Mehmet TIRAŞ

DÜN URGAN BUGÜN ZEYTİN DALI…
27.10.2024
171

26 Şubat 2014’te Erzurum’da MHP’nin açık hava mitingi var.

Devlet Bahçeli seçim otobüsünün üzerinden meydana toplanmış insanlara sesleniyor.

Dönemin Başbakanı Erdoğan’a; bebek katili PKK canisi Abdullah Öcalan’ı niye asmıyorsun  “ipin mi yok” diye soruyor.

Ve  birden yanındakilerine dönerek “ver “ipi ver” deyip “urganı” meydana toplanmış kalabalığın üzerine fırlatıyor.

Aradan on yıl geçmiş…

Ve on yıl sonra 1 Ekim 2024 Tarihinde Devlet Bahçeli yasama yılının açılışında, DEM partili milletvekillerinin sıralarına giderek el sıkıştı ve ayaküstü sohbet etti.

22 Ekim 2022 Tarihinde de meclis grup konuşmasında hem toplumun hem de kendisinin de ezberini bozdu:

“Terörist başı Abdullah Öcalan’ın tecritti kaldırılsın,DEM grup toplantısına gelip mecliste konuşma yapsın, terör örgütünü bitirsin, silahı bırakma çağrısı yapsın ve ‘umut hakkını’ da sonuna kadar kullansın,ne kandil ne Edirne ” dedi.

El yükseltip Abdullah Öcalan’ı işaret etmesi siyasal bir çalkantının da startını verdi.

Böylece İlk defa siyasetçiler arasında PKK lideri Abdullah Öcalan’ı meclis çatısı altında konuşmaya MHP lideri Devlet Bahçeli davet etmiş oluyordu.

Bahçeli’nin tabi ki barış önerileri kesinlikle dikkate alınmalı ama altı da demokratik olarak doldurulmalı.

 Bu açıdan büyük bir boşluk söz konusu.

Örneğin Bahçeli Türkiye’de “Kürt sorunu yok”,”terör sorunu var” demeye de devam ediyor.

Bahçeli’nin Kürt sorununu yok sayarak ve Kürtlerin olmazsa olmazı olan “Ana dilde eğitim kültürel ve siyasi taleplerini” reddediyor.

Ayrıca…

Meşru zeminlerde siyaset yapan ve toplumdan 6 milyon seçmenin oyunu alan meclisin üçüncü büyük partisinin eski lideri; 8 yıldır cezaevinde tutuklu olan Selahattin Demirtaş’ın tahliyesine karşı çıkması ve Kürt sorununu yok sayması  ciddi bir tezat oluşturuyor.

Kürt sorunu yok terör sorunu var derseniz;

Başta gerçek özgürlüğün sahibi olan Kürtler olmak üzere demokrat kesimlerden istenilen desteği alamazsınız.

PKK’yı var eden ve teröre zemin hazırlayan Kürtlerin taleplerini çözmeden, PKK’yi nasıl etkisiz hale getireceksiniz?

Hepimiz şu soruyu sormalıyız:

Kürt sorunu mu PKK’yı doğurdu, PKK’mı Kürt sorununu ortaya çıkarttı?

Kürt sorunu olmasa yaşadıklarımızı yaşar mıydık?

Genelkurmay Başkanlığı Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar Doğu ve Güney Doğu da “Kürt sorunundan “dolayı 35 isyan ve başkaldırı olduğunu;1984 yılında ortaya çıkan   PKK’yı  36’cı silahlı başkaldırı olarak gösteriyor.

Neden sorun bitmiyor?

Bizim siyasiler olayları nedenleriyle değil de, sonuçlarıyla değerlendirmek köklü ve kalıcı bir çözümü engelliyor.

Bizde Siyasetçi  “arabayı atların önüne koşuyor.”

Nitekim son sarsıcı çıkışın sahibi Bahçeli de “Kürt sorunun” çözüm yerinin

TBMM olduğunu işaret etmemesi ve mutabakat aramaması da sağlıklı bir çözüm için önemli bir engel.

Eksiklikleri ve ciddi zaaflarına   rağmen Bahçeli’nin  Kardeşlik Projesinin” değerli olduğunu kabul etmeliyiz.

Tarihe de baktığımızda benzer kronik  sorunlara karşı çıkanların destek vermesi ile çözülmüştür.

Güney Afrika da Üç yüz yıllık ırkçı yönetimin sonlandırılmasında Beyazların lideri De Klerk  örnek olurken…

Sorunun çözümünde 30 yıl cezaevinde yatan  siyahi lider Nelson Mandela’da  başat bir rol oynadı.

Bahçeli’nin radikal çıkışı sonrası terör yeniden başkaldırdı.

İnsanlarımız öldü, yaralandı.

Ne yazık ki, gelenek bozulmadı;

Türkiye’de PKK ile silahlı çatışmanın bitmesini istemeyen ciddi bir karanlık gücün nöbet tuttuğunu ve aniden devreye girdiğini bir daha gördük.

Muhalefetin TÜSAŞ terörünü araştırılması için Meclise verdiği araştırma önerisinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesi de, anlaşılır gibi değil. Hatta çok garip bir durum.

Gene de,TÜSAŞ Teröründen sonra Devlet  Bahçeli’nin önerisinin arkasında durması ve ne olursa olsun;“Kardeşlik  projemizin arkasındayız demesi anlamlıdır.

Bahçeli’nin önerisi eksik te olsa toplumsal  barıştan yana olanlar destek vermekten kaçınmamalı.

Devlet Bahçeli on yıl önce meydanlarda Abdullah Öcalan’ın asılması için kalabalığın üzerine yağlı urgan atarken, şimdi zeytin dalı uzatması yeterli olmasa da  çok önemli bir gelişmedir.

Hayat siyasette hayal bile edemediğimizi  yaşatırken  Bahçeli’nin çıkışı da bunu gösteriyor.

İnsan da nereden nereye demekten kendini alamıyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar