullandı?
1981 yılında ABD Başkanı Reagan 'soykırım günü' ilan etti ama sonra bir daha tekrarlamadı.
O günkü koşullara bakarsak, 1981 yılında askeri yönetim vardı, ülkeyi beşli cunta yönetiyordu, Ankara'nın eli zayıftı!
Ankara Washington'a gebeydi.
Reagan'dan sonra baba Bush geldi, ardından Clinton o koltuğa oturdu, sekiz yıl kaldı. Yerine oğul Bush geldi o da sekiz yıl kaldı. Bush'tan sonra ABD Başkanı seçilen Obama da sekiz kez Ermeni toplumuna 24 Nisan mesajı yayınladı.
Trump dört yıl oturduğu koltukta kendinden öncekilerin izlediği politikayı devam ettirdi.
Biden geldi, üçüncü ayında 'soykırım' dedi, neden?
Bizim Dışişleri Bakanlığı diyor ki; ABD Başkanı, radikal Ermeni çevreleri ile Türkiye karşıtı grupların baskısı nedeniyle bu açıklamayı yaptı.
ABD Başkanı baskılara boyun eğecek kadar zayıf mı? Ankara böyle mi görüyor? ABD Başkanı'nın özgür iradesi yok mu?
Obama da söz vermişti ama 'soykırım' sözcüğünü kullanmadı. 'Büyük felaket' anlamına gelen Meds Yeghern ifadesini kullanmayı tercih etti.
Biden o dönem ABD Başkan yardımcısıydı. 40 yıldır da senatör, Türkiye'yi de çok iyi tanıyor. Değerlendirmeyi buna göre yapmalıyız.
O halde…
* Soykırım sözcüğünü kullanması baskıyla değil, bilinçli, planlı, kararlı bir adımdır, güçlü bir mesajdır.
* Washington'un Ankara'ya bakışındaki değişikliğin ilk ifadesidir. Arkası gelecektir.
* Stratejik ortaklığın sonuna gelindiğinin işaretidir.
* Çıkar ortaklı yeni ilişkiler ağının başlangıcı olarak kabul edilmelidir.
* ABD Başkanı'nın gözünde Türkiye'nin öneminin zayıfladığının işaretidir.
* ABD'nin Orta Doğu politikasında Türkiye'nin yeri olmadığının, önemi kalmadığının ilanıdır.
* Washington'un S-400'ler konusunda taviz vermeyeceğinin göstergesidir.
* Ankara'nın dış politikasının iflasıdır.
Türkiye bugüne kadar çok hükûmetler gördü. Zayıf koalisyonlar oldu, güçlü tek parti dönemleri oldu. Türk ekonomisi bazen şahlandı bazen çok derin krizlerin içine girdi. 70 sente muhtaç olduğumuz günleri de yaşadık.
Ama hiçbir ABD Başkanı Türkiye'nin eli kolu bağlı diye 'soykırım günü' ilan etmedi, edemedi. Etmek isteyenler oldu ama başarılı diplomasi bunu engelledi.
Sorum şu: Biden'ın soykırım ifadesini kullanacağı belli miydi?
Evet, peki Ankara ne yaptı?
Hiç.
Biden, Erdoğan'ı 23 Nisan gününe kadar aramadı. Tebrik telefonuna bile cevap vermedi. 23 Nisan'da da soykırım ilan edeceğini söylemek için aradı. Allah bilir "Bu işi fazla büyütmeyin, siz zararlı çıkarsınız" bile demiştir!
Üst düzeyde ilişki sıfırdı, peki Washington Büyükelçimiz ne yaptı?
Bizim Washington Büyükelçimiz yok ki!
Nasıl? Tokyo Büyükelçisi Murat Mercan aralık ayında Washington'a atandı, 15 Mart'ta göreve başladı ama güven mektubunu sunmak için hâlâ Beyaz Saray'dan randevu alamamış.
Yani resmen Büyükelçi değil.
TELE 1 Washington temsilcisi Yılmaz Polat canlı yayında bu gerçeği söyleyince valla şoke oldum.
Bu bile Beyaz Saray'ın Türkiye'ye bakışının değiştiğini gösteren önemli delil…
Demek ki, Beyaz Saray nezdinde Ankara Büyükelçisi'nin hiçbir önemi yok. Yani Ankara'nın önemi yok.
Kısaca Biden, soykırım demekle tarihi ilişkilere derin yara açmakla kalmadı ABD'nin yeni Türkiye politikasının da temelini attı.
Kendi için çok da önemi olmayan ülkeler listesine koyduğunu etti.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021
17.08.2021
11.08.2021